KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarFaruki Nedir Eski Devirde Panzehir ve Tiryak

Faruki Nedir Eski Devirde Panzehir ve Tiryak

27.01.2016

Faruki Nedir Eski Devirde Panzehir ve Tiryak

“Fârûk kelimesi Arapça fark (furk, furkan) kökünden türemiş mübalağalı ism-i fâildir. Fark  kelimesi sözlükte “iki nesnenin arasını ayırmak” “Haklıyı haksızdan ayıran, adaletli” “Keskin, “ “Hz. Ömer'in lakabı” manalarına  gelir. Hak ile bâtılı ayıran bir kitap olduğu için Kur’ân-ı Kerîm’e “furkan” adı verilmiş, yine hak ile bâtılın açıkça ayrıldığı bir savaş olan Bedir’e de Kur’an’da “yevme’l-furkan” denilmiştir (el-Enfâl 8/4). [1]

Fakat bu sözlük anlamlarının dışında  fârûk  kelimesi özel bir tiyak  ( panzehir)  adı  olarak edebiyatımızda isimi geçer. [2]  Tiryak kelimesi “ Bitkisel, hayvansal ve madensel maddelerin karışımından yapılan macun veya  panzehir” anlamındadır. O halde Fârûk bir panzehirdir. A.T. Onay adı geçen eserinin “ Fârûk “ maddesinde  “bu tiryakın Mısır’da Kalavon hastanesinde yılanın yağlarından ve zehirlerinden yapıldığını, bu tiryakın özellikle Avrupa’da çok makbul tutulduğunu, Evliya Çelebi’nin de  eserinde ( C.X ) bu macunun hazırlanışı ve kullanılışına dair epey bir izahat yaptığını ” [3] yazmıştır. A. Talat Onay’ın verdiği bu bilgilerden  hareketle  “fârûk” adı verilen tiryakın Mısır’da yılan zehirlerinden veya yılanın yağlarından yapılan bir panzehir türü olduğu anlaşılır. Hatta tiryaklar içinde en meşhuru olan Tiryak-ı Faruk olduğu, bu tiryakın  yapım  formülünde yılan etinin, yılan yağının ve yılan zehrinin de yer aldığı anlaşılmaktadır.

Panzehir  bir zehrin etkisini önleyen veya yok eden maddeye denir. Bu panzehire “ Haklıyı haksızdan ayıran, adaletli” “Keskin,” anlamından hareketle Fâruk dendiği de izah bulmuş olmaktadır. . A.T. Onay, Prof. Dr. Sadi ırmak’ın bir yazısından hareketle  Fatih Devrinde yaşayan Amasyalı Tabip Sabuncuoğlu Şerafeddin’in  “Mücerrebname” adlı eserinde  böyle bir  tiryakı yapmış olduğundan söz ederken dağ keçilerin göz çapaklarından da bu türden  bir tiyak elde edildiğini de yazmıştır.

Divan şairlerinin Fâruk adlı panzehir hakında epeyce  bilgi sahibi oldukları  bu panzehir türünün şiirlerde adının sık sık geçmesinden bellidir.  Fâruki tiryak Hz Ömer ile tevriyeli olarak yılan, mar, zehir, kakül ve hat sözcükleri ile tenasüplü olarak kullanılmış, zülüfler yılana, sevgilinin yüzündeki ince ayva tüyleri  ve sevgilin gözlerindeki bazı manaları ise yılana benzeyen zülüflerin  saçtığı zehre panzehir olarak tasavvur edilmiştir.

Miskîn Yûnus zehr-i kâtil ‘ışk elinden tiryâk olur

 İlm ü ‘amel zühd ü tâ'at pes ‘ışksuz helâl olmaya   Yunus Emre

Yılan zehirinin panzehr olarak kullanılmasının çok eskiden beri bilindiği Yunus’un bu beytinden de anlaşılır.

O fârûki – nihadın hatırı tiryak-i  fârûka

Eder ser kufte dest-i kusurda mâr-ı tâban     Seyyid Vehbi

 

Ruyunda görüp sebz-i hatt-ı mâ’şûku

Panzehir ile yâd etmeyelim fârûku

 

Her zâhid mâr-ı firkatin körlüğüne

Ey  dil görelim  zümürrüdü mehuku             Sami

 

KAYNAKÇA


[1] Mustafa Fayda  , “Faruk” TDVİA, 1995, cilt: 12, sayfa: 177

[2] A.Talat Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB 1996-, shf, 229

[3] A.Talat Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB 1996-, shf, 229

 

 

 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da