Bayırbucak Türkmenlerine
Bir yanımız esed zulmü bir yanımız işid zulmü
Gül atacak kimsemiz yok kurşun dersen hak getire
Kendimizden başka bir yer bulabilsek göçeceğiz
Vuruşarak ölmek güzel ama bir de aması var
Dikiş tutmaz yaralara duçar oldu yüreğimiz
Adı bizden soydaşların sırtımızda kaması var
Bu münafık sahnesine her hafta bir oyun çıkar
Okyanusun ötesinde neler döner biz bilmeyiz
Beş yüz yıldır buralarda gel nöbete git nöbete
Cezalı bir tanka döndük dönüp ardına bakan yok
Sesimizi duyanların sağırlaştı kulakları
Ocağımız talan oldu çıramızı bir yakan yok
Al bayrağın gölgesinde serin serin yatın durun
Balkonlarda zıkkımlanın har vurup harman savurun
Sabah akşam ekmeğine yağını sürün gavurun
Yüzümüze ayna olan yüzü olanları vurun
Bir Harun’a dar dünyayı paylaşırken üç beş Karun
Kâğıtlardan gemi yapın devlet yıkıp devlet kurun
Derdimizi yüklenecek dağlar dağların ardında
Göksümüzün içi yanar çatlar durur dudağımız
Su kaynatır harareti ama ateş tez söndürür
Ne Antepli bir Şahin var ne Kilis’de Karayılan
Kahramanlık Maraşlının Urfa şanın nerde kaldı
Salih Müslim ile ortak kandildeki karayılan
Selefiler yahudiye petrol satar silah alır
Bize armut toplatmazlar dayımızın haberi yok
Haçlıları bu toprakta durduran bu oğuz boyu
Son neferi kaybederse haliniz içler acısı
Halep gider Hatay düşer asi nehri kızıl akar
Karın gurultusu olur dirilişin bu sancısı