Bu Eser 02.03.2014 Tarihinde Günün Yazısı Seçilmiştir
Demokrasi adına gibi bir tanımlama, belirsizliği koruyan bir
tanımlamadır. Örneğin; 'Ayşe ve Ali
adına, kamu alacaklarından doğan haklar nedeni ile'; bir talep girişmesi
başlatılsa; bunun bir anlamı olurdu.
Çünkü, Ayşe ve Ali’nin bilinen bir som varlıkları vardır. Ve
Ali ile Ayşe’nin kendi somut olan
toplumlarıyla da somut bir
ilişkisi vardır. Demokrasi bu anlamda somut bağıntılı toplumsal olacaktan talep
eşilir, bir hak arayışın, yol ve yöntemidirler.
Oksimoron, zıtlıklar olan hukuk, demokrasi, laiklik gibi
kavramların çelişmeler entegresiyle, sistem dinamiğini bir arada işlev ve denge
unsuru kılınmasıdırlar. Hukuk sistem tutumlarını belirleyip, sınırlarken,
demokratik tutumlar sanki bu sınırların; bu belirlenmelerini; hukuku ve
laikliği yok saymadan az az kemirirler yumuşatır.
Ya da demokrasi hukukun kullanımını yumuşatırken, hukuk ve
laiklik yok gibi davranmaz. Laiklik kullanımı bu iki yapının işleyişine karşı
gibidir. Eğer laiklik uygulanmazsa hukuk ve demokrasiyi de ortaya koyamazsınız.
Hukuk kişinin tekilci hallerine fazla parçalanamadığı için Laiklik ve
demokrasiye karşı biraz ceberut gibi olmaktadır.
Burada gözetilmesi gereken üçlü entegre bağıntıyı
gözetebilmektir. Kimi durumlarda demokrasi galebe çalarken hukuk ve laiklik
biraz gerileyebilir. Kimi yerde Laiklik yoğunlaşması biraz artarken; hukuk ve
demokrasi mini minnacık gerileye bilir. Gel yapılan yerde birazcık git, git
yapılan yerde birazcık gel olacaktır. Değilse birisi diğerinin yerini alan bir dışlama
ve doldurma olmamalıdır.
Demokrasi için ne hukuktan laiklikten vaz geçilmeli; ne
hukuk için demokrasi ve laiklikten vaz geçilmeli; ne de laiklik içine hukuk ve
demokrasiden vaz geçilmelidir. Hukuk çok genelken, sosyo topluma şamilken;
demokrasi iş hayatını düzenler. Ve iş hayatının tutumları ve demokrasisi
farklılaşır. Birine demokrasi olurken diğer alana o tutum demokratik
olmayacaktır.
Yine demokrasi yöneten otoriteden, yönetilen sosyo toplumsa
yapının talep yapabilme etkileşme ve düzen eşmesidir. Otoritenin (gücün)
basıncını ayarlar. Değilse gücü tüm ortada kaldırmaz. Laiklik bu iki sistemi,
sizin elinize alabilmenizin muktedirliğidir.
Laik olmayan sistemler hukuksuz olamaz ancak hukuku toplum
sal olmayan kaynaklardan oluşacaktır. Demokrasinin esamisi olmayacaktır. Bu
sistemin hukuk osilasyon kaynağı ile (ilahı olanla) talep eşemezsiniz.
Otoriteyle toplu sözleşmelere, oturamazsınız vs. Bu sistemin ilişki tipi,
efendi-köle ilişkisidirler.
Hukukun belirleyen sınırlayan yapısı yanında demokrasi ve
laiklik az biraz gerileyecektir. Bu işlevler; biri birini, gözeten; bir birini
dışlamayan bir uyumluluk birlikteliği ve işlev eşmesi ile genel ortalama sekans
çalışması, denge unsurlarını gözetmelidir. Yapının çalışması için dengenin
biraz biraz bozulması gerekirken sistem kararlılığı için; bütünün içinde, denge
noktalarına (düğümlerine) ulaşılmalıdır.
Hukuk, demokrasi, laiklik tekil insan dışında, tekil
insandan bağımsız ama tekil insana dek yararcı inşa ve indirgenir direkt veya
dolaylı oluşlarıyla var olup gelişen; yönetime dek oluşmaların işlev eşilme
yönetim organlarıdırlar. Hukuk;
demokrasi ve laiklik eli ile bireylere dek nüfuz eder. Laiklik toplum
ile sosyal yaşam arasında bir selekte işlevle ayırma süzgeci gibi çalışır.
Yoğunlaşmalar süzgecin her iki berisi olur alan içine oluşur.
Güncel aydınların ekranlara çıkıp, gazete sütunlarında
demokrasi de; demokrasi, deyip hukuk ve laikliği katletmeleri gibi sığlık ve
banalliğe düşülmemelidir. Aydınlar burada demokrasiden çok cahilliklerini konu
özürlerini tartışmaktadır.
Hele bir kaçı var ki alimallah ekonomi dersiniz onlar,
siyaset dersiniz onlar, sağlık, ilaç dersiniz onlar, eğitim dersiniz onlar,
hukuk dersiniz onlar, hes olayları dersiniz onlar; işçi sorunları dersiniz
onlar, terör dersiniz onlar, güvenlik gücü konuları dersiniz onlar,
uluslararası ilişki dersiniz onlar, Haydar Dümen işi dersiniz onlar, din iman
işleri, laiklik, hukuk, demokrasi, tarih, bigbeng, evrim, Cern olayları
dersiniz hep onlar. Maşallah! Ülke de işte bugünleri yaşamakta!
Vesselam güncelde spor, yemek tarifi, kozmotik, moda,
estetik vs. ne varsa medyada boy boy onlar. İnsanlık eski yapılaşışlarından bu
yana şöyle ya da böyle bir hukukun kurulmasının sahibi olmuşlardı. Bu tür icrai
sahip olunan hukuk, isteseler de, istemeseler de konjonktürsel üretim
ilişkileri ve sosyal yapılaşmalar nedeniyle, demokrasi ve laiklik gibi bu kabil
işlev yapılarını da bu kabil hukuk sistemleri içinde çıkartmıştırlar.
Hukuk, konjonktürse durumla ne kadar çeşitli ise, demokrasi
ve laiklik anlayışları da o kadar çeşitlidir. Bunların Dünya sentezli, birleşen yapılaşmaları harıl harıl
oluşmaktadırlar. Medya aydınları! sorunun nedeni değilseler de, yanlış ve
bilinçsiz, kör dövüşü yapan bir kamu oyu oluşturmakla; çözümsüzlüğün bir
parçasıdırlar.
Bir zamanlar sıcak kanlılığın oluşmadığı dönemlerde, akşamın
serinliği ile yavaş yavaş filim karesi gibi donuşa geçen yapınız için,
yapınızın selametine istinaden güvenlikli alanlara çekilmenin hesaplamasını
yapıyordunuz. Bu hesaplamayı size tepede olan ve tepe göz dediğimiz ışığa
duyarlı, göz olmayan bir organ yapıyordu.
Bu organsal işlev yapı olan tepe göz, ışığa göre kendinizi
ayarlama işlevinizdi. Sadece ışığın tepede oluşu ve olmayışına göre duyarlı,
tepe göz kabili bir organ; bugün göze dönüşmüştür.
Sürecek