KategorilerKİTAP ÖZETLERİ VE ELEŞTİRİLERİEğitici Tolstoy İle Eğitici Bir Okuma Deneyimi

Eğitici Tolstoy İle Eğitici Bir Okuma Deneyimi

08.09.2018
EĞİTİCİ TOLSTOY
DANIEL MOULIN
Türkçesi: Özlem Akçay
Hece Yayınları/ İnceleme, 3.Baskı 2018
 
   “Çarlık Rusya Eğitim Bakanlığı’ndaki hükümet yetkililerinin Tolstoy’un eğitim uygulamaları ve yayınlarına gösterdiği düşmanlığa rağmen, Tolstoy muhteşem bir yenilikçiydi…
    Geriye dönüp bakıldığında, tıpkı Tolstoy’un edebi eserlerinin insanoğlunun aydınlanmasına yardım etmesi gibi eğitsel düşüncesinin tüm dünyadaki öğretmenleri ilgilendirdiği anlaşılmaktadır. Tolstoy, eğitim çalışmalarını edebi eserlerinin çok üstünde tutmuştur. Bundan dolayı da onun eğitime verdiği katkının bir kez daha değerlendirilmesi çok önemlidir.” ( Arka kapak)
 
     1828-1910 yılları arasında yaşamış Lev Nikolayeviç Tolstoy’u birçoğunuz edebi kimliğiyle tanırsınız. Bu önemli edebi kişiliğin, öğretmen ve eğitim düşünürü olarak yaptığı çalışmalar az bilinir. Şu satırlar bu kimliklerinin birbirini nasıl beslediğinin bir açıklamasıdır:
     “…Kişisel olarak Tolstoy için öğretmenlik, geliştirici bir deneyimdi. Öğretmenlik; onun daha geniş bir düşünce gücü geliştirmesini sağlamış, zihinsel, sanatsal ve ruhsal gelişimini kamçılamıştır… Savaş ve Barış’ı (1864- 1869) yazma fikri ilk olarak okulda tarih dersi verirken aklına gelmiştir…”( 16.sy.)
      Tolstoy’u eğitimci yanıyla ve eğitim sistemi hakkındaki düşünceleriyle tanımak, okurlar için özgün bir okuma deneyimi olacaktır. Nitekim Tolstoy eğitim konusunda özgür ve özgün bir anlayışa sahip. Döneminin siyasi baskılarına direnmiş ve mevcut eğitim sistemine yönelik eleştirilerini cesur bir şekilde ortaya koymuştur. Gerek dönemin siyasi otoritesi gerek çeşitli aydınlar tarafından engellenmeye çalışılmıştır. Peki ne demişti Tolsoy? Nasıl bir eğitim sistemi öneriyordu?
      “… Tolstoy, ezbere dayalı öğrenmeyi ve çocuklara hepsi aynıymış gibi yaklaşan, ‘herkese uyan tek bir eğitim sistemi’ni eleştiriyordu… Sahici bir eğitim olması için öğrencilerin özgürlüğünü temel bir koşul olarak görüyordu. Tolstoy’a göre gerçek eğitim, ne önyargılı bir hayat anlayışını kabul etmek ne de maddi amaçları olan bir şey olabilirdi. Gerçek eğitim, her çocuğun bireysel motivasyonunu ve bir eğitimcinin öğrencilerinin kendisiyle ‘eşit’ bilgi birikimine sahip olmalarını istemesini temel alan insani bir girişim olmalıydı…” ( 17.sy.)
       Tolstoy, sadece eğitim konusundaki farklı yaklaşımlarını ortaya koymakla yetinmemiştir. Aynı zamanda Rusya’nın Tula bölgesinde bulunan Yasnaya Polyana’da eğitim adına önemli hizmetlerde bulunmuştur. Farklı eğitim yöntemlerini burada hayata geçirmeye çalışmıştır. Tolstoy’un Yasnaya Polyana okulundaki öğretmenlik deneyimleri pedagojik makalelerinde belgelendirilmiştir. Bu okuldaki çalışmaları birçok kez engellenmeye çalışılmış olsa da Tolstoy eğitimci yönünü arka planda bırakmayı düşünmemiştir. 1862’de üst düzey yetkililer, askerler ve polisleri taşıyan üç araba Yasnaya Polyana’ya gelir. Tatilde de okul binasında kalan öğrenci-öğretmenleri tutuklarlar ve iki gün boyunca evi ve okulu araştırırlar. 57.sayfada bu baskının ayrıntıları verildiği gibi Tolstoy’un bu baskın karşısındaki tutumuna da yer verilmiştir.
        “…Tolstoy’u kızdıran şey, Çar II. Alexander’a bir mektubunda bütünüyle ifade ettiği üzere, Tolstoy’un bütün yazılarının ve günlüklerinin de incelenmiş olmasıydı… Tolstoy, Çar’a yazdığı mektubunda bu araştırmanın sebebine ilişkin şaşkınlığını dile getirir…”( 57.sy.)
         Tolstoy’un, bir eğitimci olarak kariyeri boyunca geleneksel değerlendirme yöntemlerine karşı durduğu ifade edilmiş. Tolstoy’a göre eğitim, eşitliği teşvik etmelidir ve özgürlüğü temel almalıdır ki bu Tolstoy’un Almanya ve Fransa’da gözlemlediğinin tam tersidir.
       Eğitici Tolstoy kitabında Tolstoy’un eğitim konusundaki görüşlerini ve vermiş olduğu mücadeleyi okudukça aslında eğitime ne kadar az mesai harcandığının farkına varıyorsunuz. Belki bir yetkili belki bir eğitimci belki de ebeveyn olarak aslında farklı yaklaşımlardan bihaber olduğunuzu görüyorsunuz. İster kabul edin ister kabul etmeyin, eğitime ciddi anlamda mesai harcayan, düşünen ve bunu hayata geçirmek için özveriyle çalışan değerli isimleri tanımalı ve anlamaya çalışmalıyız. Çünkü eğitim tüm insanlık için en önemli alandır. Bu alanda farklı yaklaşımlarıyla ve çalışmalarıyla emek veren aydınlara, yazarlara, eğitimcilere kulak vermeliyiz. Tolstoy, bu isimlerden sadece biri. O, görüşleriyle, eğitimci kimliğiyle, açtığı okullarla ve eserleriyle dikkatleri üzerinde toplamış değerli bir isimdir. Bazen kendisine yönelik haksız eleştirilerle ve çeşitli engellemelerle yıpratılmaya çalışılsa da eğitim için düşünmeye ve çalışmaya inançla devam etmiştir.
      “… Lafını sakınmayan itirazlarına ve yetkililerle çatışmalarına rağmen- ya da daha doğrusu bu yüzden- Tolstoy gitgide ünlendi… Rusya’nın ve dünyanın her yerinden insanlar, eğitim dahil pek çok konuda Tolstoy’dan tavsiye almaya gelmiştir…”( 187.sy.)
      Kitapta tabii ki Tolstoy’un görüş ve önerileri övülmüyor. Görüşlerindeki zayıf noktalara da yer verilmiş. Aynen şu satırlarda olduğu gibi: “Tolstoy, kesinlikle enerjik bir öğretmendi ve öğretmenden ziyade öğrencilerin ‘uygunluğu’na göre öğretme arzusu, kısa ama yoğun öğretmenlik dönemiyle denk gelen tükenmişliğini açıklayabilir. Görüşlerinin bir kusuru, - yöntemlerinin öğretmenler için yorucu olması- belki de budur…
      Tolstoy’un görüşünün bir başka zayıf noktası da şuydu ki bütün öğretmenler, çok da doğuştan yetenekli ya da kendilerini işlerine adamış olmayabilirdi. Tolstoy’un kendisi, hiç şüphesiz sınıfta etkileyici, büyüleyici bir kişilikti. Fakat Tolstoy’unki gibi doğal bir otoritesi ya da hikâye anlatma becerisi olmayan öğretmenler için, Tolstoy’un yaklaşımı çok da makul olmayabilir…”( 226.sy.)
       Eğitici Tolstoy’u okurken elbette bir roman veya hikâye okur gibi değil eğitimci Tolstoy’u tanımak ve anlamak için okuyacaksınız. Bu nedenle kitabı elinize aldığınızda, öğretici bir eser okuduğunuzu unutmayın. Kısacası Tolstoy’un eğitimci kimliğini incelemek üzere kaleme alınan bu eseri, bir solukta okunacak bir kitap olarak düşünmeyin. Her sayfada, Tolstoy’un eğitimci kimliğinin nasıl oluştuğunu ve eğitime dair düşüncelerini okuyacak ve böylece önemli bir konuyla ilgili bir pencere açılacak düşünce dünyanızda. Hem eğitimci Tolstoy’la tanışacak hem de en değerli varlığımız olan çocukların eğitimiyle ilgili çok önemli önerileri bulacaksınız. Yüzeysel değil derinlemesine ve ahlaki, insani boyutu öne çıkan bir eğitim anlayışıyla karşılaşacaksınız. Eğitimcilere mutlaka, anne babalara da çocuklarının eğitimine dair daha bilinçli olmaları açısından yararlı olabilecek bu eseri okumalarını tavsiye ediyorum. Elbette okurken olumlu olumsuz eleştirileriniz olacaktır. Böyle bir okuma Tolstoy’un özgür ve özgün fikir dünyasına da uygun olacaktır.
             Herkese iyi okumalar!
         
         “Öğretmenler hiç durmadan zanaatlarını geliştirmek için uğraşmalıdır. Tolstoy’a göre, ‘çocuklarını başarıya ulaştıracak bir eğitim için öğretmenler, kendilerini eğitmeye devam etmelidir.’ Tolstoy, öğretmenin bu hedefe ulaşabileceği pek çok yol olduğunu fakat en önemlisi bir öğretmenin kendini anlaması, ‘her insanın ruhu üzerindeki emeği’ yani öz denetim özelliklerini geliştirmesi gerektiğini iddia eder…” ( 163.sy.)
        “ Tolstoy ebeveynleri, çocuklarının neyin iyi olduğunu kendilerinden öğrendiklerinden emin olmaları konusunda teşvik eder çünkü her şeyi anne babasından alan bir insan hayatı, yazılan kitaplardan daha kalıcı ve değerli bir hazinedir…”( 168.sy.)
        “ …Hayat gibi eğitimin sırrı da çok da içeriğinde değil, fakat bizzat sürecin ahlâki doğruluğundadır…”( 235.sy.)                                                                                                         08.09.2018
Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da