DOĞAN HIZLAN’LA “YENİDEN OKUMAK”
YENİDEN OKUMAK, TÜRKİYE İŞ BANKASI YAYINLARI, I. Basım 2017, İstanbul
Hürriyet gazetesinde, “Bakış” adlı köşesinde, çeşitli sanat türlerine (edebiyat, resim, müzik vb.) ve kültürel konulara( okuma alışkanlığımız, kütüphanecilik, yayımlanan eserler vb.) dair kaleme aldığı yazılarıyla okurlarını aydınlatan Doğan Hızlan’ı uzun yıllardır ilgiyle takip ederim. Köşesinde ele aldığı her konu hakkında, yeni bir bakış açısının kapısını şahsına münhasır bir sanatçı duyarlılığı ve muhteşem sanat birikimiyle aralar. Her yazısında, sanata olan duyarlılığını ve birikimini ortaya koyan Doğan Hızlan, Yeniden Okumak adlı eseriyle de yeniden ufkumuzu açıyor ve güzel bir üslupla farkındalığımızı arttırıyor.
Kitabın kapağının ön yüzünde, farklı ve de benzer sanat anlayışlarına sahip isimleri görmek, bir okur olarak beni hem sevindirdi hem de bende merak uyandırdı. Abdülbaki Gölpınarlı, Mehmet Akif Ersoy, Kemal Tahir, Rıfat Ilgaz, Yaşar Nabi Nayır, Bedrettin Cömert… Yazar, arka kapakta şöyle ifade ediyor bu kitabı kaleme alma gayretini ve gayesini.
“ Farklı dönemlerde, türlerde yazmış, yaşamış, üretmiş yazarları birbirinden farklı yaklaşımlarla, yeni okumalar etkisiyle ele almaya gayret ediyorum…Türk edebiyatının önemli adlarını seçtim. Edebiyat tarihinde sarsılmaz yerleri var. Seçtiğim adlar arasında bazen bir karşıtlık bazen de bir uyumdan söz edilebilir. Kemal Tahir, Mehmet Akif, Necip Fazıl gibi adlar yalnız edebiyat açısından değil, düşünceleri ile de okurlarını etkilediler, birçok kimse edebi ürünler kadar, tezlerine bağlandı…Bu kitabı oluştururken şöyle bir anlayışı yazılara yansıtmaya çalıştım. Yargılarımı, edebiyat tarihi ile eleştirel görüşün aynı potada eritilmesi olarak tanımlayabilirsiniz…”
Gördüğünüz üzere Doğan Hızlan, daha kitabı açmadan, ilk adımda, aydın bir eleştirmen duyarlılığıyla okurunu aydınlatıyor. Bizlere, kitabı yazmaktaki amacını açık, anlaşılır bir dille ifade ediyor. Neyi savunduğunu da sunuş bölümündeki şu cümlesiyle dile getirmiş: “Seçtiğim adların kendi alanlarında birer simge olma özelliği taşıdıklarını savunurum.”
Değerli yazarımız, neyi niçin savunduğunu, görüyorsunuz ki samimi bir dille ve herkesçe kabul edilebilecek bir tespitte bulunarak ifade etmiş. Gerçekten de ele aldığı her bir yazarımız, edebiyatımız ve düşünce hayatımız açısından, yazarımızın deyişiyle “simge” isimler.
Kitaptaki her bir başlık sizi hem edebiyatımıza ve düşünce hayatımıza dair bilgilendiriyor hem de farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Her bir yazarı “yeniden okuma” isteği uyandırıyor. Yepyeni bir yaklaşım ve bakış açısıyla. Nesnel eleştirinin disiplini ve sanatsal duyarlılıkla yeniden okumaya karar vereceksiniz Mehmet Akif Ersoy’u, Cemil Meriç’i, Necip Fazıl’ı ve kitapta ele alınan birçok yazarımızı.
Belki de birçok kitapta rastlamadığınız özel bilgiler edineceksiniz adı geçen yazarlar hakkında. Hepsi de birbirinden değerli ve özel bilgiler, anekdotlar.
“Ölümünden sonra cenazesine geleceklerin bile adını yazmış, oğluna teslim etmişti. Törene gerçek sevenlerin katılmasını istemişti. Onun gibi bilim insanlarının, yüzyılları birleştirmekte, okuru bilgilendirmekte eşsiz yerleri vardır.” ( Çağdaş Bir Bilim İnsanı Abdülbaki Gölpınarlı, s.7)
Güzel tespitlerin ve özel bilgilerin yanı sıra, hakkında değerlendirmeler yapılan yazarların güzel eserlerinden örneklere de yer verilmiş. Örneğin Mehmet Başaran’ın “Ahlat Ağacı” adlı güzelim şiiri. Ayrıca aynı şairin, beni çok etkileyen, “Acının Tarihi” adlı şiirinden de bir bölüm yer alıyor.
“ Daha yazılmadı acının tarihi
Bilinen abece’ler yetersiz
Örenlerin susukunluğu neyi açıklar
Kırık yontular yağmalanmış gömütler
Yankısı gibi boşluğun
Taşlarda izleri kalan
Yitik diller
Coğrafyası da “meçhul” acının
Belli değil enlemi boylamı ölçeği”
(…)
( “Ahlat Ağacı”ndan Bugüne Başaran’ın Şiiri, s.13)
Her sayfada ve her başlıkta öyle değerli bilgilerle ve metin örnekleriyle buluşuyorsunuz ki kitap bittiğinde “bitti” diyemiyorsunuz. “Yeniden Okumak” kitabını, yeniden yeniden okumak ve yakınlarınıza da okutmak da istiyorsunuz. Bu değerli kitap, sanata ve sanatçıya olan bakış açısını zenginleştirmek; eleştirinin doğru ölçütlerle yapılmasını öğrenmek için doğru ve güzel bir örnek. Özellikle eleştiri ve deneme yazarlarının, ayrıca bu türlere okumaya ilgi duyanların, hatta lise öğrencilerinin de mutlaka okuması gereken bir eser. Akıcı anlatımıyla, açık ve anlaşılır diliyle sıkılmadan okuyacağınız ve her cümlesinde sanata, bazı yazarlarımıza dair değerli bilgiler edineceğiniz bir kitap “Yeniden Okumak”. Bir baş ucu kitabı, kaynak bir kitap olarak da değerlendirilebilir. Edebiyat tarihimizden bir kesit sunuyor adeta. Hem biyografi hem eleştiri hem de deneme tadında bir kitap.
Okurken altı çizilmeye ve paylaşılmaya değer birçok cümle var. Okuduğunuzda bana hak vereceğinizi düşünüyorum. Ülkemizdeki kültürel, sanatsal, siyasi gelişmelere ve bu süreçte, yaptığı faaliyetlerle iz bırakan önemli isimlere ışık tutması bakımından da önemli bilgiler içeriyor.
“ Milli eğitim bakanlığı yapan Hasan Ali Yücel, aslında dönem itibariyle ve yaptığı faaliyetler üzerinden düşünürsek kültür bakanının da görevini üstlenmiş ve onu da yerine getirmiştir. Bir milli eğitim bakanının ve buna paralel olarak kültür bakanının yazarlıktan, kültür dünyasından gelmesi gerektiğine inanıyorum…
Hasan Ali Yücel tek yönlülüğü değiştirdi… Hasan Ali Yücel örnek alınacak bir Cumhuriyet aydını, siyasetçisi ve yazarıydı…” ( Gerçek Kültür Politikası Ve Hasan Ali Yücel, s. 39)
Sayfa 65’te de Mehmet Kaplan’ın “edebiyat adamlığı”na dair yapılan tespitler ve yazarın bazı yazılarından alınan satırlar oldukça değerli. Bakın ne demiş Mehmet Kaplan bir yazısında:
“ İdeoloji ve mizaç ayrılıkları bizi halis güzellik ve hakikate karşı sağırlaştırmamalıdır. Fakat bugün dil ve değişen dünya görüşü dolayısıyla, genç nesiller eski şiirimizin güzelliklerini tadamamaktadırlar. Onlar için bu gerçekten büyük mahrumiyettir.” Doğan Hızlan, Mehmet Kaplan’la aynı düşüncede olduğunu şu sözlerle dile getirmiş:
“Ben de bu düşünce de olduğum için ‘Şiirin Sağı Solu Yoktur’ başlıklı bir yazı yazmıştım.”
( Bir Edebiyat Adamı Olarak Mehmet Kaplan, s.65)
Her sayfasında üzerinde konuşulmaya ve yazılmaya değer satırların bir araya geldiği “Yeniden Okumak”, adı gibi yeniden okunmaya ve üzerinde düşünülmeye, yazılmaya ve konuşulmaya değer bir kitap. “Yeniden Okumak”, hem okumaktan hem de hakkında görüş belirtmekten en keyif aldığım ve okumalarımı gözden geçirmeme güzel bir vesile olan değerli bir eser olarak kitaplığımda yerini alacak.
Benim için “yıldızlı”olan satırlardan bazılarına yer vererek noktalamak isterim yazımı. Herkese iyi yeniden okumalar ve yepyeni okumalar diliyorum!
“Ben edebiyatçının edebiyatına ağırlık veririm, onun ötesinde fikirlerinin siyasetle, gündemdeki rejimle bağdaşıp bağdaşmamasından pek etkilenmem. Yazdıkları yaptıklarından daha önemlidir. Ayrıca başka karşıt düşünceleri savunması da olağandır.”( s.109)
“Birikimli bir bakış, teslimiyetten uzaktır.”( s.110)
“Akif; hakkında çok söz söylenmiş, birçok haksız yorumlara uğramış bir şahsiyettir.”( İnci Enginün, s.114)
“Yerlilik, özgüllük, özgünlük, özgürlüktür.”( s.136)
“Hapihanedeyseniz, askerlik yapıyorsanız, mektup gene umut kâğıdıdır. Bilgisayardaki e-postalar, bence haberleşmenin fastfood’udur.”( s.147)
“Bir edebiyatçının katı, değişmez bir edebiyat anlayışı olmasından yana değilim. Değişecek, gelişecek…Belki de daha önce yazdıklarını yok sayacak, yadsıyacak. Bunu duruşla karıştırmamak gerek. Okuru şaşırtacak, okur da yenilikleri anlamaya, algılamaya çalışacak.” ( s.175)
“Duruş şairin değil, şiirinin duruşudur.”(s.178)
25 Kasım 2017