Gün-ahım Başımdan Aşkın
04.03.2018
"dağların zirvesinden gelen yaşam k/alıntıları
düşüncemi bir iskelete çeviriyor dünyadan bozma kalıplar..."
dumanı üstünde zirvelerin öyle ki
taşlama yapıyor yüce kayalıklar birbirine
benim değil bu söylemler, hep dağların iddiası
karmaşaya meydan okuyor, güneşe komşu ahalisi
diz çökmüş ruhum, uyutmuyor gün/ahların ağrısı
bir şiirle dinecek gibi değil, gittikçe artıyor meçhullerin sayısı
tanrıya adak diye sunulmuş çocukların ölümle sonuçlanan savaşı
uyutmuyor ülkelerin toprak sevdası
bekleme süresi dolmuş umutların
kaskatı kesilmiş taşın ruhu
oysa dağlardan yuvarlanırdı çocukken
şarkılar mırıldanırdı geçmiş yaşamlardan
bugün de karanlığı bağladı dünya şal niyetine
bugün de yetim kaldı çocuklar
beni sormayın gün/ahım başımdan aşkın
keder, düşünceme et giydirmek gibi bir şey
ne yemeği pişer ne suyu içilir
ruhuma yabancı bütün söylemler
bir dili olmalı dumanlı dağların
içinde ruhların dolaştığı taştan binaların
bir fincan kahve içmeye gelmiştik biz aslında
yatıya kaldık boylu boyunca
uzadı gittikçe mısralar
yine de kısılmadı düşmanlığın nefesi
kötülük fizik tedaviye gitmiş meğer
beli dünyadan daha sağlam
olmuyor işte
olmuyor bir türlü
eller semaya beyler
engin dağlar yeniden şarkı söylemek ister
bulutlar ıslak bir amin bekler
ve insanlık
adam gibi yaşlanmayı
Şule Meryem Canpolat Şimşek
düşüncemi bir iskelete çeviriyor dünyadan bozma kalıplar..."
dumanı üstünde zirvelerin öyle ki
taşlama yapıyor yüce kayalıklar birbirine
benim değil bu söylemler, hep dağların iddiası
karmaşaya meydan okuyor, güneşe komşu ahalisi
diz çökmüş ruhum, uyutmuyor gün/ahların ağrısı
bir şiirle dinecek gibi değil, gittikçe artıyor meçhullerin sayısı
tanrıya adak diye sunulmuş çocukların ölümle sonuçlanan savaşı
uyutmuyor ülkelerin toprak sevdası
bekleme süresi dolmuş umutların
kaskatı kesilmiş taşın ruhu
oysa dağlardan yuvarlanırdı çocukken
şarkılar mırıldanırdı geçmiş yaşamlardan
bugün de karanlığı bağladı dünya şal niyetine
bugün de yetim kaldı çocuklar
beni sormayın gün/ahım başımdan aşkın
keder, düşünceme et giydirmek gibi bir şey
ne yemeği pişer ne suyu içilir
ruhuma yabancı bütün söylemler
bir dili olmalı dumanlı dağların
içinde ruhların dolaştığı taştan binaların
bir fincan kahve içmeye gelmiştik biz aslında
yatıya kaldık boylu boyunca
uzadı gittikçe mısralar
yine de kısılmadı düşmanlığın nefesi
kötülük fizik tedaviye gitmiş meğer
beli dünyadan daha sağlam
olmuyor işte
olmuyor bir türlü
eller semaya beyler
engin dağlar yeniden şarkı söylemek ister
bulutlar ıslak bir amin bekler
ve insanlık
adam gibi yaşlanmayı
Şule Meryem Canpolat Şimşek
Gülbin Tezel7 yıl önce
Şiiriniz güzeldi Tebriklerle
Melike Erzinli7 yıl önce
çok güzel bir şiir olmuş, candan kutlar saygılar sunarım
Şule Meryem Canpolat7 yıl önce
@sulesimsek639 | Geç de olsa çok teşekkür ediyorum Gülbin hocam! Sağ olun, var olun...
Şule Meryem Canpolat7 yıl önce
@sulesimsek639 | Çok teşekkür ediyorum Melek hocam! Okuyucunun her yorumunda, şiir yeni anlamlar kazanır ve şairin zihnindeki kirler arınır...Huzur, sükunet, güven hissi gelir şaire ve şiirin olgunlaşma evresi başlar böylece..."Şiirin hikayesi..." Sevgiler, selamlar...