ESKİCİYİM

09.05.2023

ESKİCİYİM

Soran olursa "Eskiciyim" diyorum. Belki Refik Halit Karay'ın etkisi belki biraz tevazudan dolayı... Ben öyle deyince duruma "Başkasının eskisini satan" veya "Hurdacı" gibi bakanlar oluyor. Eşyanın rengini, şeklini, kullanım alanını değiştirmiyoruz. Çizilmiş, solmuş, bozulmuş, kırılmış olanı yani "eskimiş"i alıp tamir etmiyoruz. Orijinali ile oynanmış eşyaları dükkâna getirmiyoruz. Bu durumda, daha çok "Antikacı" sayılırım. 

Kristal kadehleri parmakları arasına almış iki demet çiçek taşıyor gibi yanıma gelen kadın "Fazla para vermemek için size geldim, gider mağazadan alırdım yoksa. Bu eski, pis şeylere ucuz bişey söyle de alayım. Misafirim gelecek." dedi. " Onlar kristal... Çıktığı dağa, mücevher gibi işleyen sanatçılara, paketleyip satana, önceki sahibine, burada satışa sunan bize... Hepimize birden hakaret ettiniz." dedim. "Ne hakareti canım a... tanesini 50 kuruştan verirsen alırım." diye devam etti. "Gelin siz, bu eski şeyleri almayın, siz çok elitsiniz, temiz ve yeni şeylere layıksınız. Hiç uğraşmayalım." dedim. Ellerinde biriktirdği 12'lik kristal kadehleri tek tek alıp vitrine, yeniden yerleştirdim. Kadına kapıyı gösterdiğimde hâlâ söyleniyordu, "Hem eskicisin hem de verdiğim parayı beğenmiyorsun. Eski işte... 10 liradan fazla verecek değilim herhâlde..." 

Bugün de başka bir hanım bana bir fotoğraf gönderdi. Altında da bir mesaj: "Bak ne güzel oldu. Koltuk, şekerlik, yemişlik sizin dükkândan... Zengin gösterdi evimi." dedi. O mutluydu, ben de mutlu oldum tabii ki... 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar