Yüreğim kabarmış da sığmıyor kafesine
Çırpındıkça kanıyor atmıyor ki bak sensiz
Muhtacım fısıltına, sesine, nefesine.
Tellerini kırdığın gönül sazım düzensiz.
Duramadım içerde odalar da dar geldi
Yaram gül gül açıldı, kederden bahar geldi
Hasretinle yanarken dile âh ü zar geldi
Sen uzakta durdukça ruhum gezer bedensiz.
Su mu rüzgar mı aldı seni kime sorayım
Bir kuş olup dağ-bayır uçtan uca arayım
Gördüğüm rüyaları vuslatına yorayım.
Fazla bekletme beni sabır taşım diren’siz.
Deli divane kalbim atmaya korkuyorsa
Yokluğun, için için, sinemde yanan kor’sa
Haykırsam öz dilinden, bağırsam “Dıle mosa!”
Duyunca feryadımı koş da gel yâr, neden’siz...