DOKTORLAR

01.12.2016

             Doktorlar, birçoğumuzun kapısını çalmak zorunda olduğu ve olacağı insanlardır. Odalarına girdiğimizde, sağlığımızla ilgili iyi haberler almak ister ve her şeyden önemlisi de biraz olsun tebessümle karşılanmak isteriz. Kafamızdaki soruları rahatça sorabilmek de önemlidir birçoğumuz için. Ne var ki her zaman bu beklentilerimizi karşılayan bir doktor profiliyle karşılaşamayabiliyoruz. Ama elimiz mahkum. Elbet bir doktorun kapısını çalacağız. 

              Sağlığımız için belki de sineye çekeceğiz bazı doktorların bizi hoşnut etmeyen tutum ve davranışlarını. Şimdi belki de diyeceksiniz ki, doktorlar için de aynı şey söz konusu değil mi? Ama arada önemli bir fark var: Onlar hastalarına mahkum değil. Tabii insana sıcak bir şekilde, hasta ruhunu anlayarak yaklaşan doktorları tenzih ederim. Eş dosta tavsiye edecek kadar kalbimizi kazanmış ve mesleğini insaniyetiyle de zenginleştirebilmiş doktorlar apayrı bir yere sahiptirler. Onlar sadece hastalarının değil, çalıştıkları kurumun da göz bebeğidirler. 

                Can azizdir. Ana, baba, evlat, kardeş, kısacası sevdiklerimiz azizdir. Küçük veya büyük bir hastalıkta, insan ilgiye ve şefkate daha da muhtaçtır, acizdir. Doktorun biraz tebessüm etmesi, sabır göstermesi ve insan ruhundan anlaması, bu muhtaçlığımızı ve aczimizi bir anda silebilecek güçtedir. Doktorun kapısı, şifa, moral ve umut kapısıdır. İşinin ehli olmasını istediğimiz kadar insanlığını da esirgememesini isteriz. Hastanın kalbine de ağrıyan yerine de giden yol önce tebessümden, sabırdan ve ilim irfandan geçer.

                                                                       

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar