DEĞERSİZLEŞEN DEĞERLERİMİZ

25.10.2018

Günümüz problemlerinden bahsetmek malumunuz hiç de zor bir iş olmasa gerek. Gün içinde yaptığımız işler ve yaşadığımız olaylara dönüp bakarsak ne demek istenildiğini anlayabiliriz. Örneğin bu işe, sabah saat kaçta uyandığımızı veya gün içinde yaptığımız fiilleri düşünerek başlayalım. Biraz düşündükten sonra hayatımızı bilinçsizce yaşadığımızı, yaşadığımız sandığımız hayatımızın ise senaryosu yazılmış bir filmin dışına çıkamamakta olduğunun farkına varmış olacağız. Şuursuz yaşamamız bizleri dört duvar gibi çevreleyen bir girdaba sürüklemekte ve neticesiz bir döngünün parçası hâline getirmektedir. Bu problem akıllara acaba bu girdap içinde nasıl çıkılabilir ve nasıl bir yol izlenmelidir? Sorusunu getirmektedir.
 
Öncelikle problemin çözümüne değersizleşmekte olan değerlerimizle başlamamız isabet olacaktır. Değer, toplumun devamını sağlamak için yerine getirmeye çalıştığı ve doğruluğuna inandığı bir bütündür. Değerler maddi ve manevi olarak ikiye ayrılır. Her toplumun benliğini oluşturan ve toplumları farklılaştıran da bu değerlerdir. Bu değerlerimiz düşüncemizi, yaşayış tarzımızı göstermektedir. Lakin son zamanlarda bunların değişmesi ve değersizleşmesi bizleri başkalaştırmaktadır. Bu başkalaşmanın sebebi ise bilinçsizce ve şuursuzca yaşanılan yaşamdır. Yanlış yaşamımız ne yazık ki bizleri değerlerimizden koparıp, değerlerimizi değersizleştirmektedir. Bir bakıma halimiz kargayı taklit etmek isteyen ve onların sürüsüyle uçmaya çalışan serçe misaline benzemektedir.
Ailemizden, atamızdan gördüğü kadarıyla yaşamaya çalışmak güzel bir davranış ama en güzeli onların hikmetini, hakikatini araştırıp sorgulamak olsa gerek . Yoksa halimiz ve yaşantımız taklitten öteye geçmiş olamaz.
 
Bu değerlerimizin hakikatlerini ve hikmetlerini araştırdıktan sonra ikinci bir görevimiz ise bu değerlerimizi belli zaman dilimlerinden çıkararak hayatımızın her anında yaşamamız gerektiği olacaktır. Nasıl yemek yemeye, su içmeye havayı teneffüs etmeye her gün ihtiyacımız varsa bu değerlerimizi de her gün ve her an yaşamaya ihtiyacımız var. Misal Müslümanlarımız dini değerlerini haftada bir güne ve yılda bir aya sıkıştırarak manevi bir hazımsızlığa sebep olmakta, geri kalan günlerini ise manevi sancılarla geçirmektedir. Yine şu gün babalar günü şu gün anneler günü denilerek sadece o günler değerlilerine değer verenler, her gün aynı şekilde yaşamazlarsa bir süre sonra ne yazık ki o günler anneler dünü ve babalar dünü olarak kalacak ve o değer verdiği sandıkları kişiler yaşamlarında değil dünlerinde kalacaktır.
 
Bunları yapmayıp yaşamadığımız takdirde maalesef belli zamanların insanları olmaktan kurtulamayız. Son olarak bizi biz yapan değerlerimizi iyi araştırılmalı, bilinçli olmalı ve çeşitli araştırmalar yapmalıyız. Hayata olan bakış açımızı değiştirmeli bu değersizleşen değerlerimizin farkında olup onları belli zamanlar yapmak yerine her daim hayatımızın bir parçası haline getirmeyi ihmal etmemeliyiz.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Orhan Özer

Orhan Özer

6 years ago

Vural bey düşüncenize baştan sonuna kadar katılıyorum. Sizin de vurgu yaptığınız gibi sadece aile büyüklerini taklit ederek değil de araştırma yaparak yaşamak en güzeli vede en doğrusu, bunda şüphe yok elbette ki fakat keşke yine sadece aile büyüklerini taklit ederek yaşasaydıkta bize (medeniyet siz) diyen gerçekte kendilerinin (medeniyet ten) bı haber olan toplumları taklit etmeseydim. Selamlar

Ayhan Hasalı

Ayhan Hasalı

6 years ago

Eleştiri ve irdeleme ciddi bir iş Bunu başarmışsınız.

Kemal Burnaz

Kemal Burnaz

6 years ago

selam vermeden geçip gitmek istemedim. Elinize sağlık.

Vural Yıldız

Vural Yıldız

6 years ago

@vuralyildiz536 | Bu değerli yorumunuz için teşekkürler. Esefle keşke

Vural Yıldız

Vural Yıldız

6 years ago

@vuralyildiz536 | TEŞEKKÜRLER

Vural Yıldız

Vural Yıldız

6 years ago

@vuralyildiz536 | ALEYKUMSELAM