DİYALEK ( Lehçe Anlamı ile )
Fransızca: Dialecte (
İNGİLİZCE: diyalek, Diyalektik :
Almanca : Dialekt
Osmanlıca:
Kelime türü: İsim –- Dilbilimde bir terim
FARKLI EŞANLAMLI TERİMLERİ:
TANIMLAR
Latincede dialectus, Grekçede dialektos
Dialekt sözcüğünü dilimize taşıyanlar bu sözcüğü hem “Lehçe” teriminin karşılığı hem de ağız, aksan terimin karşılığı olarak kullanmışlar; bu nedenle büyük bir anlam karmaşasının ortaya çıkmasına da sebep olmuşlardır. Hâlbuki lehçe; bir dildeki en ileri düzeydeki başkalaşımı ifade ederken, ağız; ise bir lehçenin alt şive gruplarındaki en alt düzeyde gözüken aksan ve telaffuz farklarını ifade eder.
Diyalek sözcüğünü Lehçe manasında düşündüğümüz zaman şu şekilde açıklamak gerekir.
Ayın kökenden gelmekle birlikte eskiden aynı dili konuşan toplumların coğrafik olarak bir birlerinden oldukça uzun ir müddet uzak kalmaları, farklı diller, farklı kültürler ile farklı farklı yerlerde ve zamanlarda temaslar kurup karşılıklı etkileşimleri sonucu oluşan dildeki büyük farklılaşmaları ifade eder. ,Aynı ana dilin farklı lehçelerinin oluşmasında büyük kültürle değişimler, din değişikliği gibi değişimler de aynı kökenden gelen bir dilin dil kolları arasında cümle dizini, sesler, söyleyiş ve yazıda önemli ayrılıkların ortaya çıkmasına yol açar.
Bu nedenle Diyalek kelimesini Lehçe anlamı ile düşündüğümüzde. “ Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu “ olarak tarif edebiliriz.
Coğrafik ve toplumsal ayrılıklar uzun sürede aynı ana dillerinden türlü kollar oluşturur. Türkçe XIV. yüzyıldan sonra Çağatay, Azeri ve Anadolu diyaleği olarak üç kola ayrılmıştır, Anadolu diyaleğinin XIV. yüzyıldan XX- yüzyılın başlarına değin süren çağı Osmanlı Türkçesi XX- yüzyılın başlarından günümüze değin süren çağma da Türkiye Türkçesi demekteyiz.
Örnekler:
1. Çağatay diyaleğinden :
Min Tüririçe baş aban rivayet Kıldım bu fesâne-ni hikâyet (Ali Şîr Neval)
2. Azari diyaleğinden :
Öyle sermestem ki idrâk etmezem dünya nedür
Men menem sakin olan kimdür mey ü sahbâ nedür (Fuzulî)
3. Anadolu diyaleğinden :
a) Osmanlı Türkçesi
Olmadı tenhaca bir işret çemende yâr ile
Üstüme göz dikti nergisler nigehban oldu hep (Nedim)
b) Türkiye Türkçesi :
Nereye bu gece vakti, Güzel tren, garip tren?