[mef˓ūlü / fā˓ilātü / mefā˓/lü / fā˓ilün]
1 gördüm o mest-i ˓işveyi ṭarf-ı nigāh kec
s/ne güşāde zülf per/şān külāh kec
2 ḳaddin elif hilāl ḳaşın rā ḫayā edip
geh rāstdır mütāla˓amız ya˓n/ gāh kec
3 taḳl/d etmese ḫam-ı ebrū-yı yārı meh
göstermez idi ġurresini böyle māh kec
4 şeh-rāh-ı istiḳāmete var sālik ol yürü
güçdür vuṣūl menzile olduḳda rāh kec
5 Vehb/ nişāne-yi emele ṭoġru gitmedi
çıḳdı meger şu çekdigimiz t/r-i āh kec
Yrd. Doç. Dr. Ahmet YENİKALE, SÜNBÜL-ZÂDE VEHBÎ DÎVÂNI, Kahramanmaraş 2012