01.12.2012
Antik dünyanın en önemli merkezlerinden biri olan Efes, İ.Ö. 4.bine dek giden tarihi boyunca uygarlık, bilim , kültür ve Sanat alanlarında her zaman önemli rol oynamıştır. (1)
Efes
kenti’nin ilk kuruluşu M.Ö. 6000 yıllarına, Neolitik Dönem Cilalı
Taş Devri’ne kadar inmektedir. Efes çevresindeki höyükler
(tarih öncesi tepe yerleşimleri) ve kalenin bulunduğu Ayasuluk Tepesi’nde Tunç
çağları ve Hititler’e ait yerleşimler
saptanmıştır. Hititler Dönemi’nde kentin adı
Apasas’tır. M.Ö. 1050 yıllarında Yunanistan’dan
gelen göçmenlerin de yaşamaya başladığı liman kenti Efes, M.Ö. 560 yılında
Artemis Tapınağı çevresine taşınmıştır. Bugün gezilen Efes ise, Büyük
İskender’in generallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yıllarında
kurulmuştur. Hellenistik ve Roma
çağlarında en görkemli dönemlerini yaşayan Efes
, Asya eyaletinin başkenti ve en büyük liman kenti olarak 200.000
kişilik nüfusa sahipti Efes
, Bizans Çağında tekrar yer değiştirmiş ve ilk kez kurulduğu
Selçuk’taki Ayasuluk Tepesi’ne gelmiştir.
1330 yılında TÜRKler
tarafından alınan ve Aydınoğulları’nın merkezi olan Ayasuluk, 16.
Yüzyıll’dan itibaren giderek küçülmeye başlamış, 1923 yılında
Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra Selçuk adını almış ve bugün 30.000 kişilik
nüfusa sahip turistik bir yerdir.
Doğu ile Batı (Asya ve Avrupa)
arasında başlıca kapı durumunda olan Efes önemli bir liman kenti idi. Bu konumu
Efes’in çağının en önemli politik ve ticaret merkezi olarak gelişmesini ve Roma
Devrinde Asia eyaletinin başkenti olmasını sağlamıştır.
Ancak, Efes antik çağdaki önemini yalnızca büyük bir
ticaret merkezi olarak gelişmesini ve başkent oluşuna borçlu değildir.Anadolu’nun
eski anatanrıça (Kybele) geleneğine dayalı Artemis kültünün en büyük tapınağı
da Efes’de yer alır. Bu ibadethane dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul
edilir.
Efes Antik Kenti Geniş Bilgi için Tıkla: Efes ( Ephesus ) Antik Kenti İzmir -Selçuk
EFES MÜZESİNİN TARİHÇESİ
Aydın- İzmir demiryolu inşaatı sırasında Selçuk’ta (Ayasuluk) bazı eski eserlerin ortaya çıkması üzerine İzmir Demiryolu Müdürü De LarkeOsmanlı sadrazamlığına bir yazı yazarak bulunan eserlerin kaybolmaması ve korunması için başvurmuş ve burada bir müze kurulmasını istemiştir. Ancak Türkiye’de müzecilik çalışmaları daha henüz başlamadığından Selçuk’ta bir müze kurulamamıştır. Efes’te ilk yıllarda yapılan kazılarla ortaya çıkarılan eserler İzmir , İstanbul, Viyana ve Londra müzelerine götürülmüştür ve günümüzde bu müzelerde sergilenmektedir. Cumhuriyet’ten sonra ise yeni buluntuların tek bir yerde toplanması kararı alınmıştır. Selçuk’ya bir müze kurmak fikri 1929–1930 yıllarında ortaya atılmıştır. Dönemin İzmir Valisi Kazım Dirik’in aldığı bir kararla burada bir Müze kurulur Ancak bu Müze depo niteliğinden olmaya gidemez. (3)
Efes Harabeleri'nden her yıl çıkarılan yüzlerce eser ve bunları ziyarete gelen çok sayıdaki turistin ihtiyacına cevap verebilmek üzere büyük ve modern bir müze kurulmasına gereksinim duyulur. 1960–1964 yıllarında eski deponun yanına yeni bİr müze binası inşa edilmeye başlanır. O güne kadarki yapılan kazılarda bulunan ve çevreden toplanan eserleri sergileyecek büyüklükte bir bina yapılmış ve eserler buraya getirilmiştir. yapılan yeni müze binasının teşhir ve tanzimi işleri yapıldıktan sonra 7 Kasım 1964’te ziyarete açılmıştır. 1976 yılında müzeye yeni bir bölüm eklenmiş ve müze daha da genişletilmiştir.
1964 yılında bugün kullanılan müzenin güneyindeki bölümün
inşası tamamlanmış ve eserler sergilenmeye başlanmıştır. Birkaç salondan oluşan
bina, kazılardan getirilen eserler için yeterli gelmediğinden 1976 yılında
kuzey bölümü inşa edilerek genişletilmiştir.
EFES MÜZESİ
Günümüzde Efes Müzesi, arkeoloji ve etnografya (arasta) olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır.(2)
Selçuk ilçe merkezinde bulunan Efes Müzesi, içerdiği eserler, sergi salonları, ziyaretçi kapasitesi ve kültürel etkinlikleri ile nadir olan yerel müzelerdendir. Bütün sene boyunca açık tutulan müzede, büyük bölümü Efes kazıları, St. Jean Kilisesi, Artemision, Belevi Mezar Anıtı ve yakın çevredeki diğer ören yerlerinden getirilen, Efes ve Anadolu arkeolojisi için çok önemli olan eserler sergilenmektedir. Müzeye bağlı birimlerle birlikte müzenin ziyaretçi sayısı iki milyonu aşmaktadır.
Müze; sahip olduğu ve sergilediği eserlerle, Avrupa’nın en
önemli ve en zengin Müzelerinin
başında gelmekte. Ülkemizde ise, Topkapı
Sarayı müzesinden sonra ikinci sıradadır.. Bugün: bu müzede ; 8352
arkeolojik eser, 1092 etnoğrafik eser ve 17143 sikke sergilenmektedir. (4)
Efes Müzesi, Prehistorik, Miken, Arkaik, Klasik, Helen istik, Yunan, Roma, Bizans, Selcuklu, Osmanlı dönemine ait eserleri bir araya getirmiştir. Müzedeki belli başlı eserler arasında : Efes Artemis heykeli, yunuslu Eros, tavşanlı Eros, Eros başı, Priapos heykeli, mermer Artemis heykeli, Mısırlı rahip heykeli, İsia heykeli, çeşitli mitolojik tanrı heykelleri ve Sokrates başı bulunmaktadır.
Bunun yanı sıra Efes Müzesi’nde sergilenen eserler kentin buluntu yerlerine göre gruplandırılmıştır. Örneğin, peristilli ev tipinin en gelişmiş örneği olan Yamaç Evler ve ev buluntuları salonunda tıp ve kozmetik aletler, takılar, ağırlıklar, aydınlanma araçları, müzik ve dokuma araçları, ev kültü ve çeşitli yapılarda dekoratif olarak kullanılan heykelcikler, imparator ve tanrı heykelleri, büstler, mobilyalar bulunmaktadır. Salonun bir bölümünde Efes Yamaç Evler'den Sokrates Odası olarak bilinen bir oda fresk, mozaik ve çeşitli mobilyalardan oluşan dekoru içinde foto-mankenler ile düzenlenmiştir
MÜZENİN BÖLÜMLERİ
Artemis salonu: Artemis heykelleri ile Artemis mabedi ve sunağında bulunan eserler sergilenmiştir. Aynı zamanda burada arslan başı, Artemis tapınağının başrahibinin heykelleri ile altın, gümüş ve fildişi buluntular, torsolar
Çeşme buluntuları salonu: Zeus başı, Aphrodite heykeli, dinlenen savaşçı heykeli, Polyphemos heykel grubu, Augustus Mabedinin alınlığındaki heykel grubu, Pollio çeşmesinin havuz kenarı
İmparator Kültleri salonu : Parth Anıtı yakın tarihlerde ortaya çıkarılan kabartmalar ve Viyana’dan getirilen bu anıtlara ait kabartma mulâjları sergilenmektedir. Roma İmparatorluk Döneminde altın çağını yaşayan Efes’teki kazılarda ortaya çıkarılan heykeller, portreler, Hadrianus Mabedine ait frizler, İmparator ve ailelerine ait büstler
Müzenin arasta bölümü: eski Türk kasabalarındaki ticaret yaşamı ve çeşitli el sanatları tahıl öğütme sistemi ve gelişimi ile çeşitli tiplerde urganlar, tartı aletleri, kasaba berberi, gülyağı üretimi, bakırcılık ve gözboncuğu yapımını içeren tematik bölümler sergilenmektedir.
YENİ BULUNTULAR SALONU:
Bu eserler, bir-iki yıl boyunca burada sergilendikten sonra, kendi bölümlerine alınıyor. Bizans buluntuları , sikke ve ziynet eşyaları , Efes sikkeleri, tiyatro maskeleri , yamaç evlerinde bulunan, fildişindan yapılma bir friz
Antik Çağ’dan - Osmanlıya Bölümü : Antik Çağ’dan Osmanlı dönemine kadar elektronlar, altın, gümüş, bakır sikkeler, takılar…
Hikmet Gürçay galerisi : günümüz sanatçılarının eserleri
Müze avlusu: büyük ölçüde mimari parçalar ile lahit ve steller, sunaklar ve yazıtlar…
Atatürk Mahallesi Kuşadası Caddesi Selçuk
Tel :(0232) 892 60 10
Faks :(0232) 892 70 02
KAYNAKÇA
0
0
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın