Eskici Dükkânı- Tanıtım

10.07.2023

ESKİCİ DÜKKÂNI

 

ŞEHAMETTİN KUZUCULAR DEĞERLENDİRMESİ

 

"Eskici” ve “ gurbet “ sözcükleri Nurcan Ören’in öykülerinin iç dünyasını açan soyut anahtar gibidir. 

Bu öykülerin bilinçaltını gurbette eskici olan bir ananın dolu dolu anıları doldurmuştur. Eskici sözcüğünün Nurcan Ören’in hikâyelerinde yansıyan diğer bir sirayeti Refik Halit’in “ Eskici “ adlı hikâyesi olmalıdır. Her iki öykücümüze de bu öyküleri yazdıran gurbet, gurbette yaşanılan gariplik ve sılada kalan parçalar olmaktadır. Bu yüzden Nurcan Ören’in hikâyelerini gündüzleri gurbette, geceleri sılasında yaşayan bir öykücünün Gurbet Hikâyeleri olarak düşünmeliyiz. 

 

Nurcan Ören’in hikâyelerini anlamak demek gurbette yaşamayı, sılayı özlemeyi, gurbette ve sılada ayrı ayrı parçalanmayı sezinlemek demektir. Çünkü tatile gelinen sıla, terkedilen yıllarda bırakılan sıladan hayli farklıdır. Yaşanılan yer acı vatan; gelince bulmak istenilen yer ise yarı yabancı bir anavatan olmuştur. Bazı öykülerinde de bu şaşkınlıklar dolaşır.  

 

Nurcan Ören’in eski ev eşyaları alınıp satılan dükkânında yaşanılan, sıladaki anılardan sızan, gurbet ile vatana gidiş gelişlerde vuku bulan, birçok öyküsünün duygu dünyasını işte bunlar oluşturur. Serimi, düğümü, çözümü olan bu olay hikâyelerinde Nurcan Ören’in dostane gözlemleri, gurbette ve sılada edinilen buruk tespitleri, tam iyimser veya kötümser de olamayan gelgitleri yazılıdır. Sade bir dil, samimi bir doğallık, gösterişsiz bir yaklaşımla yazılan bu öykülerde saf ve tertemiz bir gönül, pırıl pırıl bir yürek size eşlik edecektir.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar