Dekadan Nedir Dekadanlık Meselesi

30.11.2015



 

 

Dekadanlar ve Dekadanlık Meselesi

Dekadan, (decadent)  'düşkünleşmiş'  hatta Fransızcada küçük eşek- eşeğin yavrusu- sıpa anlamına gelen Fransızca bir kelimedir.

Bu kelime edebiyatın  soysuzlaştırlması anlamında kullanılmış,  bu tabir ilk önce Fransız edebiyatında ve 19 yy da çıkan Naturalistler  tarafından , edebiyatı soysuzlaştırdıklarını ima ettikleri Sembolistlere karşı ortaya atılmıştır. Edebiyat geleneklerini yıkma yoluna giden , toplumsal ve sanatsal düzenin dışına çıkmayı planlayan  sembolist sanatçılar  Naturalistler tarafından dekadanlıkla suçlanmışilardır.

Naturalisteler, Parnasyen edebiyatçıların katı kurallarına tepki olarak doğan , aşırı inceliğe  ve   hastalık derecesinde imgeye önem veren sembolistelere dekadan demişlerdir.  Dekadan kelimesi sanattan başka gaye gütmeyen, bohem hayatı yaşayan,  aşırı sorumsuzluk ve iyimserliği birbirine karıştıran,  soylu ve zengin çevrelerden gelmelerine rağmen  düşük bir hayat yaşayan özellikle  Baudlaire  ve  sembolizmin diğer öncü sanatçıları olan Mallarme , Varleine gibi sanatçılara söylenmiştir.

Bu sözcük zamanla felsefe tarihinde de  bir terim haline gelmiş; cemiyetlerin ve müeseselerin gerilemesi, “ toplumlarda ve kültürlerdeki çökme, bozulma, dejenere olma “  yozlaşma anlamında da kullanılmıştır.

Bu tabir Türk edebiyatında ilk kez  Ahmet Mithat Efendi tarafından Servet-i Fünun sanatçıları için kullanılmış, edebiyatımızda yaklaşık beş yıl sürecek olan  tartışmaları başlatır. Servet-i Fununcuların yaptıklarını yozlaşma olarak gören , onların yenilikçi taraflarını aşırı bulan, Ahmet Mithat Efendi  1895 yılında Sabah Gazetesinde “ Dekadanlar” başlıklı bir yazı ile Edebiyat-ı Cedidecileri gülünç  duruma düşürür. Ahmet Mithat Efendi bu yazısında  Servet-i Fununcuları  “ dekadanlıkla suçlar.  Bu itham i “Edebiyat-ı Cedide” hareketini yadırgayanları harekete getirmiş ve  tarafların  bir birleriyle  yer yer çok kötü ithamlar ve kötü polemiklere girdikleri  bir tartışma yaratmıştır.

Bu yazı ile başlayan tartışma yaklaşık beş yıl  sürecek olan  kalem savaşına dönüşür. En çok Cenap Şahabedin’in hedef alındığı bu yazıdan sonra tartışmalara, Hüseyin Cahid , Ahmet Rasim ve Ahmet Hikmet ‘de katılmış taraflar bir birlerini onlarca yazı ile taciz edip eleştirmişlerdir. Hucuma uğrayan Servet-i Fünun yazarları kendilerine saldıran Sabah Gazetesi ve yazarlarına sert cevaplar  verince uzayan bu tartışmlar edebiyatımıza “Dekadanlık Meselesi” olarak geçmiştir.

Dekanlik meselesi, biraz da "ölçüsüz" sayılabilecek bir şekilde batılılaşma yanlısı Edebiyat-ı cedideciler ile  ılımlı bir batılılaşma taraftarı olan Ahmet Mithat Efendi’nin temsil ettiği cenah arasında cereyan etmiş bu tartışmalar edebiyatımızda eleştiri türünün gelişmesine, Fransa’da  “dekadan” sayılan edebiyat akımları ve şairleri hakkında da değerli yazılar yazılmasına vesile olmuşlardır. 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar