EVİMİ BAHAR YAPAN KADIN

11.04.2017

Bahar gelmiş. Penceremi araladım ve çektim havayı içime. Kuş sesleri yankılandı kulaklarımda. Bahar gelmiş sahiden. Renklere bürünmüş coğrafya. Ama bir renk var ki hep eksik kalıyor. Senin rengin. O güzel gülüşünün, sesinin rengi... Onca rengin içinde ne kadar da belli bir bilsen. Hem de öylesine büyük bir eksiklik ki, bence fark edilmemesi imkansız. Soluyorum havayı ve her soluyuşum da bir koku eksik kalıyor. Denizin kokusu, çiçeklerin kokusu... Evet, çekiyorum içime fakat burnumun direğini sızlatan bir koku eksik. Tabi ki senin kokun. Tam bunları yazarken kokun geliyor bir anda. Sanki; herşeyim eksik kalır ama kokum eksik kalmaz, dercesine geliyor içime içime. Gelsin, ne olur hep gelsin. Belki de kokun, bütün eksikliğine meydan okuyacaktır. Başımı açık olan pencereye doğrultup kapatıyorum gözlerimi. Kuşlar ötüyor. Yüzüme vuran güneş, yazmamı savuran rüzgâr hepsi seni hatırlatmak için çabalıyor. Lakin bilmediği birşey var, ben seni hiç unutmadım ki ! Radyoda ne söyleyenini ne de söylediğini bilmediğim bi sarkı çalıyor.Sevdim yine de; bunları yazarken yüzümü güldürdü ya sevdim. Yüze tebessüm veren seyler sevilir bazen saçma bile olsa. Gülümsemeyi unutuyoruz çoğu zaman, hayatın akışına kapılınca. Oysaki ihtiyacımız var; hava, su, toprak gibi gülümsemeye de. Derken yolda bir bayan yürüyor elinde telefon kendi dilinde birseyler konuşyor hararetli hararetli ve bir arabanın sesi onun sesinide bastırarak yol alıyor. Elime aldığım çikolatadan bir ısırık alyorum ki kuşların bana sırt dönüşleri dikkatimi çekiyor. Acaba kuşlar canları çekmesin diye mi bana bakmıyorlar. Bu olabilir miydi? Bir ufaklık yürüyor 4, 5 yaşlarında. Düşünyorum da sanki hiç çocuk olmamışım gibi, sanki hep böyle bu yaşımda böyesine acılı yanımla kalakalmışım gibi. Rüzgâr esiyor. Ben hiç sevmezdim rüzgârları bana rüzgârları okuduğum kitaplar sevdirdi. Belki de bu satırları yazdıranda rüzgârın bana getirdiği kokundu değil mi anne?

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar