"DEVLET KUŞU" ROMANINA DAİR İNCELEME

01.08.2023

Devlet Kuşu Orhan Kemal Roman

ORHAN KEMAL

Devlet Kuşu

  1. BASKI

 ROMAN

1958, Orhan Kemal

2008, Everest Yayınları

1.Basım: 1958, Düşün Yayınevi

13.Basım: Ekim 2022

264 sayfa

Okuma Tarihi: 10-31 Temmuz 2023

 

                                                         

                “Al paralarını amca. Biz zannettiğin gibi, insanlığımızı parayla satmayız. Kalk, sok paralarını cebine…”(264.s.)

 

                                                                 ORHAN KEMAL

“Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal, 15 Eylül 1914’te Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğdu…

1938 yılında, Niğde’de askerlik görevini yaparken Ceza Yasası’nın 94.maddesine muhalefetten yargılanarak beş yıl hüküm giydi. 1940 yılında Bursa Cezaevi’nde Nâzım Hikmet’le tanışması sanat yaşamının önemli dönüm noktalarından biri oldu…

2 Haziran 1970’te davetli olarak gittiği Sofya’da öldü. İlk şiirlerini Raşit Kemali adıyla Yedigün, Yeni Mecmua gibi dergilerde yayımlayan Orhan Kemal, Nâzım Hikmet’in etkisiyle düzyazıya yöneldi…

Orhan Kemal’in ailesi tarafından 1972 yılından beri yazarın ölüm yıl dönümünde verilmek üzere Orhan Kemal Roman Armağanı düzenlenmektedir. İstanbul’da kendi adını taşıyan müzesi bulunmaktadır.

Yapıtlarından Bazıları: Murtaza, El Kızı, Yalancı Dünya, Ekmek Kavgası, 72. Koğuş, Eskici ve Oğulları, Nâzım Hikmet’le Üç Buçuk Yıl, Hanımın Çiftliği.../ Babil Kulesi, Oyuncu Kadın/ Önce Ekmek, Tersine Dünya, İstanbul’dan Çizgiler… (Günlükler/ Şiirler)…

(Kitaptan Alıntı)

 

Arka Kapaktan Birkaç Satır:

“Çok az yazar henüz hayattayken klasikler arasındaki yerini alır. Orhan Kemal de bu yazarlarımızdan biri ve aradan geçen bunca yıl da asla onun değerinden ve okuruyla kurduğu yakın ilişkiden bir şey eksiltmedi… Orhan Kemal, Devlet Kuşu adlı bu kitabında da pay alamadığı zenginlikten yer kapmaya çalışanların çelişkili hikâyelerini anlatıyor…

Çok az yazar okurunun dünyasında onun kadar iz bırakır, okurunu onun kadar biçimlendirir. Orhan Kemal umudu ve iyimserliği yeniden kazanmamız için yol gösterir bize.”

Romandaki Kişiler: Mustafa, Mustafa’nın annesi, babası Mehmet, kardeşleri Ayten, Nurten, Erol, Hikmet, sevdiği kız Aynur, babasının arkadaşı Bayram, arkadaşları Sülo, Çingene, kayınbabası Zülfikar Bey, Zülfikar Bey’in karısı Ferdane Hanım ve kızları Hülya, daktilo Şükran, mahalleli (Türk, Ermeni, Rum)…

Romandaki Yer Adları:  Mahmutpaşa, Defterdar, Ayvansaray, Balat, Fatih, Aksaray’daki Avcılar meyhanesi, Tepebaşı…

 

 

                                                               İÇİMİZDEN BİRİ, İÇİMİZDEN BİR SES ORHAN KEMAL

 

           Gerçek hayattan kesitler ve gerçek hayatın içinden kahramanlarla tanışıyorsunuz Orhan Kemal’in Devlet Kuşu adlı romanında. Farklı semtlerin insanları, farklı tabakalardaki ailelerin hayat hikâyeleriyle, günlük yaşamlarıyla, hayalleriyle, gerçekleriyle baş başa kalıyorsunuz. Romana ad olan “devlet kuşu” deyimi hayat buluyor romanda.

           Peki, ne demek “devlet kuşu”? Romanda da birkaç yerde geçiyor bu ifade. Şöyle açıklanmış: “Devlet kuşu özellikle başına devlet kuşu konmak deyimi üzerinden kullanılmaktadır. Bu anlamı ile beraber şans üzerine bir deyim olduğunu dile getirmek mümkün. Özellikle bazı şanslı durumlar ile karşı karşıya kalan kişiler adına genel olarak devlet kuşu deyimi kullanılır. Ummadığı, beklemediği bir nimet ya da varlığa konmak.” (TDK)

           Romanın birkaç yerinde şöyle kullanılmış: “Ortayı bile bitiremediği halde kendini dev aynasında gören oğlunun mahalleli kızlar, ille Aynur’a dönüp bakmaması öyle sinirine dokunuyordu ki… Ne sanıyordu kendini? Ne bekliyordu? Mirasa mı konacaktı? Neredeydi bu devlet kuşu?..” (19.s.)

           “Mustafa’ya bir devlet kuşu konsa da zengin bir kızla evlense…”(22.s.)

           “Dua üstüne dua ederek, beyi yol boyunca uğurladılar. Sonra döndüler. Gözlerinin içi gülüyordu. Devlet kuşuydu bu be. Devlet kuşu!”(116.s.)

              Başkahramanımız, “Avare” lakaplı Mustafa. Olaylar onun etrafında gelişiyor. Olaylar öyle bir noktaya geliyor ki deyim yerindeyse herkes onun gözünün içine bakıyor. Annesi onun üzerine titriyor. “Annesiydi o. Bu dünyada onu gerçekten seven, üstüne gerçekten titreyen tek kişi!”

             “Kadın sadece baktı arkasından. Beş çocuğunun bu en büyüğünden çok bir şeyler beklemiyordu. Ortayı bitirmiş bitirmemiş, yardımı dokunmuş dokunmamış, eve erken gelmiş gelmemiş… Yalnız ara sıra boynuna sarılsın. ‘Nasılsın anneciğim,’ desin, buruşmaya başlamış, hafifçe pörsük yanaklarını öpsün…”(8.s.)

            Arkadaşları onun hayalleriyle hayata tutunuyorlar, Aynur ona sevdalı, kardeşlerinin hayatı onun vereceği karara, yapacağı tercihe bağlı. Sadece babasıyla arası iyi değil. Daha sonra, onu hayatının merkezine koyan Hülya giriyor hayatına istemeden ve zorla da olsa. Mustafa başına buyruk, onurlu ve kendi ayakları üzerinde durmak için çabalayan ve bunun için hayallerini gerçekleştirmekten vazgeçmeyen biri. Bir okur olarak, Mustafa’nın şu davranışı sizleri rahatsız edebilir.  Zorla evlendirildiği Hülya’ya karşı olan davranışı. Onu Aynur’la aldatması ve ona karşı dürüst davranmaması. Onu bu davranışa iten her ne kadar aile ve mahalle baskısı olsa da tasvip etmek zor oluyor bu davranışı. Ancak Orhan Kemal insan gerçeğini her boyutuyla ele almış. Güçlü ve zayıf yönleriyle…  Hataları, alışkanlıkları, aşkları ve hayalleriyle…

                Mahalle yaşantısının samimiyetini, yoksulluğun zorluklarını, aşkları, her şeyin özellikle de sevginin, aşkın parayla satın alınamayacağını ve daha birçok duygunun bir mahalleye nasıl sığdığını okuyorsunuz çevirdiğiniz her sayfada. Orhan Kemal’in yapmacıksız, doğal, samimi üslubuyla romana bağlanıyorsunuz. Başlarda sadece Mustafa’nın aile ve mahalle hayatıyla tanışıyorsunuz. Bu akış biraz tekdüzelik hissettiriyor. Ama romana başka kesimden kahramanların katılmasıyla roman daha çok bağlıyor okuru kendisine. Kişi kadrosu zenginleştikçe olacakları merak ediyor, kitabı bir an önce elinize alıp okumaya devam etmek istiyorsunuz.

 

 

              Devlet Kuşu romanı, daha çok Mustafa’nın duyguları, hayalleri üzerine kurgulanmış bir roman. Büyük bir heyecanın, yoğun bir duygusallığın, edebî ifadelerin ağır bastığı bir roman değil Devlet Kuşu. Sade, anlaşılır bir dil ve samimi, doğal bir üslupla kaleme alınmış. Orhan Kemal, bizi Mustafa’yla, Mustafa’nın annesiyle, arkadaşlarıyla, kardeşleriyle, mahalle halkıyla, fakir mahallelerin yaşantısıyla tanıştırıyor. 

                Kısa bir zamanda rahatlıkla, sıkılmadan ve samimiyetinden, doğallığından etkilenerek okuyup bitirebileceğiniz bir roman Devlet Kuşu. Bir annenin kayıtsız şartsız sevgisine, her koşulda devam eden arkadaşlıklara, paranın herkesin sevgisini, hayallerini, onurunu satın alamayacağına bir roman kurgusunda rastlamak sizleri mutlu edecektir diye düşünüyorum. Daha güzel bir evde yaşamanın, daha zengin sofraların etrafında toplanmanın, daha pahalı kıyafetler giyinmenin insanlara gerçek mutluluğu yaşatmada yeterli olmayacağını gösteriyor bize Orhan Kemal. Evet, başınıza devlet kuşu konabilir ama kalbinize konmadığı sürece gerçek mutluluğu tadamazsınız… Orhan Kemal’e bu etkili ve anlamlı dersi çıkarmamıza vesile olduğu için teşekkür ediyoruz. Sanırım bunu fark etmeye çok ihtiyacımız var.

             İyi okumalar!

 

Eserden Birkaç Satır:

“Bilmeyen büyüğünü, bilmez Allah’ını da!” (67.s.)

 

“Demokraside hiç kimse ‘devlet gibi’ hareket edemez…”(69.s.)

                               

 

01.08.2023

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar