DELTORA FARELER ŞEHRİ Emıly Rodda

11.03.2015

 

Yazıda “Emıly Rodda’ Özgün adı  Deltora Quest  veya City of the Rats , FARELER ŞEHRİ “ hakkında bilgiler, eserin, konusu, ana fikri, kahramanları,  “ Emıly Rodda’ Özgün adı  Deltora Quest  veya City of the Rats , FARELER ŞEHRİ “olay örgüsü,  romanın yazarı, “’nin  “hayatı, “, “şahıs kadrosu  yazarın diğer eserleri, eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar, “Emıly Rodda’ Özgün adı  Deltora Quest  veya City of the Rats , FARELER ŞEHRİ “ anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, , çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.
 

ESER VE YAZAR HAKKINDA BİLGİLER
 
Özgün adı  Deltora Quest  veya City of the Rats olan roman,  Türkçeye iFareler Şehri olarak tercüme edilmiştir. Eser Emıly Rodda’ya aittir.
 
Emily Rodda , ( 2 Nisan 1948)   Avustralya’nın  Sidney şehrinin kuzey kıyısında büyümüş, 1973 yılında Sidney Üniversitesi İngiliz Edebiyatı Bölümünü birincilikle bitirmiştir. Avustralya’nı  en üretken  ve çok  yönlü yazarlarından biri olan yazarın ilk kitabı “Something Special”  1984 te yayımlanmış  yazarın  Resimli çocuk kitapları ve gençlik edebiyatı dalında birçok eseri ve  bu eserlerinden dolayı aldığı ödülleri vardır. [1]
 
Yazarın Deltora  adlı roman serisi Avustralya Çocuk Kitapları Komisyonu tarafından beş kez ödüle değer görülmüştür. Fareler Şehri adlı eseri  Deltora serisinin üçüncü kitabıdır.
 
 
KONU
 
Lief, Barda ve Jasmine, sihirli Deltora Kemeri’nin kayıp yedi mücevherini bulmak için yola çıkmışlardı. Kemerin taşlarını tamamladıklarında, Gölgelerin Efendisi’ni alt edebilecekler kötülülerden kurtulacaklardı.  Lief ve arkadaşları, altın sarısı topaz ile  muhteşem yakutu bulmayı başarmışlar,  üçüncü taşı da bulmak için oldukça cesaretlenmişlerdi.  . Ancak, yasak Fareler Şehri’nde  onları nelerin beklediğini hiç kimse bilmiyordu.
 
 
ÖZETİ
 
Lief, Barda ve Jesmine şişen ayaklarıyla yorgunluktan bitkin bir durumda batıdaki efsaneyi Fareler Şehri’ne doğru yol alıyorlardı. Hedefleri hakkında kötülük dolu bir yer olduğu halkı tarafından çok önce terk edildiği dışında pek birşey bilmiyorlardı. Ama Deltora Kremeri’nin kayıp yedi mücevherinden birinin o ada da gizlendiğinden emin oldukları kesindi…
Bütün gün durmadan yürümüşlerdi. Bir süre yürüdükten sonra Lief iç çekerek rahatlamak amacıyla gömleğinin altında gizlenen kemere dokundu ve üstünde iki mücevher vardı.ikiside büyük zorluklarla ele geçirilmiş ve onları kazanırken de korkunç şeyler olmuştu.
Daha sonralar da yanlarına getirdikleri Raladin halkı onların kayıp mücevherleri bulma görevini bilmiyorlardı. Onlarla beraber arayan Ralad’lı Manus, bu sırrı gizli tutacağına yemin etmişti. Ralad’ın halkını bırakarak gitmesi oldukça güç olmuştu. Oysaki mecburdu çünkü bulunması gereken beş mücevher vardı.
 
Üç arkadaşın bu yüzden yola çıkması gerekiyordu. Barda, Jesmine ve Lief  ileride parıldayan bir beyazlığı eliyle işaret ediyorlardı. Daha sonra işaret edilen yere meraklı ve umutlu bir şekilde vararak tuhaf bir tabelanın olduğunu fark  ettiler.  Aralarında sessiz bir diyalog geçti ve Lief şaşkın bir ifadeyle kıza baktı.  hiçbirşey olmamış gibi yorgunluklarını unutmaya çalışıp daha sonra yolculuklarına devam ettiler.
 
Hava iyice kararmıştı. Meşaleyi yaktıktan yaklaşık bir saat sonra takip  edildiklerini anladıkları an Lief yavaşca gömleğini kaldırdı ve yakuta baktı Barda ile Jesmine ise sadece taşa bakıyorlardı. Dönüp savaşmayı düşünmüşlerdi ama vazgeçmişlerdi.
Tekrar yürümeye başladılar fakat bu kez daha hızlıydılar. Kurumuş bir ağaca yaklaştılar ve birden Lief’in ensesi karıncalanmaya  başlamıştı. Lief ve Barda’da kılıçlarını çekerek bekle meye koyulmuşlardı ki o an Kurtların gözleri ortaya çıkmıştı. Kurtlar her yaklaşmada o ve arkadaşları bir adım geri attıklarında kendilerini kurulmuş olan tuzakta bulmuşlardı. Düştükleri yerde asılı bir şekilde kaldılar. On bir tane kurta yem olacaklarını anladıkları zaman kurtulmanın yolunu bul- maları gerekiyordu fakat ne yapacaklarını henüz bilmiyorlardı. bir anda Lief’in minik hayvanı olan
 
Filli yanına gelerek ipleri kemirmeye koyuldu. Kurtlar ise  zaferlerini  göğüs gererek kutluyordu. Onları kışkırtan Lief kurtları birbirine düşürmeyi başarmıştı. ve düştükleri tuzaktan kurtulan Lief,Barda ve Jasmine en son kalan Lchabad’u yaraladıklarında acıyla ve öfkeyle uluyordu. Nefes nefeseydiler, çok yorulmuşlardı bu yüzden bir yol bulup dinlenmeleri gerek tiğini düşünerek yeşillik bir alan buldular ve uykuya dalmak üzere çimenliklere uzandılar.
 
Uyandıklarında daha fazla vakitleri olmayarak Tom’un dükkânına adımlarını ve yol izlenimlerini devam ettirmişlerdi. Daha sonra ”TOM” yazılan çelikten bir tabela görmüşlerdi fakat daha emin olabilmek için yaklaşmışlardı. Oraya doğru yönelerek dükkâna girdiler bir süre şaşkınlıkla çevrelerine bakarak Tom’u bulmaya çalışıyorlardı. Ardından içeri Tom geldi ve
” Ne satabilirim?” düşüncesiyle sordu.
 
Oysaki onların tek ihtiyacı sadece bir halattı ama Tom paraları görmeden satış yapmayı henüz düşünmüyordu. Bir anlaşma yaparak Tom’a her ne kadar paraları varsa vermişlerdi ve halatmışlardı. Dükkândan çıkmak üzere yürüdüler o anda karsılarında atları görmüşlerdi. Yanlarına giderek sevmeye koyulmuşlardı ki birden Tom sert tepki gösterdi. Ellerini geri çekerek uzaklaştılar. Lief Tom’un yanına giderek satın aldığı malzemeleri değiş tokuş yaparak atları almak istediğini belirtti ama huysuz Tom kararından dönmemekte ısrarlıydı.
 
Bunu gören Jasmine elinde küçük bir torba olan altın  paraları önlerine sererek herkesi şaşırtmıştı. Tom’a atlarla pazarlık yapmak istediklerini  söylediler yalnız zaten satılmış olduğunu üzgün ifadeyle belirtti. Ardından aklına gizlemiş  olduğu müddetleri geldi ve üçayaklı çok değişik olan bu hayvanların yanına götürdü.
Kararsızlardı fakat almaktan başkada çareleri yoktu. Alma kararlarını belirterek Tom’dan iki, üç taktik aldılar ve yola endişeli bir şekilde çıktılar. Yolda tabela görünmüştü iki yönü vardı. Tom’un belirtiği gibi biri sağa biri sola gidiyordu ama Tom sola giden yolu tarif etmesine rağmen Lief sağ taraftan yol almıştı ve arkadaşları şaşkın bir şekilde ne yaptığını sorduklarında daha cevap alamamışlardı. Onlarda sadece takip etmek zorunda kalmışlardı.
 
Geniş Nehir adlı bir bölgeye vardılar ve o an bir havlama sesiyle müddetler huysuzlanmış bir şekilde inlemeye başlayarak her birini yere düşürüp kaçtılar. Kendine geldiklerinde  ise karşılarında garip giysili Dokuz Fareeceye’nin koruyucusu Reecey’di meraklı bir şekilde neden burda olduklarını sordu ve cevabı alarak kendileri ile birlikte kutsal görevi tamamlamaları için gelmelerini istedi. Reecey yanlarına giderek yemek ziyafetine davet etti onlarda acıktığını fark ederek kabul ettiler. Karınlarını doyururken insanlar Filli’yi gördüklerinde direk Lief, Barda ve Jasmine esir aldılar ve kurtulmaları için iki seçenek sundular. Bu seçenekler ise ölüm ile yaşamdı. Ve her ne kadar yaşamı seçseler de esir kalmaktan kurtulamıyorlardı.
 
Akşam yemeğini getiren Tim’den kaçmaları için yalvararak yardım  istemişlerdi yalvarmalarına dayanamayan Tim onlarla birlikte kaçmaya karar vermişti ve  başarmışlardı. Daha sonra Fare Şehri’ni bulabilmek için yol ayrımına tekrar gelmişlerdi.
Bu kez Tom’un tarif ettiği yoldan devam ederek Fareler Şehri’ne ulaşmışlardı. En sonunda hedeflerine ulaşabilmek için büyük bir mücadeleyle mücevherleri  bulup tekrar ait oldukları yere dönerek halkını gururlandırmıştı.
 
Özet : SİBEL KÖSE
 
[1] https://www.emilyrodda.com/profile
 

0

1

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar