GAZİ ANTEP DE YEMENİ

21.08.2016

GAZİANTEP DE YAŞAMAYA ÇALIŞAN YEMENİ 

Bir zamanlar köylerde çiftçilerin, gelinlerin, çobanların, şehirlerde hali vakti yerinde olanların vazgeçilmez bir ayakkabı türü olan  Yemeniler günümüzde birkaç şehirde birkaç usta tarafından yaşamaya çalışan Geleneksel El Sanatları ürünlerinden biri olarak kalmıştır.

Üzeri kırmızı ya da siyah keçi derisi, tabanı ise manda derisinden yapılan topuksuz bir çeşit ayakkabı olan  Yemeni günümüzde turistler ve halk oyunları ekipleri için üretilen bir eşya durumundadır.  Eskilerin zengin ayakkabısı olan yemeni gündelik hayattaki kullanım yerini çoktan yitirmiştir. Bir zamanlar binlerce ustanın geçim kapısı olan Yemenicilik artık otantik mekânlarda sergilenen bir eşya konumundadır. 

Yemeni “kısa konçlu hafif ve kaba bir çeşit erkek ayakkabısıdır. Yemeni tabanı manda derisinden yüzü ise sahtiyandan (tabaklanmış ve cilalanmış teke derisi) ibaret tamamen el emeğine dayanan sağlıklı giyimi kolay bir erkek ayakkabısı olarak yüzlerce yıldır ANADOLU'da çok sayıda ustasının olduğu yaygın bir Zanaat dalıydı.

20.yy başlarından itibaren teknolojik yenilikler ve ayakkabı sektöründe yaşanan gelişmeler yemeniciliğin sonunu getirmiştir.

Ülkemizin kültürel varlıklarından biri olan ÇARIKÇILIK ve  Yemeniciliğe  ülkemizin kimi yerlerinde köşkerlik adı da verilmektedir. Yemeni yapan ustalara köşğer veya yemeni ustası da denilmekteydi ve denilmekteydi.  “Köşger” kelimesi Farsça “keşfger” kelimesinden ayakkabı yapan anlamına gelmektedir. Yemeni kelimesi ise Arapça “yemen” kökünden  “bir tür hafif ve kaba ayakkabı” anlamındadır.[1]

Bu el sanatı teknoloji karşısında yenik düşen El Sanatlarından biri olmasına rağmen yaşamaya çalışmak amacında olan bir El Sanatı olarak ayakta kalmak ve yeni koşullara ayak uydurabilmek yollarını aramaya devam etmektedir.  Çok eskiden beri bu mesleğin başlıca merkezlerinden birisi olan Gaziantep’te yemenicilik çağdaş yaşama tutunabilmek için çare arayan bir meslek olarak gözükmektedir. Antep çarşılarını ve dükkânlarını süsleyen yemeniler bunun en canlı örneğidir.

Eskiden Yüzlerce yemenicinin bulunduğu   Gaziantep Çarşısında,  yemeni yapan ve satan ustaları görmek mümkündür. Bu ustalardan bazıları yemenileri eski usullerle yapmaya devam ederken bazıları yemeniye yeni bir hava biçim ve kullanım alanı yaratma derdindedir.  İslam Kültürünün bir parçası olan yemenicilik altı yüz yıldır bu bölgede varlığını sürdürmeye çalışmış, Kilis, Kahramanmaraş, Elazığ Anadolu’da yemeniciliğin belirli merkezleri olmuşlardı. [2]

Basında çıkan haberlerden ve Antep’te çarşılarda sallanan yemenilerden ve turistik eşya satan dükkânlardan görüne yemenilere bakılırsa Gaziantepli yeni nesil köşkerler veya yemeniciler yemeni kültüründe ve yapımında çağdaş bir anlayış peşinden gitmekte, geleneksel yemenilerin özelliklerine uygun ama modern zevklere de hitap eden yemeniler yapmaktadırlar.

 Günümüzdeki yemenicilerin bu el sanatını yaşatabilmek için uyguladığı yöntemlerin başında yemenilerin biçim, desen, renk ve dikimlerinde yapılan değişiklikler olduğu göze çarpmaktadır. “Eskiden derilerin yalnızca doğal renkleri kullanılırken sonraları siyah ve kırmızı eklenmiş. Şimdiyse turuncusundan kahvesine, mavisinden yeşiline her renk yemeni üretiliyor. Kiminin terlik gibi arkası açık kimi ayakkabı şeklinde... Çizmesi bile yapılıyor ki, onlar da Hollywood'un film setlerine gönderiliyor. Truva filminde "Achille" rolünü oynayan Brad Pitt'in botlarını Orhan Çakıroğlu yapmış.” [3]

Bu alıntıdan da anlaşıldığı gibi yemenicilik otantik filimler ve mekânlar için üretim yaparak da ayakta kalamaya çalışmaktadır. Bu örnekler de göstermektedir ki Yemencilik bu çağda dahi bir üretim modeli veya meslek biçimi olarak yaşayabilir. Hatta kendisine bambaşka alanlar bulabileceği gibi iyi bir kazanç sağlayan bir meslek haline bile dönüşebilir.

 Yemenileri çağdaş zevke uygun şekle, biçime işçiliğe ve zevke uygun hale getiren Harry Potter'a ve TROYA Filminde Bred Pitt’e yemeni giydiren   Gaziantepli bir yemeni ustası bakın neler diyor:  “Muğla Dalyan'da yaşayan bir karı-koca müşterim mağazaları var. Yaz aylarında satmak için benden ürün alırlar. Cida İngiliz ve kışları İngiltere'ye gider. Orada Waner Bros.'un kostüm departmanında çalışıyor. Harry potter çekileceği zaman bizi öneriyor. Yapımcıda bizden model istedi. Biz de 30 çift mavi, sarı ve bordo renkli çocuk yemenisi gönderdik. Dört yıl önceydi; hatırlamıyorum ama 15-20 milyona satmıştım galiba. Sonra o ayakkabılar büyücü okuluna kayıt için alışveriş yapılan sokak sahnesinde kullanılmış. Hem çocukların ayaklarında vardı hem de dükkânlarda asılıydı. Harry Potter bizim için bir referans olmuş ki, aynı kişiler daha sonra yine aradılar beni. Bu kez Üç-Dört bin yıl öncesinde geçen nostaljik bir film yapılacak dediler. Filmin adını söylemediler. Üçbuçuk ayda teslim etmek üzere 1500 çift istediler. Bu da iki buçuk yıl önceydi. Şimdi yeni bir film varmış. Yine adını vermediler. Yalnızca nostaljik bir film dediler.” [4]

Bu haberlerden de anlaşılacağı gibi yemenicilik mesleği günümüzde de hayat bulmak için kendine çareler arıyor. İlginç çözümler buluyor.  : Siyah yemeni, merkup, pantof, kulaklı. Mor : Annubi. Kırmızı Gül şeftali ve nar çiçeği yemeniler günümüzde de yaşayıp yarına ulaşmak için ilginç yöntemler arıyor

 

KAYNAKÇA 

 

  • [1] https://www.edebiyadvesanatakademisi.com/sanat/80-yemenicilik.html
  • [2] https://www.edebiyadvesanatakademisi.com/sanat/80-yemenicilik.html
  • [3] https://www.yemenicihayriusta.com.tr/basin.html
  • [4] https://www.yemenicihayriusta.com.tr/basin.html
 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar