KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri Mazmunlar Deve Kini Nedir Deve Kini Tutmak

Deve Kini Nedir Deve Kini Tutmak

28.09.2015

 

Deve  Kini Tutmak

Divan  şiirinde geçen halk edebiyatında da örnekleri görülen  bir deyimdir. Sözlük anlamı: “Bitip tükenmek bilmeyen kin, unutulmayan büyük kin, hiçbir zaman eskimeyen, hep taze tutulan kin, nefret, “ Şeklindedir.

Deve kinine eski dilde Şütür-ü kin, veya Hıkdü’l cemel olarak  da ifade edildiği anlaşılır. Şütür ve Cemel  devenin eş anlamlılarıdır. Deve, Arapçada cemel, Farsçada şütür anlamına gelir. Eski edebiyatta develeri ile ilgili yazılmış yazılara da “Şütürname” denir.

Deve kini deyimi develerin inatçı ve kendilerine yapılan kötülükleri unutmayan bir hayvan olması nedeni ile üretilmiş bir deyim olmaktadır. Develerin kendilerine eziyet eden hatta hakir davranan sahiplerinin yaptıklarını hiç unutmadıkları, fırsat buldukça kendilerine eziyet edenlerin üzerine çökerek, teperek vb kendilerine eziyet edenleri ağır yaraladıkları veya öldürdüklerine dair çok sayıda anlatı vardır. Devecilerin geceleri uyurken etrflarına çuvallar dizerek uyumalarının nedeni budur. Develerin hendek atlamadıkları çuvalları geçemedikleri için sahiplerinin etraflarına çuval dizerek uyudukları eski metinlerden günümüze ulaşan bilgiler arasındadır.  Aslında çok sakin ve dayanıklı bir hayvan olan develerin fakat kötü muameleyi asla unutmadıkları, asla affetmedikleri ve kin tuttukları bilinmektedir.

Bu deyimin  develerin  kin belediğine dair tecrübelerden çıktığı anlaşılır.   A. Talat Onay  Edebiyatımızda Mazmunlar  adlı eserinde  “ Develerin kendine fenalık yapanları asla unutmadığı üzerinden yıllar geçse de bu kininini sakladığı ve ve fırsatını bulunca  sahibi de olsa intikamını aldığı, sahibi yatarken üzerine çökerek öldürdüğü  meşhurdur. Deveciler yatacakları yerin etrafını denklerle çevirirler yularlı kazığı yere çakarlar deve kazığı koparsa bile denklerin üzerinden atlayamaz. Deve hendek atlamaz. Fakat gece yolda giderken sahibini  ayağının  altına da aldığı olurmuş“ [1]şeklinde izah etmiştir.

Pey-mal olmadan ahiri şütur –i gerdune
Padişah olsa gedası  hele yeksan ancak     Baki

En sonunda herkes  feleğin devesinin ayakları altında kalıp yerle yeksan olacaktır. İster padışah olsun isterse  fakir.

Zahit ne lazım eh -i dile kine-i şütür
Gir bezm-i ayş ü işrete  sen de katara gel       Baki

Ey softa arif olanlara deve kini göstermeye  ne hacet. Ayş –u işret meclisine gel sen de katara gir.

Çok zaman kin tutmadır  hıkdü’l cemel
Haslet-i manzumedir sanma güzel       Nuhbe-i vehbi [2]

Ağehi’nin “ Şütür kasidesinde”  deve kininden tam olarak söz edilmemiş, ama devenin inatçılık ve kindarlıkla ilgili yönlerine işaret edilmiştir.

Süvâr olup şütüre hücreden kaçup gitdün
Şütür fiğâna gelüp  hücre eyledi şìven

Dil oldı hücrede sensiz şütür gibi esrük
Şütür ki hücrede sensüz  kala  tutar mı resen    ÂGEHİ [3]

Sevdiğinden ayrılan şairin gönlü ten hücresinde bir şütür gibi esrik kalmıştır. Sevdiğinden ayrı kalan gönül şütürünü zapt etmek mümkün değildir:


Kaynakça

  • [1] Talat Onay  Edebiyatımızda Mazmunlar  , İstn. 1996- shf 187

  • [2] Talat Onay  Edebiyatımızda Mazmunlar  , İstn. 1996- shf 187

  • [3] Mehmet PEKTAŞ-  Mehmet ÜNAL, ÂGEHİ’NİN ŞÜTÜR KASİDESİ- Turkish Studies - Volume 8/1 Winter 2013, p. 2165-2177, ANKARA-

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da