GAZEL ( TAŞTİR )

28.05.2018

-- . -- -- /-- . -- -- /-- . -- -- /-- . --
GAZEL (TAŞTİR )

(Nâbi'nin "görmüşüz " redifli gazeline )


Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz.
Mâh ziyâsın görmeden yârin izârın görmüşüz.
Aşk deyû gülzâra râm olmuş hezârın görmüşüz.
Câm-ı zerrinden içip közsüz bimârın görmüşüz.
Biz neşâtın da gâmın da rüzgârın görmüşüz.

Çok da mağrur olma kim meyhâne-i ikbâlde.
Sanma sensiz dünya bir hiç incelirsin haddede.
Sonra nefsin zor tutarsın hep yaşarsın arbede.
Bir bakarsın kimse kalmaz görme kendin âbide.
Biz hezâran mest-i mağrurun humârın görmüşüz.

Top-ı âhı inkisara pâydâr olmaz yine.
Münkesir-ül kalp yorulmuş sözle dağlanmış sine.
Buğz eder ağlar sehaib ah ederken her güne.
Târumâr olmuş gönüller istiyorsan bak düne.
Kişver-i câhın nice sengin hisârın görmüşüz.

Bir hurûşiyle eder bin hâne-i ikbâli pest.
Perperîşan âhüzârdan girye -perverd şimdi mest.
Kimse yok derken umutsuz ol Habîbim canda dost.
Hikmetinden sorgu olmaz işte bündar işte post.
Ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisarın görmüşüz.

Biz hadeng-i can-güdâzı ahdır sermâyesi.
Yengi ister yok hezîmet üstün olmak gâyesi.
Cevr ederken hep kazansın üste çıksın pâyesi.
Bî-nevâ bîtap düşerken âhüzârdır bünyesi.
Biz bu meydânın nice çâpük-süvârını görmüşüz.

Bir gün eyler dest-beste pây-gâhı câygâh.
Kande hodbin kande agnâ işte yoksul vah ki vah.
Bendegân dîvânda bekler her duruş sessiz izah
Kalb-i nâ-şâd iç huzursuz ah içinden taştı ah.
Bi-aded mağrûr-ı sadr -ı i'tibârın görmüşüz.

Kâse-i deryûzeye tebdil olur câm-ı murâd.
Dil-i nâşâd cümle canlar siz sürerken saltanat.
Câm kırılmış mey dökülmüş bitti bak ahsen hayat.
Bâb-ı hikmet dinle Taşkın Nâbi'den al maslahat.
Biz bu bezmin Nâbîyâ çok bâde -hârın görmüşüz.

NECİBE TAŞKIN ÇETİNKAYA

ARUZ : fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün

TAŞTİR : Bir gazeldeki beyitlerin mısraları arasına başka bir şair tarafından üç dize yazılmasıyla oluşan nazım biçimidir. Eklemeler, asıl gazelin ölçü ve uyağıyla uyuşmalıdır. Ayrıca konu bakımından da asıl gazele uymalıdır.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Halil İbrahim

Halil İbrahim

6 years ago

Hayranlıkla okudum... Tebrikler Hocam.

Necibe Çetinkaya

Necibe Çetinkaya

6 years ago

@necibecetinkaya942 | Teşekkür ederim Halil Bey. Saygılarımla.

Hojat Fakhri

Hojat Fakhri

6 years ago

bir iranlı olarak haliyle hayran kalırım böyle bir şiire....yüreğinize sağlık...

Necibe Çetinkaya

Necibe Çetinkaya

6 years ago

@necibecetinkaya942 | Teşekkür ederim Hojat Bey. Selam ve saygılar.

Hakan SUNA

Hakan SUNA

6 years ago

Yine konuşturmuşsunuz ustalığınızı Necibe Hanım Üstadım. Hayranlıkla sizi izlemeye devam ediyorum. Selamlar, hürmetler...

Necibe Çetinkaya

Necibe Çetinkaya

6 years ago

@necibecetinkaya942 | Estağfurullah Hakan Bey. Teşekkür ederim Beğenmeniz mutlu etti beni. Selam ve saygılar.

Necibe Çetinkaya

Necibe Çetinkaya

6 years ago

@necibecetinkaya942 | Teşekkür ederim Tuğba'cım. O güzel yüreğine yüreğimden sonsuz sevgi ve muhabbetler.

Yusuf Bilge

Yusuf Bilge

6 years ago

Mükemmel bir çalışma... Takdir ve tebriklerimle Necibe Hanım!..

Şahamettin Kuzucular

Şahamettin Kuzucular

6 years ago

Top-ı âhı inkisara pâydâr olmaz yine. Münkesir-ül kalp yorulmuş sözle dağlanmış sine. Buğz eder ağlar sehaib ah ederken her güne. Târumâr olmuş gönüller istiyorsan bak düne. Kişver-i câhın nice sengin hisârın görmüşüz. .............. Nabi'nin en meşhur gazeline yazılmış bu taşdir başlı başına bir sanat eseri olmuş. Nabi'nin her beytinin arasına giren her üç dize her şeyi ile beyti tamamlayan, beytin hiç bir özelliğine muhalif olmayan, muazzam bir uyum gösteriyor. Beyitler arasına giren her ses, her hece ve her kelime Nabi'nin bu eşsiz gazeli ile birebir uyum içinde. Ritmik ve melodik uyumun ötesinde beyitlerin anlamca bütünleşmesi hususu apayrı bir özen ve beceri istediği gibi gayret ve sanatsallık yönlerinden de apayrı bir güzellik yaratıyor . Şiir ile her yöncen tam bir bütünlük arzeden bu çalışma tek başına bile takdire şayan bir marifettir. Tebrik ve Takdirlerle Necibe Hanım.

Necibe Çetinkaya

Necibe Çetinkaya

6 years ago

@necibecetinkaya942 | Takdir ve tebrikler benden size Yusuf Bey. Selam ve saygılar sunuyorum efendim.

Necibe Çetinkaya

Necibe Çetinkaya

6 years ago

@necibecetinkaya942 | Değerli yorumunuz için teşekkür ederim Şehamettin Bey. Yine mahcup ettiniz beni. Sizin gibi bir edebiyat emekçisinden bu övgüleri almak kolay değil. Bana güç veriyorsunuz sonsuz müteşekkirim. Sağ olun. Selam ve saygılar.

Seferi (Nurcan Bedir Ören)

Seferi (Nurcan Bedir Ören)

6 years ago

Necibe Hanım, yukardaki yorumlara aynen katılıyorum. Nâbi'nin en bilinen gazeline Taştir ne demek... Bu işe girişmek bile büyük başarı. Ama şiirin altındaki açıklamada da belirttiğiniz gibi " Eklemeler asıl gazelin ölçü ve uyağıyla uyuşmalıdır." Bu konuda daha dikkatli olsaydınız, oralarda takılıp düşmezdik. İkinci bend ve son bend hâlâ kafamı karıştırıyor. Kabullenemedim bir türlü. Derler ki Nabi bu gazeli evinin yıkılması emrini veren ve yıktıran, dönemin ikbal sahibi kişisine yazmış. Bu gazele bir çok nazireler, tahmisler, müseddesler, taştirler yazılmıştır. Ama 21. yüzyılda, yaşadığımız dönemde de taştir yazılması bizi ayrıca heyecanlandırdı. Nabi evini yıktırıp perişan olmasına sebep olan zata; Mevki sahibisin diye zafer sarhoşu olma biz sabahları nice sarhoşların nasıl baş ağrısı çektiğini görmüşüz. Kalbi kırıkların ah topunun nice muhkem sarayları yıktığını görmüşüz. Dert ehlinin kırıklıklarla dolu gözyaşı selleri önünde nice gösterişli malikanelerin yıkıldığını görmüşüz. Bu meydanın nice hızlı süvarilerini görmüşüz ki bütün sermayeleri can yakıcı ah silahı olanlar tarafından vurulmuştur. Sadarette itibar üzerinde olanların da bir gün el pençe pabuçluğu mekan eylediğini görmüşüz. Ey Nâbi o elindeki, gururla kaldırıp içtiğin kadehin bir gün dilenci çanağına döndüğünü çok görmüşüz. diye seslenmiştir. Bu güzel ve özel çalışmanız için ellerinize, gönlünüze sağlık...

Necibe Çetinkaya

Necibe Çetinkaya

6 years ago

@necibecetinkaya942 | Sevgili Nurcan Kardeşim! Yaptığınız açıklamalı yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Evet Nâbi bu şiirini dönemin sadrazamı Çorlu'lu Ali Paşa için yazmış. Aralarında eskiye dayalı bir husumet varmış. Sadrazam olan Musahip Mustafa Paşa Nâbi 'yi himayesine almış. Onun döneminde Nâbi en parlak yıllarını yaşamış. Mustafa Paşa ölünce Çorlulu Ali Paşa sadrazam olmuş. Nâbi'yi sevmeyen şiirden hiç hoşlanmayan Ali Paşa eline geçen bu fırsatı kendi hırsı için kullanmış. Tasarruf tedbirleri bahanesiyle devlet tarafından verilen konak elinden alınmış. Devlet bütçesinden verilen maaş da iptal edilmiş.Nâbi konaktan ayrılınca dost bildikleri de yanına uğramaz olmuş.Çok zor günler geçiren Nâbi bu şiirini o zaman Ali Paşaya ithafen yazmış. Gelelim içine sinmeyen ikinci bendde ki kafiyeye. Nâbi "ikbâlde"kelimesini kullanmış. Ölçü gereği "bâl"hecesini bir buçuk hece olarak kullanmış (kapalı ve açık )Ben öyle kullanmak istemedim. Bu yüzden "de"redifini kullandım. Son bendde de "murâd "kelimesi kafiye. Şiirlerde "d"yerine "t" "p "yerine "b" "c "yerine "ç"harfleri kullanılabilir bunda bir sakınca olduğunu düşünmüyorum.Buna yine Nâbi'nin gazelinden bir beyitle örnek vermek istiyorum. "Beni şâd eylemedin sen dahi nâşâd olasın / Şu'le-i ah-i gariban gibi berbat olasın" "nâşâd "ve "berbat "kelimelerinde "d"ve "t"harfi kullanılmış. Onun için düşmeye gerek var mı bilmem. Tabii ki bunlar benim düşüncelerim. Ama hâlâ içine sinmediyse iki bendi senin hatırına yeniden yazarım kardeşim. 😙Sen benim için değerlisin bunu biliyorsun. Selam ve sevgiler yolluyorum.