FUZULİ'DEN BİR GAZEL VE AÇIKLAMASI

14.07.2012

 

Şairlikte en üst aşamaya ulaşabilmenin yolunun divan şiirinin düşünce, anlam, hayal, imge   söz sanatlarını ve muhayyile dünyasını anlayabilmekten geçtiğini düşünürüm. Binlerce yılda Arap, Fars ve Türk, hatta Hint şairlerinin katkısı ve çabasıyla oluşan bu muazzam şiir birikimi,   estetik, ahenk ve melodik açıdan da zirveye ulaşmıştır.

Divan şiirinin izinde gitmesek bile  bu ufkun sentezine ulaşamadan, bu  ufku idrak edemeden modern şiirde de aşama göstermek bana göre  imkânsızdır.

Şiirde  zirveye çıkmış olanların yöntemlerini, düşünme, duyuş, imge, anlam oyunları ile ilgili ulaştıkları çözümlerini ve örneklemelerini incelemeden, bilmeden, yeni yöntemler icat etmek bence çok daha zordur.  Fen bilimlerinde de olduğu gibi bugünkü aşamalar ve keşifler dünkü keşiflerin ve aşamaların açtığı çığırdan çıkmaktadır.

Bu düşünceler içinde sizlerle zaman zaman  divan şiirine ait  parçaların şerhi için buluşmak arzusundayım.


 FUZULİ'DEN BİR GAZEL  İNCELEMESİ


Ey melek-sîmâ ki senden özge hayrândır sana
Hak bilür insân demez her kim ki insândır sana

Vermeyen cânın sana bulmaz hayât-ı câvidân
Zinde-i câvîd ana derler ki kurbândur sana

Âlemi pervâne-i şem’-i cemâlün kıldı ışk
Cân-ı âlemsin fedâ her lahza min cândır sana

Âşıka şevkunla cân vermek inan müşkil degül
Çün Mesîh-i vaktsen cân vermek âsândur sana

Çıkma yârum geceler agyâr ta’nından sakın
Sen meh-i evc-i melâhatsın bu noksândır sana

Pâdişâhum zulm edip âşık seni zâlim demiş
Hûb olanlardan yaman gelmez bu bühtândır sana

Ey Fuzûlî hûb olanlardan tegâfüldür yaman
Ger cefâ hem gelse anlardan bir ihsândır sana

Günümüz Türkçesi

Melek yüzlüm, senden başka herkes hayrandır  sana
Allah bilir ya, insan olan;  insan demez sana . (Melek der)”

Güzellikte de tecelli eden Allah'ın güzelliğidir.  Melek yüzde de o tecelli eder. Bir güzele melek demeyen  Allah bilir ya iyi bir insan - inançlı bir kişi - olamaz. (Heşeyin aslını Allah bilir inancıyla şair kesin hükümden kaçınıyor)

“Sana canını vermeyen ebedî hayatı bulamaz.
 Ebedî hayata erişen odur ki kurbândır sana .”

Ebedi hayat olarak kasıt öbür âlemde huzur ve cennete erişmektir. Sevgilisi için canını feda edemeyen- Allah yoluna baş koyan sofiler gibi olamayanlar- ebedi aşkı da bulamazlar. Hz. İbrahim'in oğlunu  Allah için Kurban etmesi mazmunu işaret edilir.

“Güzelliğinin mum  ışığı, âlemi aşkına pervane etti  
Âlemin cânısın ki sen. Her an bin cân fedâ sana .”

Fanusun etrafında ışığa kavuşmak için döne döne ölen kelebekler mazmunu işlenir. Sufiler'in ölümü düğün günü, kavuşma anı, olarak düşünüp ölümü arzulaması işaret edilir. Bir sevgiliye kavuşmak için  binlerce aşığının çabalaması, kelebeklerin mum ışığı etrafında dönmesine benzetilir.

“Aşkı için canın vermek âşık için zor değildir
Zamanenin İsâ'sısın, cân vermek  kolaydır sana.”

Gerçek bir âşık  sevgilisi için canını severek feda eder. ( Gerçek sufi aşkına kavuşmak için can vermeyi severek kabul eder. Sofilere göre ölüm kavuşma vaktidir.)  Hz İsa ölüleri dirilten mucizeler göstermiştir. Ölene  can vermek onun için zor değildir. Ölümden sonraki hayat gerçek hayattır ve ölenler ahrette yeniden dirilir.

Geceleri  çıkma yarim dedikodulardan sakın.
Âlemin en güzelisin ( Mehtap gibisin) kötü söz yakışmaz sana

Mısrada  tevriyeli kinayeli, ihamlı anlamlar vardır.  Yârim sözcüğünün 16. Yy. daki Azerbaycan lehçesindeki  "Yarum "  şeklindeki söylenişi  ile Ayın yarım ay doğması  arasında cinaslı anlam vardır. Ay sevgilinin mecazıdır. Dolunay sevgiliye benzetilir. Sevgilinin gece çıkması hoş karşılanmaz  ağyarın - yabancıların- dedikodusuna sebep olur.  Fuzuli yârinin güzelliğini kıskanıp görünmemesini isterken, sevgilisini ikna etmek için dedikodu olur bahanesiyle de güzel bir sebep bulmuş olur.  Gece çıkanların yüzünü gizlemesi ile Ay'ın yarım veya hilal halinde doğması arasında da alaka oluşturulur.  Sufi anlayışa göre Allah'ın güzelliğine vakıf olamayanların gönlü karadır, inancı olmayanların yüreği ve kalbi karanlıktır, aydınlanmaz  manasına gelen hadisler ve ayetlere de işaret edilmiş olur.

Padişahım, sana zalim diyen âşık, kendisi bir zalim imiş
Güzellerden ziyan gelmez iftira edilmiş sana .”

Padişah sözcüğü ile iham yapılarak sevgili, Allah ve Padişah’ın üçüne birden hitap edilmiştir. Canı veren Allah canı alır. Padişahlar da kanun gereği insanları idam ettirir. Sevgili ise aşığı bakışları, hasreti ve sevdasıyla öldürür.  Bu yüzden zalim diyenin kendisi  bir zalimlik etmiştir. Güzel olanın gönlü de güzel olacağından gerçek bir güzelden, kötülük gelmez. Şair  bunlar seni karalamak isteyenler, güzelliğini kıskanıp  çekemeyenlerin iftirasıdır demek istemektedir.
 
Ey Fuzûlî! Görmezlikten gelmek güzelin huyudur
Onlar cefa da etseler inan bir ihsandır sana

Güzellerin huyunda görmezlikten gelmek kaile almamak vardır.  - Padişah- Allah Sevgili birlikte kastedilir.-  Güzeller sevenlerinin hallerini çok iyi anladıkları halde bilmezlikten gelip, aldırmaz gözükürler. Onların bu halleri aşığına çok zor gelir.  Fakat sevgilinin cefası bile âşık için  bir ihsandır.

 

FUZULİ İLGİLİ BAŞLIKLAR VE LİNKLERİMİZ 

Fuzûlî Hadikatü's-Süedâ Özeti Özellikleri ve Hakkında Bilgiler
Fuzuli Arapça ve Farsça Divanları
Fuzuli Beng ü Bade Hakkında ve Özeti
 FUZULİ LEYLA İLE MECNUN MESNEVİSİ
Fuzuli Rind ü Zahid Hakkında Bilgiler ve Özeti
Fuzuli Sâki-nâme ve Hadis'i erbain ve Hadikat'üs Süeda Adlı Eserleri
 Fuzuli Türkçe Divanı ve Şiirlerinden Seçmeler
Fuzuli ve En Seçkin Şiirleri ( 16. yy )
 FUZULİ'DEN BİR GAZEL VE AÇIKLAMASI
Fuzuli'nin Matlau’l-İtikad Sıhhat ü Maraz ve Mektubat Adlı Eserleri
Fuzuli'nin Bir Gazeli: İnceleme, Edebi Tenkit

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Mehmet Aluç

Mehmet Aluç

8 years ago

Emeğine sağlık Şahamettin kardeşim,sağ olasın var olasın kardeşim,selam ve dua ile.