Duy Rabb’inin hitabını,
Şakı gönlünce gönlünce.
Gör kâinat kitabını,
Oku gönlünce gönlünce.
Okumaktan maksadın ne?
Vâkıf ol sen Hak ilmine.
Marifetle dolsun sîne,
Doku gönlünce gönlünce.
Hakkı yaşa, hakkı anlat.
Helali tut, haramı at !
Âdemoğlu fıtrat fıtrat,
Ne ki, gönlünce gönlünce.
“İlim senin yitik malın”,
“Çin’de bile olsa alın!" İrfanına bak hamalın,
Yükü gönlünce gönlünce.
Bir zamanlar acun senden,
Feyz alırdı her ilminden.
Gül derlendi nice gülden,
Kökü gönlünce gönlünce
Boş kalmaz gönül sarayı,
Arif alır ön sırayı.
Muhabbetle sar yarayı,
Ta ki gönlünce gönlünce.
İlim nasip isteyene,
Azmeyleyip, aşkla dene.
Mağrurlanıp deme “ene”
De ki; gönlünce gönlünce
Her şey fâni, her şey yalan.
“Hoş seda”dır bizden kalan.
Zerre zerre kalbe dolan,
“Bâki” gönlünce gönlünce.
Hayıflanma Niyazkâr’ım!
Sanma “yoktur hiçbir kârım”.
Bir Sultan’a hizmetkârım,
Sâki gönlünce gönlünce
03.08.2011
Köksal CENGİZ(Niyazkâr)