GORDION KENTİ MÜZESİ VE HÜYÜĞÜ

21.08.2012


GORDION KENTİ MÜZESİ VE HÜYÜĞÜ


Gordion antik kenti uzun ve eşşek kulaklarıyla meşhur efsanevi Frigya kralı Midas'ın  yaşadığı Firiya'nın başkentidir.  Hakkında mitolojiler yazılmış olan Midas bu kentte kral olmuş, yaşamı boyunca büyük acılar acılar çekmiş  "eşek kulak"larıyla ya da "dokunduğu herşeyi altına çevirmesiyle" ünlenmiştir. Kulakları , dokunduğu herşeyi altına çevirmesiyle ünlenen Midas işte bu kente yapılan Kimmer saldırısı sırasında da can vermiştir.

Gordion antik kenti geçen yıllar içinde toprak altında kalmış devasa bir höyük şeklindedir. Kazılar sonrasında bu devasa höyük kazılmış ve içine gömülen Gordıon antik kenti gün yüüzne çıkmıştır. Gordıon güneydoğusunda yer alan muhteşem  tarihi  giriş kapısı, sur içinde yer alan sarayları ve Frig kral ailesi üyeleri ile zenginler ve soylular için yapılmış 80 kadar yığma mezar tepeleri ile höyük içinde kalan bir şehir görüntüsündedir. Surlar ve binalar tamamen yok olmuş, kazılar sonucunda kent binalarının, surlarının temelleri ile  Tunç çağından kalan en görkemli  şehir giriş kapısı olan kapısıyla gün yüzüne ulaşmıştır." Höyükte, Gordion adını zikreden kitabeye benzer hiçbir açık delil bulunamamıştır. Buna rağmen bu höyüğün eski Gordion olarak belirtilmesi doğru kabul edilmektedir" ( https://www.definelerim.com/midas-tumulusu-ve-gordion)

Frigya'nın başkenti,  Gordion şehrinin kalıntıları; Ankara-Eskişehir karayolunun yakınında, Sakarya (Sangarios) ve Porsuk nehirlerinin birbirlerine yaklaştıkları yerde, Polatlı'nın 18 km. kuzeybatısındadır.Yassıhöyük'te ( Gordion) arkeolojik çalışmalar 1950 yılında Rodney S. Young yönetiminde başlamış, Pensilvanya Üniversitesi, Arkeoloji ve Antropoloji Müzesinin sponsorluğu altında yapılmıştır.  Gordion'da ( Yassıhöyük) yerleşimi aşağıdan yukarıya doğru Tunç Çağı (M.Ö 3000-1100) , Demir Çağı ve Frig Dönemi ( M.Ö 1100 -300), Helenistik Çağ (300 - 100) ve Roma İmparatorluğu Dönemi ( M.S 1.yüzyıl - 4.yüzyıl ) olarak tespit edilmiştir. (1) Alman ve Amerikan kazıları süresince buradan çıkan ve tanıtılan buluntular; yerleşimin tarihini Erken Tunç Çağı’na (M.Ö. 3000) kadar götürmektedir. (2)

1950 de başlayan kazı çalışmlarında çıkarılan eserlerin antik kentin yakınında kurulacak bir müzede sergilenmesi düşünülmüş ve inşa edilen Gordion müzesi 1963 yılında hhizmet eaçılmıştır. Müze Ankara'nın Polatlı ilçesinde Yassıhöyük köyü'nde ve Gordion kentii yakınlarındadır.  Gordion Müzesi’nde kronolojik bir sergileme ile Eski Tunç Çağı, Orta Tuç Çağı ve Genç Tunç Çağı  eserleri sergilenmektedir.


ANTİK GORDİON YERLEŞİMİ

Frigya'nın başkenti, Gordion şehri kalıntıları; Ankara-Eskişehir karayolunun yakınında, Sakarya ve Porsuk Nehirlerinin birbirlerine yaklaştıkları yerde, Polatlı’nın 18 km. kuzeybatısında, Ankara’dan 90 km. uzaklıktadır.

Gordion, M.Ö. 7. yüzyılın başlarında Kimmerler tahrip edilmesine rağmen en parlak dönemlerini M.Ö. 750-700 tarihleri arasında yaşamıştır. Birçok buluntular ve yerleşimdeki tümülüsler 6. yüzyılın sonuna kadar devam eden bu işgali göz önüne serer. Yine de Gordion, Büyük İskender’in burayı yeniden onarıp, bağımsızlığının kendilerine geri verilmesine kadar (M.Ö. 6. yüzyılın ilk yarısı) Persler tarafından yönetilmiştir.(2)

Kral Gordios tarafından bağlanan meşhur düğüm, Büyük İskender tarafından M.Ö. 333 yılında kışı geçirdiği Gordion’da kesilmiştir. Kendini görkemli ve zapdedilmesi imkânsız bir başkente sahip sanan  Midas'ın Gordion'u M.Ö 695 yılında İran'dan gelen  Kimmer Baskınına dayanamayarak yerle bir olmuş, Midas bu baskından canını kurtarmış olsa da Gordion'lu Midas mitolojiye göre harap olan Gordion yıkıntıları üzerinde dolaşırken  boğa kanı içerek intihar etmiştir. (4)  Fakat Midas'ın kafatası üzerinde yapılan incelemeler söylendiği gibi boğa kanı içerek intihar etmesinden değil, başının sağ tarafına aldığı ağır bir darbe ile öldürüldüğünü ispatlamaktadır. Midas'ın kafatası Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir.  (4)

Gordion’da Helenistik dönem, Büyük İskender’in burayı fethinden sonra (M.Ö. 300-100) başlamıştır. Sonra Roma Dönemi (M.Ö. 1 yüzyıl – M.S. 4. yüzyıl) daha sonra Selçuklu (M.S. 11.-13. yüzyıl) dönemi başlamıştır.

MüzeTelefon: 0312 628 2273 - 0312 628 2273
Adres: Yassı Höyük Köyü, Polatlı
Pazartesi hariç her gün
Yaz: 08.30-17.30 (Her gün) - Kış: 08.30-17.



GORDION MÜZESİ


MÜZE YERLEŞİM PLANI
  • Teşhir Salonu
  • Yeni Teşhir Salonu
  • Frig Mozaiği
  • İdare Bürosu
  • Tuvalet
  • Depo
  • Laboratuvar
  • Roma Mozaiği
  • Galat Mezarı
  • Konutlar
Müze üç ayrı bölüm halinde düzenlenmiş ve  Eski, orta ve genç Tunç çağının eserlerini üç ayrı bölümde sergilemek esasına göre kurulumuştur.  Her dönem karakteristik örnekleriyle teşhir  edilmektedir.  Eski Tunç Devri eserleri, bunu takiben Kral Midas ile son bulan Erken Frig Dönemine ait eserler yer almaktadır. Bu eserler içinde Erken Demir Çağı’na ait el yapımı çanak-çömlekler, Erken Frig Çağına ait demir aletler, tekstil üretim aletleri sergilenmektedir. Yeni sergi salonunda panoramik vitrin içinde M.Ö. 700 yıllarına tarihlenen tahrip katına ait tipik bir yapı sergilenmektedir. Yeni salonun geri kalan kısmında M.Ö. 6- M.S. 4. yüzyıla ait ithal edilmiş Yunan seramiği, Helenistik Çağ ve Roma Dönemine ait malzemeler sergilenmektedir. Son bölümde ziyaretçiler Gordion’da ele geçen mühür ve sikke örneklerini izleme imkanı bulacaklardır.(2)

Müzede sergilenen eserler, Gordion, Polatlı höyüğü ve  Gordion'un 22 km. kuzeydoğusundaki Hacıtuğrul höyüklerinden çıkarılan eserler teşhir edilmektedir.


MÜZENİN GELİŞİMİ


Gordion Müzesi’nin ziyaretçi sayısındaki  artış, yeni düzenlemeler yapılmasını gerektirince müzeye 180 m2’lik yeni depo binası, 150 m2’lik ek teşhir salonu, 30 m2’lik laboratuar ve 35 m2’lik görüntü ile bilgilendirme salonu, 5000 m2’lik yeni açıkhava teşhir alanı yapılarak müze genişletilmiştir.

Yeni kazı alanı ise  Friglerin mobilya yapımında kullandıkları sedir, kokulu ardıç, şimşir, sarıçam, ceviz ve porsuk fidanlarıyla ağaçlandırılarak görsel bir zenginlik ilave edilmiştir. Müzenin bahçesinde  açılan yeni alana Roma mozaiği ve Galat Mezarı taşınmış müzenin görselliği ve işlevi yükseltilmeye çalışılmıştır. (2)


Müze teşhir salonlarI

Eski Tunç Çağı

Yaklaşık olarak MÖ 3000'li yıllara (3000-2000) rastlayan Eski Tunç Çağı, Gordion'da yerleşimin bilinen ilk safhasıdır. Anadolu ve Yakın Doğu'da, aletler ve diğer araç gereçlerin yapımında kullanılan tuncun (bronz) üretiminde, en son teknolojik adımların atılması bu döneme rastlar. Daha eski bir dönem olan Neolitik (Yeni Taş Çağı) Dönemde ana malzeme taş kullanılmış ancak Gordion ve çevresinde bu döneme ait buluntulara rastlanılmamıştır. Gordion'a yakın bir başka höyük olan Polatlı höyüğü'nde de Gordion'dakilere benzer buluntular ele geçmiş, böylece Tunç Çağı'nın Gordion çevresindeki diğer mevkiilerde de kendini gösterdiği anlaşılmıştır. Sergide bulunan elyapımı seramik kaplar, özellikle gaga ağızlı testiler, Orta Anadolu Eski Tunç Çağı'nın tipik örnekleridir. (3-5)
Polatlı Höyük kazıları

Gordion-Yassihöyük merkez bölgesindeki Polatlı Höyük kazısı Seton Lloyd ve Nuri Gökçe tarafından 1949 yılında bir kazı sezonunda tamamlanmıştır. 21. Boya bezekli kap, P.T. Tespit edilen toplam 31 yerleşim katı MÖ 3000-1200'e tarihlendirilmektedir. (Erken, Orta ve Geç Tunç Dönemleri). Polatlı Höyük'ten çıkan ve Eski Tunç Çağma ait olan (MÖ 3. binyil) kapların büyük çoğunluğu Gordion eserleriyle mükemmel bir benzerlik gösterir. Bu örneklerden en ilgi çekici olanı arkeologlar tarafından DEPAS olarak adlandırılan uzun gövdeli, çift kulplu kadehler biçiminde olup, Kuzey-Batı Anadolu'daki Troya'dan Kuzey Suriye'ye kadar geniş bir alanda görülmektedir. (2-3-4-5)


Orta Tunç Çağı

Anadolu'da Orta Tunç Çağı, Eski Assur Ticaret Kolonileri ve Eski Hitit Krallığı (MÖ 2000'li yılların ilk yansı) zamanı olup bu iki dönem sırasıyla Kayseri yakınlarındaki Kültepe-Kaneş ve Boğazköy-Hattuşa (Çorum ili) kazılan ile en iyi şekilde bilinmektedir. Gordion Müzesinde teşhir edilen bu döneme ait eserlerin çoğu, müzenin güneydoğusunda uzanan bir mezarlıkta bulunmuştur. Gömüler iri küplerin içine konulmuştur. Ana yerleşim höyüğünden çıkarılan hiyeroglif yazılı kil bir mühür baskısı (bulla), burada yaşayan insanların Eski Hitit hakimiyet bölgesiyle ilişki içinde olduklarım göstermektedir. (3)


Genç Tunç Çağı

Geç Tunç Çağı (MÖ 1500-1100), başkenti Boğazköy-Hattuşa olan Hitit İmparatorluğu'nun Dönemidir. Bu dönemde, Gordion'un nasıl bir öneme sahip olduğu belirsizdir. Sergilenen çanak çömlekler çarkta yapılmış ve toplu üretilmiş olup diğer Hitit merkezlerindekiler gibidir ve bu nedenle, yerel ekonominin, Hitit hakimiyet bölgesi ile bağlantılı olduğunu ortaya koyar. Bu tür bağlantıların öne sürülmesinin bir nedeni de, Gordion buluntuları arasındaki üzerinde Hitit hiyeroglif yazıtlı mühür baskısı bulunan çömlek kulbudur.


MÜZEDE TEŞHİR EDİLEN DİĞER EŞYALAR

Helenistik kültüre ait  terakota küçük heykelcikler, çanak çömlekler için gerken plastik süslemeli  Yunan üsluplu küçük boyutlu heykelcikler müzede sergilenen eşyalar arasındadır. Taş ve bronz heykeller terracotta heykellerden daha az bulunmaktadır. Bu heykellerin pek çoğu terakota heykellerde de görüldüğü gibi, Yunan tarzındadır. Oturmuş bir kadın heykeli  Yunan ilham tanrıçaları Musalar'a ithaf edildiğini belirten bir yazıt taşımaktadır. (1) Kemik, fildişi, bronz ve taş eserlerle, fayans, kum sırlı çanak çömlekler, Roma imparatorluk Dönemine ait kalıplanmış ve üfleme tekniğinde üretilmiş cam eşyalar müzede sergilenen başlıca eşaylar arasındadır. (2-5)

Sikkeler vitrinindeki gümüş ve altın sikkelerin tamamı, Büyük İskender'in M.Ö. 334 Gordion'a gelişinden sonraki dönem olan Helenistik Döneme (M.Ö. 4.yy sonu-2.yy) aittir. Gordion'a Yunan dünyasından ithal olarak gelen malzeme arasında çanak çömlekler de vardır. Korint, Evia (Euboia) ve Doğu Yunanistan'dan gelmiş, şimdiye dek bilinen ilk malzemeler M. Ö. 8. yy sonlarına rastlar. Şarap taşımacılığında kullanılan taşıma amforaların Gordion'da bulunan ilk örnekleri M. Ö. 6. yy'in başlarına rastlar. Gordion sakinleri ve  Frigler, Helenistik Dönemde (M. Ö. 3. ve 2.yy) Batı Anadolu ve adalarda üretilen şarabı bu amforalarla çıkartmışlardır.(1-2-3)


GORDION VE CİVARINDAKİ TÜMÜLÜSLER VE DİĞER KALINTILAR
 

FRİG TÜMÜLÜSLERİ

Gordion çevresi geniş bir alan üzerinde M.Ö. 8. asrın son çeyreği ile M.Ö. 6. asrın ortalarına kadar uzanan bir zaman dilimine tarihlenen çeşitli ölçülerdeki tümülüslerle kaplıdır. Tümülüsler Frig soyluları ve ileri gelen kişilerin mezarlarıdır. Bu tümülüslerin içinde 300 m.’lik çapı 55 m.’lik yüksekliği ile Midas Tümülüsü olarak tanınanı muhteşem bir görüntüye sahiptir. Midas Tümülüsü’nün kazısı 1957 yılında gerçekleştirilmiştir. 1960’lı yılların başlarında Türk mühendisliğinin şaheseri beton destek konstrüksiyonunun tamamlanması sonucu halkın ziyaretine açılmıştır. (1)


GALAT MEZARI “Tümülüs O”

1954 yılında kaçak kazı sonucu ortaya çıkarılan mezar, daha sonra Gordion kazı ekibi tarafından “O”
tümülüsü olarak adlandırıldı. Aradan geçen yarım yüzyıl sonunda anıt mezar insan ve doğanın tahribine uğradı. Kültür Bakanlığı’nın müdahalesi ile anıt eser yok olmaktan kurtarıldı. Müze uzmanları tarafından çeşitli çizimleri yapılan mezarın taş blokları numaralandırıldıktan sonra Gordion Müzesi’nin yeni bahçesine taşındı. 1999 yılında Gordion Müze bahçesine yeniden inşa edilmiş olan mezar, insanlığın görüşüne sunulmuştur. (1)


KAYABAŞI MOZAİĞİ

1989 yılında Polatlı İlçesi, Kayabaşı Köyü’nde temel kazısı sırasında ortaya çıkartılan M.Ö. III. yüzyıla tarihlenen Roma Dönemi mozaiği, ev sahibi tarafından Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne bildirilmiş ve müze tarafından kazısı aynı yıl gerçekleştirilmiştir. Yer darlığı nedeniyle taşınamayan mozaik, 1999 yılında başarılı bir çalışma sonucunda Gordion Müzesi’nin yeni bahçesine taşınmış ve yarı kapalı bir mekan içine monte edilmiştir. 6,60 x 7,70 m. ölçülerindeki mozaiğin merkezinde hayvan motifleri, çevresinde ise geometrik bezemeler yer almaktadır. (1)


Frig Yazıtları

Kazı bölgesinde bulunmuş olan Frigçe yazıtlar, M. ö. 4. yy'a devam etmektedir. Frig alfabesi Eskiçağ Yunan alfabesinden uyarlanmış görünmektedir; bu yüzden her ne kadar dilin kendisi çok az anlaşılsa da çoğu karakterler Yunan ses değerlerini koruduğundan Frig yazısı okunabilmektedir. Frigçe Hint-Avrupa dil grubuna dahil olduğundan, Yunanca ve İngilizce gibi daha iyi bilinen dillerle benzerlikler taşımaktadır. Örneğin; bir çift ayak izini gösteren taş yazıtın üzerindeki -podas- kelimesi Yunanca'da da -podas- (ayak) anlamına gelmektedir. Gordion'da bulunmuş olan çok sayıda Frig yazıtının büyük bölümü kısa olup fırınlanmış seramik kaplara kazınmıştır. (1)

Kabartmalı Ortostatlar

   Kuzey Suriye'deki Kargamış ve Zincirli kazı bölgelerinden de en iyi şekilde bilinen, kabartma desenlerle oyulmuş bir dizi dik taş ortostatlar, büyük olasılıkla Frig Kalesi'nin bu ilk aşamalarına aittir. Bir veya daha çok anıtsal binalar için temel teşkil eden bu ortostatlar, mimari kullanımları ve yontma tarzlarıyla kuzey Suriye, Neo-Hitit dünyası ve Orta Anadolu'nun doğu kısmı (Tabal) ile yakın ilişkileri göstermektedir. Muhtemelen bir giriş kapısında duran arslan belki de şeytani ruhları savuşturmak için tasarlanmıştıR. (4)


KAYNAKÇA

  1. https://www.ezberim.org/tarihi-eserler-antik-kentler/85323-tarihin-sirlarini-gizleyen-kent-tarihi-gordion/
  2. https://www.anadolumedeniyetlerimuzesi.gov.tr/belge/1-54426/gordion-muzesi.html
  3. https://tr.wikipedia.org/wiki/Gordion_M%C3%BCzesi
  4. https://www.definelerim.com/midas-tumulusu-ve-gordion-muzesi-t2120.html
  5. https://www.polatli.gov.tr/default_B0.aspx?content=1022
Not: Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, Resim, Tablo, kaligrafi, ebru, Fotoğraf, minyatür, hat, sedef, el işi, oya, bezeme, Telkari, kazaziye  benzeri çalışma  ve araştırmalarınızı, sitemize üye olarak, bize başvurarak ESA'da paylaşarak kültürümüze katkıda bulunabilir, kendinizi ve ürünlerinizi tanıtabilirisiniz.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar