EĞİTİME ADANMIŞ HAYATLAR

30.05.2016
Öğretmenler hayatımızı bilgiyle ve beceriyle donatan fedakârlık abideleridir. Onlar eğitim çınarının kökleridir. Çınarın güzelliği yapraklarında ve dış yüzünde olsa da onu ayakta tutan kökleridir. O kökler ne kadar güçlü ve sağlam olursa çınarın ömrü o kadar uzun olur. Öğretmenler sevgi ve hoşgörü bahçelerinin iri gülleridir. O güller hiçbir mevsimde solmazlar. Nadide güller ömrünü tamamlasa da tohumlarından yenileri çıkar. Bahçeler güllerin rayihasıyla şenlenir. Goncalar zamanla iri güllere selam durarak hayata ‘merhaba’ derler. Bahçelerin viran kalmaması için güllerimizi tebessümle sulamalı ve sevgiyle çapalamalıyız.
 
 
Odunpazarı Belediyesi her yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne bir kitapla katkıda bulunuyor. Bu kültür, sanat ve öğretmen dostu belediye, imkânların elverdiği ölçüde bir öğretmen külliyatı oluşturma gayreti taşıyor. Geçen yıl “Ben Öğretmenim Çocuklar” adlı öğretmen hikâyelerini bir kitap haline getirmişlerdi. Odunpazarı Belediyesi Yayınları arasında bu yıl da “Eğitime Adanmış Hayatlar” adlı bir kitap yayınlandı. Bu kıymetli kitabı değerli şair-yazar Mustafa Özçelik yayına hazırladı. Bu kitapla birlikte belediye bünyesinde yayınlanan öğretmenlikle ilgili beşinci kitap da kültürümüze kazandırıldı. Söz konusu bu kitap ‘En iyi hediye kitaptır’ anlayışıyla Öğretmenler Günü’nde eğitimcilere hediye edildi. Öğretmenler kendilerinden izler taşıyan bu kitapla mutlu oldular.
“Eğitime Adanmış Hayatlar” iki bölümden oluşuyor. Kitabın ilk bölümünde Türkiye’nin yakından tanıdığı öğretmenlerin yaşam portreleri yer alıyor; ikinci bölümde ise çeşitli yazarların öğretmenlerini anlattığı anılar okuyucuların beğenisine sunuluyor. Bu yazılara örnek öğretmen portreleri de diyebiliriz. Bu hatıraları okuyanlar metinlerde kendilerinden ve çevrelerinden de izler bulabilecektir. Bu örnek hayatları okuyanlar öğretmenliğin zor olduğu kadar güzel ve kalıcı bir meslek olduğunu da göreceklerdir.
Şüphe yok ki eğitimin mümtaz şahsiyetleridir öğretmenler. Küçüğümüz, büyüğümüz onlardan derin izler taşıyor. “Eğitime Adanmış Hayatlar” kitabının editörü Mustafa Özçelik bu kıymetli kitabının Önsöz’ünde merhum Doç. Dr. Necla Pekolcay’ın ortaokul ve lise öğretmenlerini anlattığı yazısından bir sözünü alıntılayıp okuyucularının dikkatine sunuyor: “Eğitim çerçevesinde insana hem etki eden, hem de karakterinin şekillenmesinde, gelişmesini sağlayan ve aile fertlerinden sonra, hatta bazen önce gelen kişiler hocalardır, ilkokulda tek iken, ortaokulda derslerle beraber sayıları artan hocalardan bazıları bizleri fazla etkilemiş, bazıları da hafızamızda hiç iz bırakmadan gelip geçmişlerdir.” Gerçekten de öyle değil midir? Bazı öğretmenlerimiz bize hem anne, hem de baba olmuşlardır. Bazıları da sadece derse girip çıkmışlardır. Elbette bunlar aynı olmayacaktır. Hafızamız bunları ayırt edecektir.
Amerikalı Eğitimci-Yazar Henry Van Dyke’nin öğretmenlerle ilgili şu sözlerini çok severim. Bu sözler Mustafa Özçelik tarafından da “Eğitime Adanmış Hayatlar” adlı kitabın ikinci bölümüne alınmıştır. Bu sözleri sizlerle paylaşmak istiyorum:  “Meşhur pedagoglar yeni eğitim sistemleri kurarlar. Fakat bunları çocuklara nakleden, yol gösteren meçhul öğretmendir. Karanlıkta yaşar ve güçlüklere gönül rızasıyla katlanır. Onun kapısı önünde arabalar beklemez, mızıkalar çalmaz, ona madalyalar verilmez. O, karanlıkların hududunda nöbet bekleyerek cehalet ve cinnetlerin siperlerine hücum eder.  Vazifesinde sabırlıdır, uyuşuklara hareket, uysallara cesaret, muvazenesizlere istikamet verir.  Öğrenme aşkını ve ruhundaki hazinelerini öğrencileriyle paylaşır.  Gelecek yıllarda bizzat kendi yollarını da aydınlatarak ona haz verecek olan pek çok meşaleler ateşler. Onun mükâfatı budur.” 
 “Eğitime Adanmış Hayatlar” kitabı canlı hayat hikâyeleriyle dolu bir eser… Yaşananlar anlatıldığı için gönlümüzde sımsıcak bir hava estiriyor. Kitaptaki hatıraların sahipleri, öğretmenlerinin unutamadıkları yönlerini nakış nakış işlemişler satırlara. Böylece öğretmenlerine olan vefa borçlarını da bir şekilde ödeyerek manevî huzura ermişler. Bu hatıraların öğretmenliğinin baharında olan genç eğitimcilere de yol göstereceği muhakkaktır.
Kitaplar vardır ruhumuzu ısıtır. Mustafa Özçelik tarafından hazırlanarak öğretmenlere sunulan “Eğitime Adanmış Hayatlar” kitabı da bunlardan biri. Kitabı okumaya başladığınızda kolay kolay elinizden atamıyorsunuz. Çünkü her bir hatıradan alacağımız dersler ve örnek davranışlar var. Bu hatıralarda öğretmenlerin bilgilerinden çok, insanî yanlarına değinilmiştir. Özellikle günümüzde öğretmenin görevi bilgi aktarmak değil, öğrencilere duygudaşlık etmektir. Çünkü günümüzde bilgiye ulaşmak düne nazaran çok daha kolaylaşmıştır.
Kitabın başında edebiyatımızda mümtaz bir yer edinmiş yazarlarımızın hatıralarına yer verilmiştir. Araştırmacı-Yazar Mustafa Özçelik, bunlardan biri olan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Hocamız Ahmet Haşim” adlı hatırasıyla başlamış kitabına. Daha sonra Ahmet Hamdi Tanpınar’ın kaleminden “Hocam Yahya Kemal”  adlı nefis bir yazı okuyucuyu selamlıyor. Onu Ahmet Haşim’in “Edebiyat Öğretmenim Ahmet Hikmet” adlı yazısı takip ediyor. Daha sonra Mehmet Çavuşoğlu ‘Ali Nihat Tarlan’ı, Fatma Çiçek Derman ‘Süheyl Ünver’i, Ahmet Güner Sayar ‘Sabri Ülgener’i, Cemal Kurnaz ‘Amil Çelebioğlu’nu, Abdullah Uçman ‘Mehmet Kaplan’ı, Berke Vardar ‘Cemil Meriç’i, Talat Sait Halman ‘Nureddin Topçu’yu, Hikmet İlaydın ‘Abdülbaki Gölpınarlı’yı, Mustafa İsen ‘Orhan Okay’ı, Birol Emil ‘Orhan Şaik Gökyay’ı, Tekin Uğurel ‘Samiha Ayverdi’yi, Nazif Gürdoğan ‘Cevat Ülger’i, Ebru Şenocak ‘Esma Şimşek’i,  Veysel Şahin ‘Ramazan Korkmaz’ı, Bayram Yüksel ‘Nazik Erik’i anlatıyor anılarında. Daha sonra kitabın ikinci bölümünde Ali Çolak, Bilal Kemikli, Cumali Ünaldı Hasannebioğlu, Sadık Yalsızuçanlar, Aliye Çınar, A. Haydar Haksal, M.Said Türkoğlu, Mehmet Aycı, Mesut Doğan, Hüseyin Kaya, Hasan Akçay, Erdoğan Boz, Tacettin Şimşek, İsmail Karakurt, Abdullah Harmancı, Adem Turan, Cevat Akkanat, Zümrüt Sönmez, Mehmet Nuri Yardım, Muhsin İlyas Subaşı, Mustafa Uçurum, Duran Çetin, Recep Şükrü Güngör, Erbay Kücet, Murat Soyak, Mehmet Kurtoğlu, M.Nihat Malkoç, Teslime(Bakırhan) Duman, Mehmet Külahlıoğlu gibi yazarların birbirinden güzel hatıralarına yer veriliyor.
Kitabın başında Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’nın öğretmenlerimize yönelik kısa bir giriş yazısı yer alıyor. Sakallı, söz konusu yazısında eğitim ve öğretim sistemimizin temel taşı olan öğretmenlerimizin kıymetini teslim ediyor. Onun şu ifadelerine katılmamak mümkün değil: “Onlar ki yeni neslin mimarlarıdırlar. Fedakârlık anıtlarıdırlar. Bilge insanlardır. Namsız, nişansız gönüllü hizmet erleridir. Hepimiz onların bilgi ve irfanıyla yetiştik ve bugünlere geldik. Bireysel ve toplumsal aydınlanma onların sayesinde gerçekleşti.”
“Eğitime Adanmış Hayatlar” kitabı 240 sayfadan oluşuyor. Birinci hamur kâğıda basılmış olan kitabın kapağı da anlamlı. Kitapta birbirinden nefis 47 özgün metin bulunuyor. Kitaptaki metinlerin bir kısmı değişik kaynaklardan derlendi; bir kısmı da tabir caizse yaşayan yazarlara sipariş edildi. Yaşayan yazarlar unutamadıkları öğretmenlerini bu kitap için kelimelerle ifade etmeye çalıştılar. Bu hatıralar belki de ilk kez bu kitapla okuyucu karşısına çıkıyor. Kaynaklardan derlenen metinlerin nerden alındığı özellikle belirtildi. Bunun yanında metin başlarında hatıra yazarlarının hayatları hakkında kısa açıklamalarda bulunuldu.
Öğretmenleri hep muma benzetirler. Yandıkça aydınlatan, aydınlattıkça yok olan mumlara... Oysa öğretmen hiçbir zaman azalmaz ve yok olmaz. Daima büyür ve varlığını yetiştirdiği nesillerin yüreğinde büyüterek devam ettirir. Kitabın birinci bölümünün giriş kısmında Fatih Murat Seferbeyoğlu’nun bu konudaki kısa ama çok anlamlı değerlendirmesini dikkatlerinize sunuyorum: “Öğretmen bir mum gibidir.” denmiştir hep. Yani aydınlatan ama aydınlattıkça yok olan. Yanılgıdır bu. Evet, aydınlatmaktır öğretmen olmak ama aydınlattıkça yok olmak değildir. Aydınlattığınız her beyinde çoğalmak, boğduğunuz her karanlıkta bahar toprağı olmaktır. Bereketli ve doğurgan bir bahar toprağı... Verdiğiniz her bilgi cemre olup düşmüştür zemheri ayazının üstüne ve toprak sıcaktır, su sıcak, hava sıcaktır artık. Dallar meyveye durmuştur gayrı... Nasıl yok olduğunuz söylenebilir? Şimdi varsınızdır asıl. Büyüyen her fidanda, açılan her goncada renginiz, kokunuz vardır çünkü. Yetiştirdiğiniz her öğrenci sizin renginizi, sizin kokunuzu taşıyarak çoğalır Anadolu’da.”
“Eğitime Adanmış Hayatlar” kitabının yazarı Mustafa Özçelik’i yürekten kutluyorum.
 
M.İHAT MALKOÇ

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar