Der-Vasf-ı Sa‘d-âbâd u İstanbul Der-Zımn-ı Medh-i İbrahîm Pâşâ
1. Bu şehr-i Stanbul ki bî-misl ü bahâdır
Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır
2. Bir gevher-i yektâdır iki bahr arasında
Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır
3. Bir kân-ı ni‘amdır ki onun gevheri ikbâl
Bir bâğ-ı İremdir ki gülü izz ü ulâdır
4. Altında mı üstünde midir cennet-i a‘lâ
El-hak bu ne hâlet bu ne hoş âb u havâdır
5. Her bağçesi bir çemenistân-ı letâfet
Her gûşesi bir meclis-i pür-feyz ü safâdır
6. İnsâf değildir onu dünyâya değişmek
Gülzârların cennete teşbîh hatâdır
7. Herkes erişir anda murâdına onunçün
Dergâhları melce-i erbâb-ı recâdır
8. Kâlâ-yı ma‘ârif satılır sûklarında
Bâzâr-ı hüner ma‘den-i ilm ü ulemâdır
9. Câmî‘lerinin her biri bir kûh-ı tecelli
Ebrû-yı melek andaki mihrâb-ı du‘âdır
10. Mescidlerinin her biri bir lücce-i envâr
Kandîlleri meh gibi leb-rîz-i ziyâdır
11. Ser-çeşmeleri olmada insâna revan-bahş
Germ-âbeleri câna safâ cisme şifâdır
12. Hep halkının etvârı pesendîde vü makbûl
Derler ki biraz dil-beri bî-mihr ü vefâdır
13. Şimdi yapılan âlem-i nev-resm-i safânın
Evsâfı hele başka kitâb olsa sezâdır
14. Nâmı gibi olmuşdur o hem sa‘d hem âbâd
İstanbula sermâye-i fahr olsa revâdır
15. Kûhsârları bâğları kasrları hep
Gûyâ ki bütün şevk u tarab zevk u safâdır
16. İstanbulun evsâfını mümkin mi beyan hiç
Maksûd heman sadr-ı kerem-kâra du‘âdır
17. Dâmâd-ı güzîn-i şeh-i zî-şân-ı felek-câh
Fahrü'l-vüzerâ âsaf-ı ferhunde-likâdır
18. Hem-nâm-ı Halîl olmağ ile zât-ı şerîfi
Ahdinde cihan pür-ni‘am-ı cûd u sehâdır
19. Devşirmededir saçdığı ihsânı şeb ü rûz
Pîr-i felegin onun içün kaddi dütâdır
20. Ser-pençesinin nâmı lisân-ı küremâda
Deryâ-yı himem kân-ı kerem bahr-ı atâdır
21. Endîşesinin künyesi tûmâr-ı nesebde
Nûr ibni süheyl ibni reşad ibni zekâdır
22. Bîm-i ser-i şemşîr-i dırahşan güherinden
Sîmâ-yı ehâlî-i sitem kâh-rübâdır
23. Hâtem-sıfatâ tab‘ u dil ü dest-i kerîmin
Deryâ-yı himem kân-ı kerem ebr-i atâdır
24. Feyz-i eser-i sâgar-ı dest-i kereminden
Şahs-ı felegin çehresi yâkut-nümâdır
25. Ey sadr-ı keremkâr ki degâh-i refî‘in
Erbâb-ı dile kıble-i ümmîd ü recâdır
26. Sensin o cihan-sadr felek-pâye ki dâ'im
Dergâhına ikbâl ü şeref perde-güşâdır
27. İhlâs ile bendendir eyâ sadr-ı keremkâr
Kullukdur onun pîşesi dahı neye kâdir
28. Devrinde senin fırka-i erbâb-ı ma‘ârif
Âsûde-i cevr-i felek-i bî-ser ü pâdır
Iydın ola ikbâl ü sa‘âdetle mübârek
Günden güne ikbâlin ola gün gibi zâhir
29. Sadrında seni eyleye Hak dâ'im ü sâbit
Hep âlemin etdikleri şimdi bu du‘âdır
30. Ey sadr-ı cihanbân ede Hak devletin efzûn
Kim devletin erbâb-ı dile lutf-ı Hudâdır
31. Ez-cümle Nedîmâ kulun ey âsaf-ı zî-şân
Müstağrak-ı lutf u kerem ü cûd u atâdır
Prof. Dr Muhsin Macit, Nedim Divanı, T. C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜTÜPHANELER VE YAYIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, KÜLTÜR ESERLERİ 511