bankta bir kitap unutulmuş
biriki yaprak eskimiş üstün
gecemin bozkırında mutluluk
ilk yeşilinde gölgesiyle güneşin
çalının dibinde düşlemek gibiydi
duymaktı penceremde güneşin doğuşunu
kapı aralığından sızan bir keman sesi gibi
odama yığılmış çok yaşlı eşyaların tozlarını
ısınırken asfaltın yüzünde
pervaneler çizerken satırları
saçlarımdaki beyazlar tül perdesiydi
ve ardında yaşamadığım mevsimlerin
savrulduğunda gencecik yüzünden
hep uzaktan çalan bir şarkı
birde yağmur eşlik eden birlikte
alınıyordu içten içe camdaki gözyaşları
üstü çiziliyordu düşlerimin
kumralına boyanmış tavanlarında
nilüferler ellerine günışıkları
en güzel çiçeği arayan kelebek
öpücüğünü kondurdu çıplak omzuna
yokluğunun resmini bırakarak
ve biri nasıl böyle düşlerimi kırar
bir baktım yanımda boşluk