Elvan Çelebi ve Hayatı

09.07.2015

 

 

 

Elvan Çelebi

Aşık Paşa’nın oğlu  14 yy Anadolu velilerinden, şair

Aşık Paşa’nın oğlu   olan şairin  tam ismiElvân bin Ali'dir.  Babası Garipname’nin yazarı meşhur şair ve  tarihçi Âşık Paşadır. 

Hayâtı hakkında geniş ve katî bilgi azdır.  Doğum ve ölüm tarihleri   tesbit edilememiş olan Elvan Çelebi’nin  doğum yerinin ise  Babası Âşık Paşa’nın, Kırşehir’de yaşayıp orada vefat etmesinden dolayı Kırşehir'de doğmuş olması kuvvetle muhtemeldir.

Elvân Çelebinin mensup olduğu aile, on üçüncü asrın ilk yarısında Moğol istilâsı sebebiyle Anadolu'ya gelmiş ve Anadolu'da önemli bir nüfuz kazanmıştır. Büyük büyük  Dedesi Eb’ul Beka Şeyh Baba İlyas B. Horasani’dir.  Babası Âşık Paşa’nın Dedesi ise  Horasan’dan Anadolu’ya gelip Amasya’ya yerleşmiş  olan Baba İlyas’tır. Bilindiği gibi  Baba İlyas’ın öğrencileri Selçuklulara  karşı çok büyük bir isyan çıkartıp - Babai İsyanı - Selçukluların yıkılmasına da neden olmuşlardır. [1]

Elvan Çelebi’nin babası Âşık Paşa, Baba İlyas’ın oğlu  Muhlis Paşa’nın oğludur.[2]  Elvan Çelebi’nin dedesi Muhlis Paşa, isyan sırasında daha yedi yaşında iken   Çat köyünde ( Daha sonra bu köy Elvan Çelebi Köyü adını alacaktır.)  bir köylü tarafından kurtarılıp Mısır’a kaçırılır.

Babası Âşık Paşa ise  Kırşehir’e gelmiş orada uzun yıllar kalmış ve orada evlenmişti. Elvan Çelebi’de büyük ihtimalle Kırşehir de dünyaya geldi.  Babası ve Anne tarafından dedesi sayesinde oldukça iyi bir eğitim gördü.  Babası Âşık Paşa’nın  1326 (H. 727)da babasının Mısır'a  elçi olarak gönderilmesi esnasında  babasının izni ile  dedelerinin büyük hatırasını taşıyan  Çorum-Mecitözü arasında  sonradan Elvân Çelebi köyü olarak anılacak olan  Çat köyüne gidip yerleşmişti. Bu köy büyük dedesi İlyas  Paşa ‘nın yakalandığı, Dedesi Muhlis Paşa’nın ise   daha yedi yaşında iken bir köylü tarafından isyan sırasında Mısır'a kaçırılarak kurtulduğu Çat köyüydü. [3]

Bu köye atalarının  hatırası için bir cami, zaviye, türbe ve hamam yaptırdı. Eratına Beyinin veziri olan amcazadesi Alaeddin Ali Şah-ı Rumi, bu eserleri besleyecek zengin vakıf kurmuş  Köyü ve etrafındaki araziyi Elvan Çelebi’ye bağışlamıştı. [4] Elvan Çelebi bu köyde hem irşad faaliyetlerine başlamış hem de eserlerini yazmaya koyulmuştu.  

Böylece ömrünün büyük kısmını kendi adı verilecek olan   bu köyde - Elvân Çelebi köyünde – geçirir. Devrin kaynakları na göre bu yörede oldukça çok sevilmiş  ve kaynaklara bakılırsa daha ölmeden önce halkın arasında veli mertebesinde görülmeye başlanmıştır.  “Halkın inancına göre Elvan Çelebi kendisinden yardım isteyenlere, uzun boylu mütenâsip endamlı bir delikanlı yahut nur yüzlü, saygıdeğer bir ihtiyar kılığında gelerek yardım etmektedir. “[5]

Elvan Çelebi’nin hayatı ve ecdadı hakkındaki bilgiler kendi eseri olan Menâkıbu l-Kudsiyye fî-Menâsibi l-Ünsiyye adlı eserinden öğrenilmiştir. Elvan Çlebi bu eserinde kendisinin ve ecdadının tarihini anlatmıştır. Bu yörede bir tarikat kurup zaviye açmış olan Elvan Çelebi'nin  hangi tarikata mensup olduğu bilinmez  eserinde de ifade etmemiştir. Ancak  büyük dedesi Baba İlyas’ın izinden gittiği Vefâiyye tarikatına  mensup olduğu  tahmin edilmektedir.[6]

 Elvan Çelebi de Babası ve dedesi gibi devrinde epeyce tanınmış mutasavvıf bir şairdir. [7] Kaynaklar onun Cezbe sâhibi ve ulu bir şeyh olduğunu belirtmektedir. [8]. Horasandan gelen  Büyük dedeleri  ve  babası gibi Sünnî olan Elvân Çelebi, tasavvuf terbiyesini, babasının halifeleri arasında yer alan Şeyhülislâm Fahreddîn den almıştır.  

Elvân Çelebi 2084 beyti bulan Menâkıbu l-Kudsiyye fî-Menâsibi l-Ünsiyye adlı mesnevîsini 1359 (H.760) yılında yazmıştır. Eser tam bir mesnevî olmakla birlikte, içinde terci-i bend ve kaside tarzında manzumelere de rastlanır.  Bu eserin yazma nüshası 1957 senesinde bulunmuştur.[9]]Bu eser  Konya Mevlânâ Müzesi kitaplığında muhafaza edilmektedir.[10]

Menâkıbü’l-kudsiyye’nin  başka bir nüshası ele geçmemiş  ve bu eser  İsmail E. Erünsal ve Ahmet Yaşar Ocak tarafından geniş bir inceleme yazısıyla birlikte yayımlanmıştır (İstanbul 1984).

Elvan Çelebi’nin adı Kenzü l-Küberâ ve Mehekkü l-Ulemâ da da geçmektedir. Hatiboğlu ve Muhyiddin Çelebi gibi şairler, ona eserlerinde yer vermişlerdir. XV. yüzyılın sûfî şairlerinden Hatiboğlu, 817 de (1414) yazdığı Letâifnâme adlı eserinde kendisine üstat kabul ettiği sûfî şairler arasında Elvan Çelebi’yi de zikreder.[11]

Şiirleri

·         Ela Ey Bivefa Dünya

·         Gör Ne Fezi Etti

·         Gazel Bu cümle nesneye ışkdur bahâne

·         Gazel Evliyâya ten göziyle kim bakarsa serserî

KAYNAKÇA 

[1] Şahamettin Kuzucular, Aşık Paşa Hayatı Eserleri Garipnamesi https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/asik-pasa-hayati-eserleri-garipnamesi/74273

[2] Şahamettin Kuzucular, Aşık Paşa Hayatı Eserleri Garipnamesi, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/asik-pasa-hayati-eserleri-garipnamesi/74273

[3] SEMAVİ EYICE, ÇORUM'UN MECİDÖZÜ'NDE ÂŞIK PAŞA-OĞLU ELVAN ÇELEBİ ZÂVİYES, journals.istanbul.edu.tr/iuturkiyat/article

[4]  SEMAVİ EYICE hber Ansiklopedisi, Elvan Çelebi Maddesi

[5] Ahmet Yaşar Ocak, ELVAN ÇELEBİ, TDV İA    cilt: 11; sayfa: 64

[6] Ahmet Yaşar Ocak, ELVAN ÇELEBİ, TDV İA    cilt: 11; sayfa: 64

[7] Tâcü't-Tevârih; c.5, s.5

[8]  Şakâyık-ı Nu'mâniyye Tercümesi; c.1, s.22

[9] SEMAVİ EYICE, ÇORUM'UN MECİDÖZÜ'NDE ÂŞIK PAŞA-OĞLU ELVAN ÇELEBİ ZÂVİYES, journals.istanbul.edu.tr/iuturkiyat/article

[10] https://www.ehlisunnetbuyukleri.com/Evliyalar-Ansiklopedisi/Detay/Turkiye-Corum-ELVAN-CELEBI/132

[11] Ahmet Yaşar Ocak, ELVAN ÇELEBİ, TDV İA   cilt: 11; sayfa: 64

 

 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da