Duyuşlar

26.03.2016
 
 
Duyuşlar

I

Yolda yuvarlanan bir taş 
Karşıki yapıya doğru. 
Ne taşıdır?... Anlamak zor .!
Hiç Anadolu kokmuyor.

Bu taş benim taşım değil

Önümde tabak tabak aş, 
Bardakta renkli renkli su, 
Kim pişirmiş, Kim kotarmış? 
İçinde acep ne varmış?...

Bu aş benim aşım değil !

Bazı gözlerden akar yaş, 
Benimseyemem doğrusu!
Belli yürekten akmıyor, 
Benim içimi yakmıyor...

Bu yaş benim yaşım değil 

II

Tövbe! Yanılmışım meğer 
Üstünde izim, ser teser.
Çocuğum, sen postunu ser 
Bu yer Türk'ün öz vatanı.

Atalarım, kapısını
Açmış, yapmış yapısını, 
Mühürlemiş tapusunu. 
Bu yer Türk'ün öz vatanı

Kanla çizilmiştir sınır
Uzanan eli hemen kır! 
Hak, hakikin yardımcısıdır.
Bu yer Türk'ün öz vatanı
GEL BAHAR

Gel bahar, erit bu yolun karını, 
Geçen seneleri anmayalım hiç 
Dinle bülbüllerin şarkılarını 
Güllerin kıpkızıl şarabını iç. 
Bu dünya bir büyük meyhanedir, gel! 
Gel bahar, gel bahar, yakınlarda gül! 
Denize renginden armağan bırak 
Ufuklarda gezin, semaya süzül 
Sonra yavaş yavaş in, içime ak! 
Gönlüm hasretinle divanedir, gel!


Halide Nusret'in Hayatı ve Edebi Kişiliği

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar