Edebiyatın manası hep düşündürmüştür beni, edebiyatla yollarımız birleşeli. Artık, "yazın dünyası" deniyor edebiyatla ilgili olanlara da benim yüreğim çok acıyor. Yazın çizin ama aklınıza her geleni değil diyorum dilim döndüğünce, sesimi duyurabildiğimce.
ESA, "Edebi Yad" açıklaması ile karşıma çıktığında sanal alemde adıyla müsemma gerçek bir site bulabildiğime o kadar çok inandım ki hemen üye oldum. O gün bu gündür karınca kararınca bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Sözüm beni ne kadar edip eder benim takdir edeceğim bir şey ddğil ama ben, adımı sanımı bir kenara bırakıp maksudumu, güzeli güzel yazmak olarak belirledim. Hislerimin kölesi olmamak için sözlerimin efendisi olmaya gayret ediyorum işte.
Sanal alem dediğimiz dünyada da yalnız hayatın tadı yok. Elimizden tutan, varlığı ile örnek teşkil eden, bize güven aşılayan büyüklerimiz, hocalarımız elbette bizi yalnız bırakmıyorlar; insan çıktığı seferde maksuna koşarken beraber dirsek çürüttüğü kardeşlerini de yanında istiyor. Onlarla ayrı kaldığımız yılların telafisi mümkün olmasa da en azından teknolojiyi lehimize kullanmalıydık. Sıra arkadaşımı üyeliğe ikna etmemin zor olduğunu düşünüyordum meğer siteyi okuyup tanımaya çalışıyormuş. "Nerdeyse bütün şiirleri, yazıları okudum, baktım ki bu site, aynı zamanda bilgi sitesiymiş, ilmî yazılarla birlikte, gerçekten bir akademiymiş."deyince hemen sonra tarih kızı da siteye üye oldu, yıllar sonra yeniden sacayağı oluşturduk.
Aytül Kaplan'ı ilmi makaleleri ve yoğun çalışma hayatı bizden ayrı tuttuğunu zannede dursun biz adım adım takipteyiz medar ı iftiharımızı.
Seferi de içinde sakladığı cevherini bizlerle paylaştıkça zenginleştik,zenginleşiyoruz, zenginleşeceğiz. Birbirimizin yüreğinin şifrelerini emanet taşıyoruz hatıralarımızda.
Esa bizi sanal ortamda buluşturmakla kalmadı, kavuşturdu da. Her güzel şey gibi çok kısa gelse de asra bedeldi vuslatımız.
Şiir yarışmasına katılmaya cesaretimiz mi yoktu seferimizin henüz başında olmanın verdiği idrâk ile mi önce elimiz yazmaya varmadı. Sonunda davete icabet etmek istedik.Tarih kız, mesleğinin gereği midir bilmem yine sonradan eşlik etti bize. Allah utandırmasın dileklerimizle katılmış olduk hepimiz.
Sıra etkinliğe katılmaya gelince yine anca beraber kanca beraber dedik ve düştük yollara. Basel az ötemizde Antakya burnumuzun dibindeymiş meğer. Ailemiz, akrabalarımız ve tarih kızımız seferber oldu bizim için. Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun anlatın bakalım gezip gördüklerinizi deyince onları anlatan çok olur. Ben saatlerle sınırlı iki günün bitip tükenmez hazzına dem vurmak istiyorum sadece.
Gönül dostlarıyla gönülden sohbet, ud ve kanun konserlerinin ruhumuza su serpmişcesine rahatlatıcı etkisi, kendini değerli hissettiren sözler ve nazarlar, etrafımızda pervane olan onca insan...
Vuslat olunca aşk biter derler ama bizim aşkımız ömrümüzce devam edecek ta ki arus günümüze kadar
Daha ne olsun ediplerle edebi yad ettik biz.
Şehamettin Kuzucular ve hepsi birbirinden değerli hocalarımızın fedâkârane çalışmalarıyla deryada bir damla olabilirsek ne mutlu bize.
Bizleri evimizde hissettiren yönetici ve çalışanlara da ayrı ayrı teşekkür ederiz.