Desen (Bezeme)
Desen
Tahta, çini, kumaş, kâğıt gibi yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösterme, betimleme işi , görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış çizgi resim, betimlenmek istenilen objenin sözü edilen materyaller üzerinde çizim, örgü, kazıma , yontma gibi metotlarla gösterme işi olarak tarif edebiliriz.
Görüldüğü gibi bir kağıt, deri veya duvar yüzeyi üzerine yapılan çizimler, bir kumaş üzerine renkli iplikler yapılan dokuma , işleme, bir metal , taş , tahta veya mermer üzerine kazıma veya oyma yoluyla yapılan çizim, yada bir tahta, plastik yüzey, levha üzerinde yakma , akıtma, mineleme, tombaklama , yontma, vb yollarıyla yapılan her çizim desen adını alabilmektedir.
Dolayısı ile desen resim, halıcılık, kumaş, deri, işleme, gravür, heykel, kabartma, cam, vitray, çini, çömlek, sanat ve zanaat dallarında kullanılan çizim, oyma, dikme vb işlemlerine de denmektedir.
Fakat hangi alanda, sanat zanaat, sanayi süsleme ve bezeme sanatı ile ilgili olursa olsun desenin yapma amacı ve niteliği değişmemektedir. Hepsinde de sonuç olarak nesnel ya da soyut bir tasavvur ile varlığın çizimi söz konusudur.
Desenlerin yapım tekniği kültürden kültüre, milletten millete uygarlıktan uygarlığa değişen bir konudur. Toplumları gelenekleri, yaşama biçimleri, inançları, yaşadıkları bölge, eriştikleri kültürel seviye, kullandıkları materyaller, dini eğilimleri, yaşadıkları coğrafya, kullandıkları teknikler, ilerledikleri sanat dallarına göre desen türevleri, teknikleri anlayışları gelişmiştir. Örneğin İslam kültüründe insan sıfatı ve beden çizimi önemsenmemiş bitkisel figürler, soyut ifadeler, sembolik anlamlar, geometrik ve bitkisel fiğürler, karışık detaylar, içerik ve detay zenginliği önem kazanmış, Batı kültüründe tersi olmuş, Uzakdoğu kültüründe ise çok renkli efsanevi figürler ile devasa ve çok renkli desenler öne çıkmıştır.
Desenlerin farklı kültürlerde farklı üsluplarda oluşması çok doğaldır. He r kültürün dili simgesel eğilimleri, yaşama biçimi, çevre şartları farklı olduğu gibi desen çizme ve oluşturma eğilimleri de farklı olmuştur. H er kültür kendi sembolik dünyasını betimlemeye çalışmış, bunun içinde farklı metotlar ve uygulama alanları geliştirmiş bu da evrensel kültür ve sanatının gelişimini sağlamıştır. Simgeler, semboller, desen çizim teknikleri, desen yapılan materyal çeşitliliği dini inançlar ve kültürle oluşumlar o kültürün eğilim ve olanaklarına göre betimlenmiştir. Örneğin, Mezopotamya uygarlıkları desenleri çömlek, seramik, kumaş, duvar yüzeyleri, deri, çini, cam, sıva üzerinde yoğunlaştırken, Urartuların taş, maden, altın kap kaçak, gündelik kullanım eşyaları, mutfak eşyaları züerinde yoğunlaştırdıkları görülür. Roma ve Yuna medeniyeti ise daha çok taş ve mermer üzerinde yoğunlaşmış, heykel, kabartma, mimari süslemeler, sütun, alınlık, cephe süslemecliğinde geliştikleri görülmüştür.
Demektir ki kültürlerin gelişimleri ile yöresel şartların coğrafik özelliklerin ve coğrafyalarında bulunan doğal zenginliklerin de mühim bir yeri vardır.
Geleneksel sanatların hemen her dalında kullanılan yere, amaca, iletilmek istenen mesaja göre; Bitkisel (ağaçlar, çiçekler, meyveler vb.), hayvansal (kuşlar, kelebek, at, yırtıcı, yılan, akrep vb.), nesneli (günlük kullanım araç - gereçleri vb.), figüratif (organlar, günlük olaylardan, kişilerden esinlenilerek vb.) bezemeler görülmektedir.