d/izlerim ezile ezile geçiyor zamanın içinden yalancı baharlar taşıyan kış güneşi sıcaklığında düşlerim akşama batacak da olsa diridir özlemlerim güvercin kanatlarına tutturulmuş gülümsemelerin ardına sığınırken her seferinde erte mevsimlere gebe durur bekleyişlerim... hüzne bulanmış g/özlerimin gölgesi seni beklerken! ha kül ha güz rengi ellerim neye dokunsam yangın!.. sadece günü uyandıran karanlığın boynu bükük kokunun sindiği duvarlarım ıslak yıldızlar kanrevan vurulur ay gitgide büyüyen yalnızlık ortasında bir yanım su bir yanım toprak adımlarımsa rüzgar ... dur bekle!.. seni vermedim daha sonsuzluğa
daha çok var yâr!
gözlerime oturan karanlığı ağaran güne asmadan gidemezsin!..