DOĞUM GÜNÜ
1984’ün 14 Haziran’ıydı. 15. doğum günüm...Ailemizin ilk “gurbete gelin gideni” Aynur ablamızdan, Ankara’dan telefon bekliyorum. Mutlaka arayıp doğum günümü kutlar.
Aramadı...
Bekledim... Ama aklımda başka şeyler var. Sanki neden aramadığını biliyorum. Gece oldu... hâlâ aramadı. Ama evet biliyorum... biliyorum neden aramadığını... kesin biliyorum...
Gece geç bir saatte telefon çaldı. Koştum...Babam benden önce davrandı. Arayan annemdi. Ankara’ya, ablamın yanına gitmişti, ilk doğumunda yanında olmak için. Beklediğim haberi verdi:
-Bir kızımız oldu. Hem de tam teyzesinin doğum gününde...
AYLİN...
İlk yeğenim, beni anne yarısı yapan ilk kızım... 15. doğum günümde aldığım hediyem. Hediyelerin en güzeli...
Sonraki yıllar tam bir aşk ve özlem hikayesi. Ablayı özlüyorduk zaten artık bebeğimizi de özlemeye başlamıştık.
Bir buçuk sene sonra doğan kız kardeşiyle birlikte kreş tatillerinde yanımızda kalmaya başlamışlardı.
Nasıl benimseyip, bağrıma basmışsam ilk konuşmaya başladıklarında ikisi de bana “anne” demişti.
Aylin’i henüz 20 yaşındayken bir trafik kazasında kaybettik. Şimdi Anavarza’nın tarih kokan topraklarında uyuyor. Dün onun da doğum günüydü...
ARDINDAN
Bir gün gittin ansızın beni sensiz bıraktın
Hem hasret denizinde hem yelkensiz bıraktın
Sen güzeller sultanı, altın güller şâhıydın
Bu zavallı bülbülü bak gülşensiz bıraktın.
Belki gittiğin yerde çok güzel günlerdesin,
Senin gibi hoyratça çalınmış güllerlesin.
Gözyaşımla sularken kabrinde zambakları,
Hâlâ kulağımdadır gülen, konuşan sesin.
Su gibi akıp gitti hayatın en genç demi
Oysa yakıyordu ah gözlerinin görkemi
Fayda etmez inan ki açtığı yaralara
Asırlardır uyuyan Higenya’nın merhemi.
Kar taneleri gibi uçuştu hayallerin
Uzandım tutamadım tuz-buz oldu ellerin
Etrafına dizilmiş mermerden tanrıçalar
Bak Eros’a komşusun, bir de Thetis hemşerin.
Gözlerini kapatmış, sanki uyuyor gibi
Mesken olmuş aşkına taş kemerlerin dibi
Suya boğul ey şehir! Yere bat Anavarza!
Sensin yüreğimdeki yangının müsebbibi.
Uzanmış yatıyorsun bu ören yerlerinde.
Durmadan kanayan o yaraların derinde.
Ay yüzlü prensesle birlikte mi yazılmış?
Elemlerin, kederin, aynıymış kaderin de.
Gelinlik giyecekken ak-beyaz kefen niçin
Gözümden silinmiyor sonsuzluğa gidişin
Koyup giderken seni bu antik topraklarda
Mezarını kıskandım seni sardığı için.