"İlk adımlarının 1920’lerde atıldığı ancak 1960’larda yükselişe geçtiği foto-pentür akımı, fotoğraflara çok benzeyen ama aslında boyanmış tuvallerden oluşan işlerden oluşuyordu. Fotogerçekçi sanatçılar fotoğraflardaki porteleri ve objeleri gerçekliğine çok yakın boyut ve şekilde tuvale aktarıp boyuyorlardı. Özellikle anlık hareketler ve detaylar işlerde gözetilen en önemli husustu. Ancak yine de aslında fotogerçekçi resmin esas özelliği biz farketmeden o resme eklenmiş bir ayrıntının izleyiciye aktarılmasını başarabilmekte saklıydı." ( 3.Serda Semerci,artimetre.com/2009/)
"Akımın anavatanı ABD’den Flack, Richard Estes, Chuck Close, Charles Bell, and Ralph Goings gibi sanatçıların başını çektiği gruptan özellikle Estes ve Close en tanınan isimler oldu. Estes caddeleri resmederken Close hareketsiz duran insan yüzlerini aktarıyordu tuvaline." ( 3.Serda Semerci,artimetre.com/2009/)
Hipergerçekçilik fotoğraf özelliklerinin ve kalitesinin resmedildiği bir Resim Sanatı olarak şekillense de Heykel Sanatında uygulam alanı bulmuştur. Heykel alanında ise John de Andrea’nin çıplakları ve Duane Hanson (1925-96)’un —her biri gerçek büyüklükte— Amerikan toplumunun prototip/insanlar’ı, hiperrealist yapıtların önde gelen örnekleri arasında sayılmaktadır. Fotogerçekçi Heykeltraşlara örnek olarak sıradan insanların renkli, saçlı ve gerçek giysiler giydirilmiş heykellerini yapan Duane Hanson gösterilebilir. (4)
ORTAYA ÇIKIŞI
Londra doğumlu olan ama New York’ta yaşayan Malcolm Morley (1931- ), Hiperrealizm’in kurucularındandır. 1965’ten başlayarak kart postal ve afişlerin aynılarını kopya etmiştir. 1969’da bir hipodromu betimleyen “Race-track” adını verdiği bir afiş yapmış ve bu gerçekçi görüntüyü üzerine çizdiği çapraz iki kırmızıçizgi ile iptal etmiştir. Bu tavır sanatçının imgeyi değil —aksine imgeyi doğrular— ama ondaki gerçekçiliği yadsıdığı anlamını içermektedir.
Photoréalisme, Superr Post-Pop, Inhumanisme olarak da adlandırılan Hiperrealizm’in örnekleri ilk kez 1969 yılında galerilerde görülmeye başlanmış, 1970’te New York, Whitney Museum of Art önemli bir sergi düzenleyerek “22 Gerçekçi” sanatçıyı tanıtmıştır. ABD’de Sidney Janis galerisinin düzenlediği “Realism Sharp Focus” sergisinde ve Avrupa’da Kassel Dokumenta’da önemli örnekleri tanıtılan akım 1970 sonrasında yaygınlaşmıştır.(4)
Teknikler
Fotogerçekçi yağlı boya ve akrilik tabloların üretim sürecinde çoğunlukla fotoğraf kullanılmıştır. Sanatçılar, bir fotoğrafı projeksiyon makinesiyle tuval üzerine yansıtarak üzerinden boyama tekniğini, tuvali gridlere ayırarak çalışmaya tercih etmişlerdir. Klasik gerçekçi ressamların yaptığı gibi tuvallerini konunun önüne taşımak yerine, konuyu fotoğraflayarak çalışma mekânlarına taşımışlardır. Hedeflediklerinin gerçekliği değil fotografik gerçekliği resmetmek olduğu yalnızca çalışma biçimleriyle değil, kullandıkları teknik her ne olursa olsun, resimlerin taşıdığı bazı ipuçlarıyla da ortaya koyulabilir. (1)
Konular
Fotogerçekçi ressamların seçtikleri konularda bir benzerlik gözlemlenmektedir. Pop art akımının bir uzantısı olarak değerlendirilebilecek fotogerçekçilik akımının ürünleri, genellikle, dönemin popüler kültürünün içinden seçilmiş nesne ve mekânları konu almaktadır. Amerikan yaşam tarzının izlerini taşıyan fotogerçekçi resimlerde, dönemin popüler kültürünün ikonaları sayılabilecek Amerikan yol üstü restoranları, otomobiller, motosikletler, renkli şekerlemeler, neon ışıklı tabelalar, gece kulüplerinin girişleri ve o dönemin insanları işlenmiştir. Sanat çevreleri tarafından hafif olarak nitelendirilen bu nesne ve mekânların seçiminden çok onların bulundukları yerdeymiş gibi resmedilmeleri ilginçtir. Fotogerçekçi ressamların kullandıkları dev tuvaller, fotoğraf makinesi ne kadar taşınabilirse o kadar taşınabilir izlenimi vermektedir. Seçilen konu olabildiğince gündeliktir ve bir fotoğrafçının gündelik yaşamı içerisinde karşılaşıp fotoğraflayacağı haliyle resmedilmiştir. Fotoğrafın kolay üretilir ve kolay tüketilir olmasından dolayı alışılagelen önemsiz/değersiz fotoğraf karelerinin benzerleri, çok fazla uğraş gerektiren fotogerçekçi resimlerde karşımıza çıkmaktadır.(1)
Netlik
İnsan gözü farklı uzaklıktaki nesnelere çok hızlı odaklanabilen ve netlik sağlayabilen yapıdadır. Bu nedenle, insan, gündelik yaşamında görüş alanında bulunan fakat net olmayan alanların varlığını çok fazla algılayamamaktadır. Alan derinliği fotoğrafın ortaya çıkmasıyla görülebilir olmuştur; fiziksel göz kusurları dışında net olmayan bir görüntü o haliyle ancak bir fotoğrafta uzun süre izlenebilir. Fotogerçekçi resimlerde, konu klasik gerçekçi resimlerdekine benze bir portre bile olsa, çoğunlukla alan derinliği kavramının tuvale aynen yansıtıldığı görülmektedir. Klasik fotogerçekçi ressamlar resimlerinde yer alan her detayı en net haliyle resmetmişlerdir, çünkü o anda üzerinde çalıştıkları alanı tuvale aktarırken gözlerini o alana odaklamak durumunda kalmışlardır. Fotogerçekçi ressamlar ise çoğunlukla doğrudan bir fotoğrafın üzerinden çalıştıklarından, netliği gerçekte olduğu biçimiyle değil fotoğrafta yakalandığı biçimiyle aktarmışlardır. (1)
KAYNAKÇA
Serda Semerci,Fotorealizm (Hipergerçekçilik) Üzerine,artimetre.com/2009/03/13/, Url, Son Erişim, 29-08-2012
https://tr.wikipedia.org/wiki/Fotorealizm, Url, Son Erişim, 29-08-2012
https://zamerra.blogspot.com/2011/12/hipergercekcilik.html, Url, Son Erişim, 29-08-2012
https://www.msxlabs.org/forum/sanat/240190-sanat-akimlari-fotorealizm-hiperrealizm.html, Url, Son Erişim, 29-08-2012
https://www.tualim.net/yagli-boya/2670-alyssa-monks-fotorealizm-gercekci-foto-yagliboya-calismalari.html
https://www.gnoxis.com/hiperrealizm-akimi-ve-sanatcilar-31291.html