Dertleşmek

07.07.2017

Türkçemizdeki güzel deyimlerden de biridir dertleşmek. Ne güzeldir yazın kapı komşun ile pencereden pencereye sohbet etmek, ucundan kıyısından komşuları çekiştirmek. Kimin kızı evlenmiş, kimin oğlu sünnet olmuş, kimin oğlu askerden gelmiş, kimin işleri iyi, kimin kötü...Hani meşhur özlü bir söz vardır hepiniz bilirsiniz.''Sıkıntılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır'' Ülkemizde de bu böyledir. Yurtta güzel bir olay oldumu hepimizin kalbi pır pır eder, iyi ki Türküz, Müslümanız deriz. Acı bir olay oldumu da milletçe üzüntülere gark oluruz...
 
Dertleri sıkıntıları içine atmak en son yapılabilecek işlerden bir tanesidir. Sıkıntıyı, derdi insan anlattıkça feraha erer. Seni dinleyen insanın belki o sıkıntın derdin konusunda sana maddi ya da manevi desteği olur...
 
Sürekli yalnız yaşayan insanları inceleyin bakın, her ne kadar belli etmek istemeselerde, bir çoğunda ruhsal problemler baş göstermişdir. Psikolojik yardım almadan bunların üstesinden gelmeleri çok zordur...
 
Geçenlerde televizyondaki bir sağlık proğramında, ünlü bir psikiyatri profosörü şunları dile getiriyordu "İnsanlar bizlere gelip yüzlerce para ödüyorlar, dertlerini sıkıntılarını anlatıyorlar, gayet güzel dinliyoruz onları, dertlerine derman olmaya çalışıyoruz, halbu ki bu sıkıntılarını, samimi buldukları, kendilerine yakın hissettikleri insanlara da anlatsalar, birbiri ile dertleşmenin ücreti de yok, bir çay bir acı kahve en fazla''
 
Şunu asla düşünmemek lazım "Benim derdim bana yeter, ağır bir problem bunu kimse çözemez'' Ben de o zaman derim ki "akıl akıldan üstündür". Rabbimiz de şöyle buyuruyor; "El elden üstündür arşa varıncaya kadar, her ilim sahibinin üstünde bir bilen mutlaka vardır'' Belki senin aklına gelmeyen çözüm dertleştiğin kişinin aklına bir anda geliverir...
 
Bizlerin edebiyat sitelerinde bir sürü şair ve yazar arkadaşı dostu var. Ne güzel bir duygu, şiirlerimizi de paylaşıyoruz zaman zaman düşüncelerimizi de... Bir çok arkadaş MSN den görüşüyoruz, kötü mü oluyor? Hiç sanmıyorum...
 
Zaman zaman ailevi dertleriniz olabilir, şahsi dertleriniz, iş ile ilgili sıkıntılarınız olabilir. Alabildiğine paylaşın bunları; eşiniz ile, çocuklarınız ile, samimi arkadaşlarınız ile...Yirmibirinci Yüzyılda sanmıyorum ki dertsiz insan olsun. Kendinizi maddi olarak sizden aşşağıdakiler ile kıyaslayın ve şükredin. Bilgi ve kültür olarak da sizden yukarıdakilere bakın ve onlara nasıl yetişebilirimin hesaplarını yapın. Bir de unutmayın "Allah sevdiği kuluna dert verirmiş'' Bu bir sabır imtihanıdır kesinlikle ve başına gelenlere isyan etmeyenler Rablerinin karşısına bu sınavı alınlarının akı ile vermiş olarak çıkacaklardır. Sevgi ve saygılarımla...

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar