Uzun ve yorucu bir günün daha sonundayım yine işte. Artık beni anlatacak kelimeler giderek anlamsızlaşıyor. Bir gün hislerimi anlatmak için kelimeler yetersiz kalacak. Uyuyamıyorum. Çok sigara içiyorum. Fazla düşünüyorum. İlerlediğim yolda ise önümü görmem zorlaşıyor. O gün giderek yaklaşıyor ve bu ödümü koparıyor. Kendimden emin olduğum yalanına inancım zayıflıyor. Sizlere olan inancım ise biteli çok oldu. Artık sizlerden yardım bekleyemem. Kendime yardım etmek zorundayım. Dürüst olmak gerekirse, kurtulmayı isteyen kim? Hayatın beni yormasına alıştım diyebilirim. Karamsar kişiliğim, belki de beni bugünlere getiren tek şeydi. Sanırım benim sorunum karamsar oluşum değil. Henüz anlayabilmiş değilim, fakat anlamak üzere olduğuma inanıyorum. Galiba ben koca bir yanlışım. Doğrularımı gölgede bırakacak kadar büyük bir yanlışım. Beni sevmemekte o kadar haklısınız ki. Kaybolmuş birini sevmeyi kim ister zaten. Onlarca seçenek varken, kim kaybolan birine yolu tarif etmek için fedakarlık yapmak ister? Ben yapmazdım. Aslında ben de sizler gibiyim, o yüzden şikayet etmeye hakkım yok. Kim olduğumuzu kabullenmek acı verici aslında. Hem zaten düşününce başka seçeneğimiz yok. Nereye gittiğimizi bilmek mümkün olsa keşke. Sessizlik giderek artıyor. Çok güçlü bir sessizlik. Galiba yolun sonuna yaklaştım. Yürümek işin kolay tarafıydı. Yolun sonunda bizleri neyin beklediğini bilmiyorum. Eğer sesimi duyan varsa, yolun kenarında sizi bekliyor olacağım. Çünkü ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kayboldum ve kendime yardım edecek kadar güçlü değilim. Belki geçip gideceksiniz yanımdan ve tek yapabileceğim sizleri takip etmek olur. Umarım nereye gittiğinizi biliyorsunuzdur. İnanın benim ne yaptığımız hakkında hiçbir fikrim yok. Bizi bekleyen sonun, hayallerimizdeki gibi olduğuna inanmaktan başka çarem yok. Tek bildiğim kayboldum ve gerçekten yoruldum.