Divan Şiirimizi Kuran Şairlerimiz Divan Şiirinin Oluşması

17.06.2011





Divan Şiirimizi Kuran Şairler



Divan edebiyatının şekillenmeye başlamasına dair ilk işaretler 13yy da Şeyyad Hamza, Hoca Dehhani, Ahmet Fakih ve Mevlana ile birlikte görülmeye başlamıştı. Şeyyad Hamza ve Hoca Dehhani’nin gazel türünde verdikleri örnekler İlk İslami eserlerle başlayan aruz ölçüsünün kullanılması, İran şiirine ait mesnevi tarzının kullanılması, dile Arapça ve Farsça kelimelerin yerleşmeye başlaması divan şiirinin temelini atan oluşumlar olarak görülür.

İlk İslami eserler bu anlamda divan edebiyatına mensup eserler olarak gözükmez. Bu eserlerde Türkçe henüz ağırlıklı bir dil olarak gözükür. Hece ölçüsü tamamen terke edilmemiştir. İlk İslami eserlerde aruz ve hece yan yana bulunur. İlk İslami eserler konu bakımından da İslami içeriklere sahip olsalar dahi İslamiyet öncesi eserlerde ( Orhun Abideleri) görülen devlet millet, milletin devlete devletin millete karşı görevleri gibi bir çeşit siyasetname ile ilgili konulara da haizdir. Bu bakımdan ilk İslami eserlerin dil konu, şekil, ölçü, zevk ve edebi anlayışlarına bakarak divan edebiyatının bu eserlerde şekillendiğini söyleyemiyoruz.

Şeyyad Hamza, Hoca Dehhani, Ahmet Fakih ve Mevlana'nın eserlerine baktığımızda 13 yy dan itibaren divan şirininin dil, konu, zevk, yararlandığı kaynaklar, şekil, nazım türleri, beyit sistemi vb özelliklerinin yerleştiği İslamiyet öncesi döneme ait tüm unsurların artık silinmeye başladığı fark edilir.

Bu yüzden 13. yy dan itibaren İslamiyet öncesi döneme ait emarelerin yazılı edebiyatta ortadan kalktığı , İslami dönem edebiyatının bu şairlerle beraber şekillendiği söylenebilir. Yani 10. yy da Türklerin İslamiyeti kabulü ile ilk İslami eserlerle başlayan eğilim sonucunda 13 . Yy da İslamiyet öncesi dönemin izlerinin kalmadığı görülür. Bu süreçten sonra İslamiyet öncesi dönem ait edebi özelliklerimiz artık SÖZLÜ EDEBİYATTA devam edecektir. Yazılı edebiyatta İslamlık öncesi dönemin izleri kalmayacaktır.

 

  1. ila 13. yy lar arasında yazılmış olan ilk islami eserler olarak adlandırdığımız eserler, Kutadgu Bilik, Atabetül Hakayık, Divan- ı Lüğat üt Türki ve Divan - Hikmet gibi eserlerdeki dil henüz sadedir. Arap alfabesi kullanılmaya başlanmaklşa bveraber ilk islami eserlerin  aynı zamanda Uygur alfabeleri ile yazılmış nüshaları bulunmaktadır. Yani Bu süreçte hem Arap hem de Uygur alafebesi birden kullanılmaktadır. İlk İslami eserlerde hem Aruz  hemde hece vezni ile yazılmış şiirlerin bir arada olması bu süreçte tam olarak İslami dönem edebiyatının henüz edebiyatımıza yerleşmediğini hem de İslamiyet öncesi dönemim yazılı edebiyatta tamamen terkedilmediğini göstermektedir. O halde bu üç yıllık süreçte divan edebiyatının ilk islami eserlerle beraber şekillenmeye başladığını ama henüz divan edebiyatının  oluşmadığını göstermektedir. Bu yüzden Hoca Dehhani ve Şeyyad Hamza'nın gazelleri, Ahmet Fakih'in Çarhnamesi, Mevlana'nın Mesnevi ve diğer eserleri ile birlikte yazılı edebiyatta İslamiyet öncesi döneme ait edebi zevk, konu, şekil, ölçü, tür ve zevk anlayışının tarihe karıştığı söylenebilir.

Arap şiirinin ölçüsü olan aruz vezni ilk islami eserlerle birlikte görülmeye başlansa da arap şiirinin zevk, dil, sanat, tür, konu ve diğer özelliklerinin ancak 13 yy da edebiyatımızda yer ettiği görülür. İlk gazellerin yazılmaya başlanmesi, islamiyet öncesi dönem edebiyatının  yazıulı edebiyatta tesirinin kalmadığına delalet olmaktadır.Böylelelikle edebiyatımız bu yyy da bu şairlerle birlikte 1850 yıllara kadar hatta 1910 yıllara kadar varlığını sürdürecek olan divan edebiyatı haline dönüşecektir.

Divan edebiyatı 13 yy şairleri tarafından şekillense de divan edebiyatının mazmunlarının söz, sanatlarının, zevk, dil ve sanat anlayışının Ahmedi, Kadı Burhaneddin, Gülşehri ve Şeyhoğlu Mustafa ile şekillendiği görülecektir.
Divan şiirinin temeli 13 yy da Şeyyat Hamza, Hoca Dehhani ve Mevlana ile atılmış olsa bile çatısının Ahmedi ve Kadı Burhaneddin ile kurulduğu söylenebilir. Bir anlamda divan şiirinin zevk ve sanat özelliklerinin kuramcıları bu iki şairimizdir.

Şeyyad Hamza ve Hoca Dehhani’nin dın dışı konulara da değinen gazelleri divan şiirinin başlamasına delil kabul edilir.

AHMEDÎ/GAZEL

Gazel 1

Mef’ûlü Fâilâtü Mefâîlü Fâilün

Sanma benüm işümi ki gönlüm rızâsıdur
Bilgil anı ki bu feleğün iktizâsıdur

Kimdür k’ide rızâ ile yâr u diyârı terk
Lîkin ne çâre çünki Hak’un ol kazâsıdur

Yanlış hayâl ile vatanın terk eden kişi
Ne dürlü kim cefâ görür ise cezâsıdur

Ol kim vatan var iken ide gurbete heves
Ne türlü kim belâ göre anun sezâsıdur

Gurbetde zehr olur kişiy’âb-ı hayât lîk
Hâk-i vatan bulunsa gözün tûtyâsıdur

Eyyûb mihneti ile Ya’kûb gussası
Sorarısan yakîn kamu gurbet belâsıdur

Ric’at yolı çü bağlı durur çâre yok ana
Var ise sabrdur ki bu derdün devâsıdur

Gurbet odına sabr nic’olsun ki kişinün
Cisminde can ki var vatanınun hevâsıdur

Çün Ahmedî idemedi kend’işine nazar
Dahi eyit ki ana nazar kim idesidür.
---------------------------------------------------------------

 
Gazel 2

Âşık olanın ışk odından nişan gerek
Bağrı kebâb gözlerinün yaşı kan gerek

Yâri diyen gerek kim ola gayrden berî
Cânânı isdeyen kişiye terk-i cân gerek

Cevre kıla tahammül iden yârı ârzû
Sabr ide hâra her kim ana gül-sitân gerek

Şem’-i safâdur ol sanem ana irişmeğe
Pervâne bigi yanmağa tâb u tüvan gerek

Sinün yüzün görene ne hâcet likâ-yı hûr
Kapunda yir bulana ne bâğ-ı cinan gerek

Gonce lebünden isder idüm söz açam velî
Ol râz-ı nâzüki bilürem kim nihan gerek

Anunçün Ahmedî heves ider lebüne kim
Dil-hastedür ana şeker-i nâr-dan gerek


Gazel 3

Egerçi Yûsuf-ı Mısrî kamu güzelden a’lâdur
Senün hüsnün bugün andan hezârân bin kez evlâdur

Yanağun alını gör kim ne al itmiş durur hâlik
Döker birbirinün kanın işigün katı gavgâdur

Namâz u rûze vü tesbîh bana ‘aşkun durur şâhum
Kaşun mihrâbına tapmak bugün zühd ile takvâdur

Hatâdur dir ise zâhid benüm efgânuma gelsin
Okusun hattı yüzünde yazılmış zî ki fetvâdur

Vefâ ummağıla ‘ömrüm geçiser zâyi’ ey dilber
Visâlünden bana hâsıl hemân zevk u temennâdur

Cefâyı başdan aşurma senün başun içün rahm it
Eger çi kim cefâ kılmak cemâl issine kaydadur

Dilerdi Ahmedî cânâ seni avlaya halvetde
Gönül eydür ana dek dur sana bu sayd-ı ‘ankâdur



mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün

KADI BURHANEDDİNDEN SEÇMELER:

Özünü şeyh gören serdâr olur
Enelhak dava kılan berdâr olur.
Er oldur, Hak yoluna baş oynaya,
Döşekte ölen yiğit murdar olur.
----------------------------------------------------
Cana can vermeyenin ne canı var,
Can verenin adı ile sanı var.
Er kişinin matahı erlik olur.
Cevherinin lâl ile mercanı var.
---------------------------------------
Erenler öz yolunda er tek gerek
Meydanda erkek kişi mertek gerek
Yahşi yaman, katı yumşak olsa hoş
Serverim diyen kişi erkek gerek
--------------------------------------
Şahâ, senün cemalünü göreyim ondan öleyim,       
Susamışam visaline ereyüm andan öleyim
Dün gice düşte ben seni, benim ile görür idim,
Bu düşümün tabirini yorayım andan öleyim
------------------------------------------------
Ezelde  Hak ne yazmışssa olur
Göz neyi görecek ise görür
İki cihanda Hakka sığınmışuz.
Tohtamış ne ola ya Ahsah Timur.


 

Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya s_kuzucular@hotmail.com




Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar