Gizli Mektup Name Destar Ajan Mektubu

15.03.2016

 

Gizli Mektup  Name ve Destar ( Ajan mektubu )

İstihbarat faaliyetlerinin, ajanların ve istihbaratları taşınması,  getirilip götürülmesi eski devrilerden beri vardır.   Eski devirlerde  ajanların  ulak, sayrı güvercinleri ile haber taşıdıkları veya gizli mektupları çok çeştili yöntemlere  taşıdıkları merak edilebilecek bir konudur.

Eski devrin kaynaklarında  gizli mektupların feslerin altında taşındığı, feslerin, takkelerin içine gizlendiği dikildiği astarlarının  arasına saklandığını,  başa sarılan sarıkların ve destarların kıvrımları arasında gizlendiği anlaşılır. Bunlar içinde en ilginç olanın ise tıraş edilmiş  bir  ajanın kafa derisine  dövme yapmak sureti ile kazındığı, daha sonra saçların uzatılarak bu mesajın gizlendiği, saçlar tekrar tras edilerek mesajın okunduğu anlaşılmaktadır. Bu yöntem sayesinde kafasına mesaj kazınmış olan haberci ajan veya ulak dahi mesajın ne olduğunu bilmeden taşımış olmaktadır.

Gönlüm gibi ey nâme gidüb yârda kaldun
Baş üzre yerün var ham-ı destârda kaldun  [1]       Naili Kadim

Ey mektup! Gönlüm gibi gittin ve sevgilide kaldın. Baş üstünde yerin var, sarığın kıvrımında kaldın.

Naili’nin beytinde de görüldüğü gibi namenin sarık veya destar arasına alması gündelik hayatta da uygulanan bir yöntemdir. Bu durumun hem saygı ifadesi olduğu hem de mektubun kaybolmasına engel olmak amacını da taşıdığı ortaya çıkar.

A.T. Onay’ın  eski devre ait metinlerden  yola çıkarak verdiği bilgilere göre  ajanların kafasının traş edildiği, bu kazınmış  kafaya dövme   şeklinde iletinin yazıldığı anlaşılır. Ajanın saçları çıkınca bu yazının  güzelce gizlenmiş olduğu, ajan haberini götürmesi gereken yere geldiğinde kafasının tekrar traş edilerek  mesajın okunduğu, eğer  mektubun altında “ iş bu vesikayı yırtınız” diye  bir ibare de olursa  başı yazılı ajanın da kafasının kesildiğini “ Abbasi halifeleri tarihi “ adlı bir eserden okuduğunu yazmaktadır. [2]

Filmlerde  de izlediğimiz gibi limon suyu ile yazılan yazıların   kâğıt ateşe tutulunca okunabildiği  eski devre ait bildiğimiz  haberi gizli iletmek yöntemleri  arasındadır.

Güherçile ( potasyum nitrat)  ile  yazılmış mektupların da bu şekilde   okunabildiği,  güherçile  ile yazı yazılmış  kâğıdın ateşe tutulduğunda  yazıların sarardığı bilindiğinden bazı mektupların da bu şekilde yazıldığı anlaşılmaktadır.

Şehr-i yârime  kuş uçmaz ki edem arz-ı niyâz
Kalmadı  nâme resân nakş-ı serimden gayrı        Subhizâde Azizi [3]

Bu beyitte şair sevgilisine  gizli niyazını arz edecek  bir kuş dahi bulamadığından  kafasındaki nakışlardan gayri bu  haber ulaştıracak bir çare kalmadığını söylüyor.

Bulduk fesinde nüsha-i fusunu biz
Mektub-u fitneyi arayın pür çemendedir.    İzzet Molla

İzzet Molla’nın bu  beytinde  fesin  ve  takkelerin arasında  mektup gizlendiğini, ikinci mısrada ise  kadınların saçları arasında mektup taşıdığı anlatılmaktadır.

Giyme dîbâ vü harîr isteme semmûr u vaşak
Tâc u destârı gider bâr-ı girândan el çek   Ravzi Hayatı ve Edebi Yönü ( Edincik- 16. Yy )

Bî-sebeb rengîn degüldür âl-i destârun senün
Âşikâr oldı şafakdan mihr-i ruhsârun senün        Semerkândî-i Âmidî Âgâh

 

KAYNAKÇA

  • [1]
  • [2] A. T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar,  MEB, s. 239
  • [3] A. T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar,  MEB, s. 239

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar