Eşek Hikâyesi 3

30.08.2013

Bu bir fabl, öykünce türü alegorik çalışmadır.  Şüphesiz teşhis ve intak yapıldı. Gerçekle ve gerçekte olanla en ufak benzerlik yoktur. Tamamen kurgu ve hayal ürünüdür. Yeryüzünün hiçbir yönünde böyle bir eşek kolonisi yoktur.

 

Fabl insanlar arasında geçmekte olan ibret verici olayların, hayvanlar arasında geçen olaylar haline dönüştürülerek anlatılmasıdır. Kahramanları çoklukla hayvanlardan seçilen, sonunda ders verme amacı güden, genellikle manzum hikâyelerdir. Didaktik dramatik amaçla oluşturulur.

 

Fabllarda görülen kişilerin ve olayların altında, gerçek kişiler ve olaylar vardır. Fablların kahramanları genellikle insanlardır. Ama bu hayvanlar insanlar gibi düşünür, konuşur ve tıpkı insanlar gibi davranır. İçinde bir ders Ya da öğüt bulunan öykülerdir.  Yazar genellikle bu dersi öykünün sonunda, 'Gülme komşuna gelir başına' gibi bir cümle ile özetler.

 

İntak: Konuşturma söyletme. Kişileştirilen varlıklara hayali yaratıklara, söz söyletme sanatı, dillendirme. Söylemeğe kabiliyeti olmayanı söyletmek. Onun namına konuşmak. Nutka getirmek, söyletilmek. Dile getirmek.

 

Alegorik: Bir görüntü bir yaşantı veya bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak için göz önünde canlandırma, yerine getirme.

 

3. Bölüm A Kısmı

 

76-Ne kadar vizyon

O kadar işbirlikçe revizyon

Vizyon kuzeyden güneye

Doğudan batıya artarken

İş düşmezmiş süneye

Bunun takdirini

Küllük eşeklerinden başkası bilmezmiş

 

77-Gün görmüşünden olan eşeğ-i küllük

Münasibi yer lazımından püsküllük

Dal yaş kıra kıra, gelirken onlara sıra

Derlermiş neme lazım, etmeli her şeyi hazım

Aslında umur çekmiş, dilaverlermiş!

Ama vizyonsuz eşeklerle sürünmekten

Tomalarla biber gazıyla kürünmektense

Hidayete erip, küllüğü yurtlanarak

Arada bir yalaka oluştan kurtlanarak

Pragmatisklikten aşınmaz, hiç kaşınmazlarmış

 

Takımı ayak, çekilirken dayak eşeklerinin

Derlerken pes, çıkarırlarken  feryadı ses

İcabı çağrıya uymaktan,

Gürültüyü duymaktansa; küle yellenip

Arada bir demokrasi diye celal edip sellenip

Acayip toz kaldırışla, hallerinden belli aldırışla

Güya ortam yangınını söndürürler

Ortalığı eşek, sıpa gününe döndürürlermiş

 

78-Vizyon sahibi öldü mü

Ortam kelek dönerken çarkı felek

Alayı valalı vizyon da bitermiş.

 

Vizyon sahibi öldü,

Yaşasın yeni vizyonerler, denirse de

Aklı başında olanı kaşıyamadığından

Akil olan bu vizyonu taşıyamadığından!

Vizyonlu ufku kadar ahır otele bayılır

Yad edilen anılar, vizyondan sayılırmış

Sade suya tirit, kapıya irit eşekler:

'Kurallar, uymak için var' derlerken

Vizyonlu eşekler: 'kurallar delinmek için var'

Deyip, vizyon yaparlar

 Kül eşekleri de anırtı ile arpayı kaparlarmış

 

Artık üretmeden tüketim

Eşeklerin yeni vizyonuydu

 

79-Her vizyon sergilemesinde

Vizyonun seyahati büyüklüğünce

Bir el eşeklerin içine girer

Habire karıştırırmış birer birer

Verim olmaz, biçilir destesi yokki solmaz

Gösterir var inayetini eşekler yapar kulluk sirayetini

Birileri yedikçe arpa, işler gidermiş hep sarpa

 

3.Bölüm B Kısmı

 

80-Önce yük eşekleri

Besi yapanı, mevki kapanı

Hazine ayalamışı, mürekkep yalamışı

Ziraatta çalışanı,

Kovulup bacadan dalmaya alışanı

Hükmü dişsiz, kendileri işsiz kalmış

Denirmiş ki müstehakı ah almış

Kendileri üretmediğinden

Sorunu ile de baş edemeyip

Kör kör parmağım gözüne*

Üstelik geçerliği düşmüş

Demode ve bağımlı kılıcı

Çevre sorunu olan ithaller

Vizyon kalitesiymiş

 

Artık üretmeden tüketimdi

Eşeklere yeni vizyon yük edimdi

 

Vizyon eşeklerinindir alameti farikası

Dikili ağaçlarının bile olmama harikası.

Din, fakirlik, kardeşim derle uzar tarikası

Sonra hayal ormanda yolu şaşırması

Bol kazan, bol kepçeyle rantı aşırması

Canı salmak, bir koyup beş almak

Anlaşıldığında, soygunda kalmak

Herkesin göremediğini;

Üç beş çapulcu görmek.

Kıyameti böylece gaile örmek

Çok hesapçı, açık seçik akılcılık!

Ne tarifi mümkün!

Zamları bile bu hesapla

Ekonominin gereği yaparlar

Üç gün sonrada fazla olmuş diye

Gereklikten, hesap kitap dediği

 Açık seçiklikle diş hediğinden saparlar.

Sevdi mi sağlama severler

Zengini, işini bileni, dilde geverler!

Vizyonsuz eşeklerinse buna hayali bile yetmez

Ne olsa, altın semeri de olsa; eşek eşektir.

 

Ah kül eşekleri, bunlar da olmasa; onların

Tüyleri dokunmaz, esamileri bile okunmaz

 

3.Bölüm C Kısmı

 

81-Bu nedenle eşeklerin kafası karışır

Daha bir büyücü, üfürükçü aramaya yarışır

 

Biraz sosyetesine medyum, bakıcı denmekle

Kademe mi alacak, tut medyumun yolunu

 

Baş eşek mi olacak, koş üfürükçüye

Kısmeti açıp, kısmet mi bağlatacak?

Yakalayıp cinciyi,

 Yalvardan yakardan kururlarmış

Bilimsel eşeklere, başvururlarmış!

 

82-Eşekler kavramları da karıştırırmış

Tıp, bilimsel sonucu uygularken

Alternatif tıpları, bilimin karşıtı olurmuş?

Öğretim elemanlarına bilim adamı derlermiş!

Öyle olunca teolog da, bilim adamıymış

Neşet ettikleri kitap da, ilmi olduğundan

Bundan ilhamı mülhemle, cinci büyücü;

Üfürükçü, medyum bile, bilim adamı imiş!

Bu yüzden ulema eşeklere danışılırmış.

 

83-Aynı imiş bilimsellik çarkı

Aktıkları, baktıkları arkı

Yorumdur, tartışılan tek farkı!

Şafağı hiç sökmeyen eşeklerin

Afağı da hiç sökmezmiş.

 

84-Dövmenin eşekliğe Yakışır lığı tartışılmaz da

Maya eşek serkeşlik ederse!

Nallı mı, nalsız mı tekmelemeli

Tek ayakla mı, çift ayakla mı tepmeli

Tepme uzaklığı ne kadar olmalı

Teperken karnına mı kabasına mı, denklenmeli

Bunların bilimsel sonuçları tartışılırmış.

 

Güruh eşekleri de

Tartışma sonucunu öğrenire rahat

Olursa bir şikâyet, bunlarlan ıstırahat

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da