KategorilerYAZILARAnı HatıratEskici Hikâyeleri- MATEMATİK

Eskici Hikâyeleri- MATEMATİK

11.07.2021

Eskici Hikâyeleri-Matematik

   Kır saçlı, kısa boylu bir adamdı. İçeri girdiğinde sinirlenmemeye, kendine hakim olmaya çalışıyordu. Dudakları kıpır kıpır, bir şeyler söyleyecek ama susuyor, bazen de alt dudağını ısırıyordu. Nihayet konuşmaya başladı:

-Dışarda, duvara dayalı bir sofa (oturma grubu) vardı dün. Bugün yok, nerede acaba?

-O çöptü. Fişlerini yapıştırdık, çöpçüler aldı.

-Yaa... Çöpe mi gitti?

-İhtiyacınız varsa, içerde başka sofalar da var, bakın isterseniz.

-Hayır! Bakmama gerek yok. Ben anladım sizi, dedi.

   Dışarı çıkmak için kapıya yöneldi, durdu. Gidip gitmemek arasında tereddüt etti. Ani bir kararla geri döndü:

-Bu yaptığınız yakışıyor mu? Siz adam kandırmaya utanmıyor musunuz?

-Nasıl?

-O sofa benimdi. Sizin şef gelip benden almıştı. “Bu satılmaz.” dedi. Bir de çöp için para aldı. Tam 100 lira verdim ben onun için. Gelmiş fiş yapıştırmışsınız, çöpçüler götürmüş. Fişin hepsi 15 lira değil mi? Böyle de kandırılır mı?

   Adam gerçekten çok sinirliydi. Bağırmıyordu ama kıpkırmızı olmuştu, sesi de titriyordu. Sakince dinledim. İnsanların anlamakta güçlük çektiği şey, bizim firma olarak giderlerimiz. Bedava alıyoruz, parayla satıyoruz. Çöpe atacağız diyor,  üste de para alıyoruz. Biz çok kötüyüz, çok acımasızız.

   Susunca ben konuştum:

-Biraz matematik yapalım mı? Nasıldır matematiğiniz? Benimki kötüydü. Pek de sevmezdim. Ama çok lâzım oluyormuş hayatta. Hatta hayat kurtarıyormuş.

-Ne alâka...

-Söylediklerinizi ben tekrar edeceğim dinleyin lütfen:

    Bizi aradınız, “Bir divanım var gelip bakar mısınız?” dediniz. Biz de “Hangi şehirde  oturuyorsunuz?” diye sorduk. Nerede oturuyorsunuz?

-Rheinfelden’de...

-Buraya kaç kilometre?

-12,5 km. 12-15 dakika felan.

-Oturma grubu, (L) divan.

-Evet.

-Arabaya sığmaz, kamyonla çıktık yola. Bu arada siz dediniz ki “Ben taşımada yardım edemem bir elemanla birlikte gelin.”

-Evet.

-Geldik, baktık. Sofa çok eskimiş, satılacak gibi değil.

   İnsanların anlamakta zorluk çektiği bir konu da bu. Biz eskimiş eşya almıyoruz. Bazen 6 ay kullandığınız eşya çok kötü durumda olabiliyor. Bazen de 100 yıllık bir eşya çok iyi olabiliyor. Eski eşya ile eskimiş eşya farklı şeyler. Çöpe gidecek eşyayı da çöpe atıyoruz.

-Size sorduk, isterseniz çöpe atarız, atalım mı, diye. Şef de aşağı yukarı 150 lira istemiştir.

-İstedi, ben veremem, dedim.

—Pazarlık yapmış, 100’e indirmişsiniz.

-Evet.

-Kaçıncı katta oturuyorsunuz?

-5.

-Asansör var mı?

-Var ama eşya için uygun değil.

-Yok, o zaman.

-Evet.

-Elemanla birlikte şef, önce divanı söktüler. Sonra aşağı taşıdılar, sonra kamyona yüklediler.

-Evet.

-Bir saat mi çalıştılar?

-Biraz daha fazla.

-Siz bizim eleman olsaydınız bu çalışmaya kaç para alırdınız?

-...?

-Koltuğu sök, 5. kattan indir, kamyona yükle... Biz 60 lira verdik arkadaşa. Sadece sizin evdeki çalışmasını değil, gitme gelme süresini de hesapladık. Çünkü   kendine ait zamanından o süreyi bize ayırdı... Ve işçinin parası, alnının teri kurumadan verilir. Devam ediyorum:

Sizin oraya gidip geri dönmek  için 30 liralık mazot koyduk. İlaveten 15 liralık da çöp fişi aldık. Bu arada kamyonun saat ücreti 90 liradır. Onu ve şefin emeğini hesaplamadık. Üstelik 5 lira da kasadan verdik. Eğer çöp merkezine taşısaydık, arkadaş bir saat daha fazla çalışacak, 90 lira alacaktı. Çöp merkezi de koltuğun ağırlığına bakacak, kilogram hesabına göre en az 40 lira çöp parası isteyecekti. Artı mazot, artı emek harcadığı için şefin parası... Çünkü o da işçi gibi çalıştı. Bilemiyorum 250 lira tutuyor gibi değil mi?

-...

-Biz ne yapmışız? Sizden 250 değil, 100 almışız, 105 harcamışız. Bize bir şey kalmamış ama işçi arkadaş kazanmış. Ona sevinmişiz. Az parayla bu işten kurtulduğunuz için bize teşekkür etmeniz gerekirken azarlıyorsunuz. Haklısınız biz çok kötüyüz. Zaten bu dükkânın kirası, elektriği, interneti, telefonu, sarı sayfalardaki reklam aidatı, kamyonun bakımı, bazı eşyaların tamiri, boyası, cilası... Bunları da sizden isteyecek değiliz. Kooskoca 100 lira vermişsiniz ya her şeye çaredir zaten.

Evet yaa... Biz çok kötüyüz, adam kandırıyoruz.

 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
sevimkinali980
Sevim Kınalı4 years ago
Günün yazısını ve yazarını kutluyorum. Emeğin, emekçinin önemine dikkat çeken başarılı bir yazı olmuş. Akıcı ve yalın bir anlatımınız, farklı bir bakış açınız var. Kaleminize sağlık Nurcan Hanım.
mehmetaluc147
Mehmet Aluç4 years ago
Güzeldi zevkliydi matematikle böylesine aram yoktu anlayamadım, anlamayanlarda olacak ,selamlarımla.