DİLEK ÇEŞMESİ

30.05.2016
Asuman’dan koparıp saçlarına taktığım,
Ay düşmüş gözlerini yıldızlarım kıskansın.
Şem’e olan aşkına gıpta ile baktığım.
Aşık-ı pervaneler senin nâr’ında yansın.
 
Bülbül-ü şeydâ gibi gül dalına konarken,
Bu arşın gölgesinde her dem seni anarken.
Sevdâ’nın ateşiyle için için yanarken,
Gökkuşağından geçip yedi renge boyansın.
 
Seni görenler inan Belkıs’dan güzel derler,
İrembağı denilen sana adanan yerler.
Hasbahçe’nin üstüne çiğ düşüren seherler,
Binbir çiçek açarken gülyüzünde uyansın.
 
Gel ey çeşm-i siyahım çerağınla yakmaya,
Şahikâ’larda senin huzuruna çıkmaya.
Gönül gözüyle görüp yüreğiyle bakmaya,
Tende ızdırâb çeken canlar nasıl dayansın.
 
Yüce dağlar başında yokmuş onun kimsesi,
Çağıldayıp akarken duyulmaz olmuş sesi.
Elbet seni görüyor kimsesizler kimsesi,
Sen bir Dilek çeşmesi suyunu içen kansın.
Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
Kaleminize sağlık tebrikler ... Başarılı şiirlerinizi okumak ister
Asuman’dan koparıp saçlarına taktığım, Ay düşmüş gözlerini yıldızlarım kıskansın. Şem’e olan aşkına gıpta ile baktığım. Aşık-ı pervaneler senin nâr’ında yansın. Söyleyiş ve dil açısından şairini ne kadar çok ciddiye almamız gerektiğini belli eden bir şiir. Divan şiirinden aldığınız esintiler ve mazmunlarla bezenmiş bir şiir. Eski şiirin terkip, mazmun, efsanevi isimleri ve zevkleri bu şiirdeki yerini asla yadırgamıyor. İşini bilen bir şaire yorum yazmak da işi bilmeyi gerektiriyor. Tebrik ederim Süleyman Bey.