15.06.2013
FİKİR KIRINTILARI
Ne mesafeler sordu ne ben sordum yolumu,
Gittikçe uzaklaştı ufkun kurnaz çizgisi.
Bir seferdeyim ama bilmem boş mu dolu mu?
Cevabı esirgedi sessizliğin ezgisi.
Şimdi hangi mevsimden kalmış bir hatıranın
Boynu bükük dönüşü yansır hayallerime
Yahut hangi başıboş zamanlardan bir anın
Tövbesiz günahından gam düşer ellerime.
Sükût-u hayallerle yitirdiğim ümitler
Zalim bir cellât gibi dara çeker ömrümü
Mutluluk güllerimi budadı birer birer
Şimdi söyleyin bana kim çözer bu düğümü
İpi kopmuş tespihin taneleri gibidir
Ömrümün odağından dağılan tüm anılar
Firari duyguların hazin ihanetidir
Gerçeğin sayfasında neye yarar sanılar
Hayatın varidatı saçlarımdaki akta,
Aynalarda yüzümün şekli her gün bozulur.
Ömrümün sefinesi rıhtıma yanaşmakta
Hazin bir hikâyenin düğümleri çözülür.
Tebessümle gözyaşı arasında git-geller.
Zaman ki, sonsuzluğa uzanan sırlı akış,
Güller cezbeye varır bülbüllerin sesinden
Yağmurlar yeryüzünü dokurken nakış nakış
Her gece aksakallı pir gelir düşlerime
Der ki, “oğul bu toprak canlılarla beslenir.
“Tarihin fosilleşmiş tortuları altından,
Bu zamana sessizlik lisanıyla seslenir.”
İbrahim SAĞIR
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın