Mevsimin neşridir aşk: hulasası düşlerin aşkla kaykıldığım zeminde seken mezar taşım…
Müptelasıyım aşkın ve evrelerinde saklı
Mahcup yüreğimde saklı bir ihanet
Elbet kendime; müruru zaman
Kendimi kundakladığım
Ömrün patavatsız satırlarında
Neşriyatım varsa yoksa
Elem ve aşk ve hüzün
Ve meali
Düşlerin…
Kanıksadığım binlerce hayalet
Düş çukurunda saklı bir mezar taşıyım
Amblemi yoksunluk
En çok en çok
Hiçliğimle ihya olduğum tek varlık
Olmanın özlemi
En çok sevilen Rabbime ettiğim itikat
Saklı olduğum yeknesak bir ağaç dibi
Kökümle ait olduğum toprak
Mademki geldiğim ve gideceğim tek yer
Eşref saati şiirin
Yoksa neyse acı en çok meylettiğim.
Dünde saklı bir kiriş
Kırılan fay hattı yüreğimin
Layık olduğum kadar savunduğum
Enkaz kimliğimde saklı dirayet
Gönlü geniş bir kuşum ben
Bir duygudan diğerine seken
Cahil bir aşk masalında
İdame ettiğimden fazlası iken
Takılı yüreğin radarında.
Rengim mavi ve turkuaz
Şecerem döküldü kafesimden
Mabedimde çıktı izdiham
Kundaklanan mahremim
Uçuşan perçemi yüreğimin
Küllerimden yeniden doğmanın
Verdiği şükür ve mahcubiyet
Yeter ki layığıyla sarılayım
Bilinmezin hükmünde solsam da zaman zaman.
Sözcüklerim ıssız ve cılız
Yaramsa haşmetli
Üstelik O iken tek bilen.
Beti benzi atmış düşlerden
Firar ettiğim gecenin
Sefil teninde seken
En alasından yıldız tozu
Hiçliğimi serptiğim
Göğün en devasa mertebesi
Ah, Rabbim
Sana yakınlığım şükür ki
Uzağındayım tuzakların
Varlığımla teslim olduğum kadarı
En çok seni sevebilirken.