Gizli El Hakkında Konu Özet İnceleme Reşat Nuri Güntekin

18.06.2019

Gizli El Hakkında Konu Özet İnceleme Reşat Nuri Güntekin

ESERİN YAZARI KONUSU DÖNEMİ TÜRÜ HAKKINDA

Gizli El, Reşat Nuri Güntekin’in ilk romanım‖ dediği ve ilk baskısı 1920 yılında Dersaadet gazetesinde tefrika edilerek yapılan ama kitap halinde de ilk kez 1924 yılında basılan romanıdır.

Aslında yazarın ilk romanı Harabelerin Çiçeği adlı romanıdır. Fakat bu romanı yabancı bir yazarın romanından yapılmış bir uyarlama olduğundan Reşat Nuri Güntekin’in ilk özgün romanı Gizli El olmaktadır.

Roman yazar tarafından “vurgunculuk ve nüfuz ticaretini eleştirmek maksadıyla kaleme alınmış ancak sansür nedeniyle bir aşk romanına dönüşmüştür”.  Ahlaki yönden ders verici mesajlar içeren roman yasadışı işlere bulaşan Şeref’in içsel konuşmaları, çatışmaları, çevresiyle mücadelesini aktaran bir özeleştiri şeklinde yazılmıştır.

Roman 1914 ile 1920 yılları arasında Bursa, İstanbul ve Gemlik mekânlarında geçen beş yıllık bir süreci anlatmaktadır. Olaylar çoğunlukla Gemlik‘te ve özellikle Aziz Paşa‘nın Narlı Çiftliğinde geçmektedir.  Şeref, Seniha ile burada tanışıp evlenmişler,  Şeref ve Seniha daha sonra İstanbul‘a gelmişlerdir

Romanın olayların ana kahramanı Şeref’in ağzından aktarılmıştır. Olaylar Şeref‘in anlatımı bakış açısı, - kahraman anlatıcı,  birinci tekil anlatıcı-  yöntemiyle anlatılmıştır.

Kitabın Konusu

“Bu romanda bireysel hırslarının peşinde koşan ve bu uğurda maddi olarak yükselen ama ahlaki olarak düşen Şeref‘in hikâyesi anlatılır. Reşat Nuri Güntekin okuyucuya, kendi çıkarları için diğer insanları umursamayan insanların içine düştüğü trajik durumu ve bu insanları bekleyen sonu gösterir.” [1]

Anafikri

Büyük hırslara sahip olanlar ve yasadışı işlere bulaşanlar en sonunda yaptıklarından pişman olacaklardır.   Aşırı yükselme hırsı insanların hayatlarını mahveden bir duygudur

ROMANIN KARAKTERLERİ

Şeref:  Yirmi dört yaşında okuldan mezun olup, Gemlik‘te memur iken Seniha ile evlenir.  Hırslı ve yükselme arzusu içinde olan Şeref, Miralay ile tanışıp yasadışı işlere bulaşır ve hapse girer.

 

Seniha: Şeref’in karısıdır ve Aziz Paşa‘nın Fransız mektebinde okumuş çok iyi Fransızca konuşan kültürlü bir kızdır

Doktor Cemil:  Emeklilik günlerini Gemlik‘te geçiren, Şeref‘in Aziz Paşa ailesi ile tanışması ve Seniha ile evlenmesine yardımcı olan kişidir

Aziz Paşa: Altmış beş yaşlarında olan Aziz Paşa, çiftlik işleri ile fazla ilgilenmeyen hayattan zevk almaya çalışan bir karakterdir

Miralay Murat : Şerefi kanunsuz işlere bulaştıran ve sevk eden kişidir.

 

Kitabın Özeti

Romanın kahramanı olan Şeref, afyon meselesini konuşmak için umum müdürünün yanına gitmiş, oradan çıktıktan sonra karısı Seniha ile buluşmuştur.  Seniha ile biraz sohbet eden Şeref, geçmişi anımsayarak beş yıl öncesine gider. “Beş sene evvel gene böyle bir ilkbahar günüydü. Bu kapının dışındaki koridorda, süzgün çehreli, mahcup ve korkak bir çocuk dolaşıyordu. " (s.9)  “Seniha’yı yatmağa gönderdim. Kendim, yarına yetişmesi mutlaka lazım gelen bir hesap işini bahane ederek çalışma odama indim. Muhakkak ki şimdi bu saatte hesapla uğraşıyorum masamın başında... Fakat eski hayatımın hesabıyla." (s. 14)

Şeref beş yıl öncesini hatırlayarak okuldan mezun olduğu ve babasını kaybettiği günleri anımsamıştır. Şeref,  o yıl Gemlik‘te maliye memuru olarak işe başlamış ama çok büyük hedefleri ve planları olduğu için başladığı bu memuriyet hayatının onu bu hedeflerine ulaştırmayacağını bildiğinden memuriyet hayatından sıkılmaya başlamıştır.  “Kış aylarında çok sıkıldım; fakat bahar, şöyle böyle avuttu. Akşam işlerimi bitirince, şehirden kaçıyor, geç vakitlere kadar bahçeler arasında, kırlarda dolaşıyordum” (s.17-18)

Şeref, bu şekildeki duygular içinde günlerini geçiriyorken emekli bir askerî doktor olan Doktor Cemil ile tanışır. Doktor Cemil onu eski bir saray paşası olan Narlı çiftliğinin sahibi olan Aziz Paşa ile tanıştırmıştır.

Aziz Paşa‘nın Seniha ve Adnan adında iki çocuğu vardır.  Aziz Paşa ile dostluk kuran Şeref, Aziz Paşa’nın oğlu, Adnan‘a özel ders vermeye de başlamıştır. Aziz Paşa’nın kızı Seniha, Fransız Kolejini bitirmiş eğitimli bir kızdır.  Aziz Paşa’nın oğlu Adnan’a ders veren Şeref bir müddet sonra Aziz Paşa’nın kızı Seniha’ya da Türkçe dersleri vermeye başlamıştır.

Fakat bu özel dersler sırasında Aziz Paşa‘nın kızı Seniha ile Şeref arasında gönül ilişkisi başlar. Bir gün Adnan ile Seniha, İstanbul‘daki bir yakınlarının düğününe katılmak için giderler.  Fakat Seniha ve Adnan,  İstanbul’dan birkaç akrabaları ile geri Gemlik’e dönmüşler, Aziz Paşa da konağında bu yakınları için her gece bir eğlence düzenlemeye başlamıştır.

Bu eğlenceler Gemlik halkı tarafından yadırgandığı ve dedikodu malzemesi yapıldığı için Şeref’i rahatsız eder. Üstelik Seniha’nın akrabaları ile kadınlı erkekli eğlenmelerini kıskanmakta Seniha hakkında çıkan söylentiler de onu çok üzmektedir.

Hatta bu eğlenceler Şeref ile Seniha arasındaki kültürle ve maddi farkları da ortaya çıkarmış, Şeref bu nedenle Seniha’nın daha üst bir sınıfın insanı olduğunu fark etmiştir. Aziz Paşa’nın akrabalarından olan Nevnihal Hanım, Genç süvari zabiti, eski bir şehbender olan Nusret Bey, eski bir istinaf mahkemesi reisi gibi insanlara bakarak onların dünyasından farklı bir dünyada yaşadığını anlar.

Şeref, bir gece Aziz Paşalarda bir akşam yemeğine Çağrılır.” O kadar ki ertesi gün beni çiftliğe çağırdıkları zaman ne aldığım beş, on kuruş para, ne başka bir şey için değil, sırf orasını ağaç tepelerinden gözetleyenlerin yaptığını yapmak, içimdeki iğrenç merakı tatmin etmek için gittim. ” (s.60)  Bu yemekte Seniha’yı boş yere suçladığını hatta boş yere de kıskandığını anlar.  Ama ayrı dünyaların insanları olması sebebi ile bir daha Çiftliğe gitmek istemeyen Şeref, Aziz Paşa‘ya tayinini çıktığı bahanesini uydurarak ayrılır. Şeref , Seniha’nın ayrı bir sınıfın insanı olduğunu fark ederek umutsuzluğa kapılır.  “Bütün azaplarım, ümitle ümitsizliğin boğuşmasından ileri gelen bütün buhranların bu meseleyi halledinceye kadardı. Şimdi artık ne o taraftan, ne bu taraftan olmadığımı, iki arada, hatta bütün sınıflar arasında yapayalnız bir adam olduğumu görüyor ve buna üzülüyorum. ” (s.76)

Fakat eve giderken Şeref bir kaza geçirip yaralanır.  Şerefi yaralı olarak bulanlar onu Doktora getirirler.  Doktor, Şeref‘i tedavi ederken Şeref’in cüzdanındaki Seniha’nın resmini görmüş ve onun Seniha’ya âşık olduğunu anlamıştır.

Bunun üzerine doktor, giderek bu durumu Aziz Paşa ile paylaşır. Bu aşamadan sonra Doktor araya girerek, Şeref ile Seniha’nın evlenmesini de temin eder. Seniha ile evlenen Şeref karısı Seniha ile balayını geçirmek üzere İstanbul’a giderler.

Seniha ve Şeref bir müddet orada kalırlar ama Aziz Paşa‘dan aldıkları mektup üzerine tekrar Gemlik‘e dönerler.  “Mesut muyuz ? - Elbette mesuduz. - Daha sonra... - Daha sonra ne olacak

Mesuduz işte. ” Oh ne âlâ, ne âlâ!” (s. 115

Seniha ile evlendikten sonra istediğini elde ettiği halde Şeref bir boşluğa düşmüştür. Önemli işler yapmak ve başarmak hırsı yeniden onu rahatsız etmeye başlamıştır. Üstelik kumar tutkunu olan Azi Paşa git gide batmaktadır.  Hatta Aziz Paşa oldukça borçlanmış çiftliği dahi işletemez hale düşmüştür.

Bunun üzerine Şeref, hem çiftliğin işlerini düzeltmek, hem de Aziz Paşa‘nın borçlarını ödeyebilmek için bir süre uğraşır. Ancak 1. Dünya Savaşı başlamış, Şeref de askere çağrılmıştır. “Saray-Bosna’da Prençip diye bir serseri oğlan, Avusturya Veliahtı François Ferdinand’ı öldürmüş... Sonra tafsilatı uzun uzun okudu. ” (s.90)  Fakat gizli bir el Şeref’in ön cephede değil cephe gerisinde bir göreve gelmesini sağlamıştır.  Bu nedenle cepheyi görmeyen Şeref, Bursa Ahz-ı Asker Şubesinde yazıcı neferi olarak askerlik hizmetini yapmaya başlamıştır.

Bursa‘da asker iken bir ara Doktor Cemil de onu görmek için yanına gelmiştir.  Doktor Cemil onu Miralay Murat Bey adında biriyle tanıştırır.  Miralay Murat Bey’in sayesinde kurye olarak Viyana‘ya gönderilir. “Peri sarayının kapıları durmadan hemen hemen kendiliğinden açılıyor, bunları açan elleri yine görmemekte devam etmekle beraber, kendim de gitgide onları kurcalamakta bir nevi meleke kazanmakta olduğumu anlıyordum‖” (s.109)

 

 

 

Savaş bitmiş, gizli bir elin yardımı ile Şeref, “Yardım Teşkilatı”‖ adı altında bir takım işler yapmaya başlamıştır. Hatta vagon ticareti yaparak yavaş yavaş zengin olur.  Zengin olduktan sonra Seniha’yı da alarak İstanbul’a taşınır. Hatta işleri olduğu bahanesi ile karısını kandırarak gece hayatına da başlar. Bir takım yasadışı işlere de bulaşmış gece hayatı ve içkili toplantılarından bunalan Seniha da İstanbul’dan ayrılarak babası Aziz Paşa’nın Narlı Çiftliğine dönmüştür.  

Şeref ve arkadaşları İstanbul‘un en lüks hayatını yaşamaya ama bir takım da yasadışı işleri yapmaya devam etmektedirler Bu nedenle Seniha ile de arası açılan Şeref hapse de düşmüştür. İki ay sonra ağır bir para cezası ile hapisten çıkan Şeref’i , Seniha ve Aziz Paşa karşılamışlar ve hep birlikte Narlı Çiftliğine dönmüşlerdir.

 

Reşat Nuri'nin Diğer Kitapları ve  Özetleri 


Reşat Nuri Güntekin Hayatı Edebi kişiliği Eserleri

Acımak Romanı Özeti Reşat Nuri Güntekin

Çalıkuşu Roman Özeti ve İnceleme Reşat Nuri Güntekin

Dudaktan Kalbe Roman Özeti Reşat Nuri Güntekin

Damga Romanı Özeti Reşat Nuri Güntekin

Anadolu Notları Hakkında Alıntılar Özet Reşat Nuri Güntekin

Çalıkuşu Romanı

Yeşil Gece Hakkında ve Özeti İle Reşat Nuri Güntekin

Ateş Gecesi Hakkında Konusu Özeti İnceleme Reşat Nuri Güntekin

Akşam Güneşi Hakkında Konu Özet İnceleme Reşat Nuri Güntekin

Kavak Yelleri Hakkında Konu Özet İnceleme Reşat Nuri Güntekin

Gizli El Hakkında Konu Özet İnceleme Reşat Nuri Güntekin18.06.2019

Kızılcık Dalları Hakkında Konu Özet Analiz Reşat Nuri Güntekin

Bir Kadın Düşmanı Hakkında Konu Özet İnceleme Reşat Nuri Güntekin

Tanrı Misafiri Konu Özet İnceleme Reşat Nuri Güntekin

Kan Davası Hakkında Konu Özet Analiz Reşat Nuri Güntekin

Değirmen Hakkında Konu Özet inceleme Reşat Nuri Güntekin’in


[1] Recep SALAR, REŞAT NURİ GÜNTEKİN’İN ROMANLARININ EĞİTİM DEĞERLERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ, YÜKSEK LİSANS TEZİ, İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BĠLĠMLERİ ENSTİTÜSÜ, Malatya- 2011

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar