gazoz kapakları ile oynardık
biz çocuklar
yetmişli yıllarda
bir de renkli renkli misketler tabi...
Bir türlü beceremezdim ikisini de
hep ütülürdüm abilere
bazen de kandırırlar
elimizden üç otuz paraya
alırlardı misketleri...
Bisiklete binerdik
sıcak yaz günlerinde
kızlı oğlanlı
içten içe sevsek de bazılarını
açılamasak da
hepsi bacımızdı yine de...
Bazı zaman bedava çıkardı kapaklardan
ufak bir aldatmaca
yüz şişe de bir kaç tane işte...
aslında
komşu evin bahçesinin
terleyince hortumundan su içmek
sanki daha bir tatlıydı...
Bazı siteler çok fazla katlıydı
asansörlerine biner
iner çıkar iner çıkardık
ah şu saatleri sabaha kurmadan
gelse de girse rüyalarımıza şu kızlar
saatler sabaha vurmadan...