GANİLİĞİ GAMZELENMİŞ GERÇEK

31.01.2012


Sevgi ve ışığın bereketini yudumlayarak ak yüreklere üleştir.

Sen yüreğimi sarmalayan sultansı peri sarmaşığı,
Canevimin kapısını çal da, içeri yayıver dolunay ışığı.

Gel geller götürür insanı gani gönül pınarlı lilla bir vadiye,
Kuşluk törenleri ışık sağar capcanlı iklimlerden hediye.
Pelteleşen ruhlar karabataktan sıyrılıp mühürlenir sevgiye.

Gülünce güzellenen gönlünü gamzelendiren ganilenmiş gerçek;
Sevgide; hayalle gerçeğin ışıkla şanlaştığı yerdeyim.
Kumrular bulutlara sevdamı yazarken evlek evlek;
Kırkikindi yağmurlarıyla geldim sana gökkuşağı sermedeyim.

Zamanı ayarla sen, hayallerimizi ayaz vurmadan,
Meydan okurcasına zamana ve yardım istercesine zamandan.
Kalite sevginin kıvançladığı aynada, göz temasının ışıltısından,
Bin akçasevinç yayılsın tüm bedene anlar ötesi mekânlardan.
Ve gönül tarlamı belle, cansı dirilişler öncesi baharlardan.

Sessizliğe karışırken âşık yağı, yüreğim müjdelere gebe,
Ay dolunaya döndü, mutlulukları taşıyan cilveyken.
Cemre çiçeklerinin fısladığı kokuda laleyken ebe,
Nisan yağmurları boşandı çınarsı oyunda erken.
Çıralanan duygular sabahlamışken sevgiye galebe,
Bütün mevsimler yıldızlaşacak zamanla dolacak helken.

Gönülalan bir adamım aşk ülkesinde deli baharlarla,
Erişilmeyecek mevsimler donattım güneşlerle depdebeli.
Gönülveren bir edanın çağrısına uyarak uçtum canımla,
Yürekler alabildiğine çeşnili, dizginsiz bir duygu seli.
Gönülsarayının kandili tutuşmuş esmer şafağın yaktığı ışıkla,
Taze açmış lavantaları uyandırır sabahlara bir menekşe eli.
Koyulaşır sevdalar kursaklarda binlerce çiçek gülümsemeli…

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar