05.06.2016
Güneş ve Ay Tutulması Küsûf ve husûf
Ay'ın yörünge hareketi sırasında Dünya ile Güneş arasına girmesi ve dolayısıyla Ay'ın Güneş'i kısmen ya da tümüyle örtmesi sonucu oluşan doğa olayıdır. Eski edebiyatta ve dilde güneş tutulmasına küsûf denmiştir. Ay tutulması ise: Ay, kendi yörüngesinde dolanırken, kimi zaman Dünya'nın gölgesine girer. Ay'ın, Dünya'nın gölgesine girmesi ile Güneş'ten aldığı parlaklığı kaybetmesi neticesinde oluşan hadiseye de Ay tutulması denir. Eski edebiyatta ve dilde Ay tutulmasına ise husûf denmiştir
Eski devrilerde Ay ve Güneş tutulmalarının nedenleri başka şeylere yorulmuş, mesela Güneş tutulması Allah’ın gazabına yorulmuştur. Eski şiirlerden anlaşıldığına göre güneş tutulunca halkın , “Allah’ın gazabına uğradıklarını düşündüklerini ve camilere koşuştuklarını ve Güneş tutulması geçinceye kadar camilerden çıkmayıp dua ile tövbe istiğfar ettikleri “ [1] anlatılır. Tutulan güneşe bakmak da yasaklanmıştır.
Hat gelince ârız-ı dildâre hiç etmem niğah
Mihre hengâı küsûfunda nazar meş’umdur. Eşref Paşa [2]
“Sevgilimin yüzünde ayva tüyleri çıkınca dönüp bakmam, çünkü tutulmuş güneşe bakmak uğursuzluk getirir. “
Bu beyitten sevgilinin yüzündeki tüylerini güneş veya ay tutulmasına da benzetildiği de açıktır.
Eskilerin inançlarında Ay ile Güneş’in tutulması iyiye işaret olara kabul edilmemiş, hayra yorulmamışlardır. Güneş tutulmasını deprem, facia, savaş, kıtlık, salgın vb olacağının, bu tutulmaların felaket habercisi olduğuna inanılmıştır. Evrenlerin - ejderlerin – veya şeytanların güneşi veya ayı yuttuğu veya tuttuğu düşüncesi ile teneke veya davul çalmak, bağırmak çağırmak ve silah sıkmak gibi bir takım batıl hareketlerin de yapıldığı bilinmektedir. Bu gürültülerin ejderleri – gökyüzü evranlarını- korkutmak ile ilgili olabileceği düşünülebilir. Hatta bu hadise için Küsûf namazı denilen güneş tutulduğunda cemaatle kılınan iki rekatlık bir namaz dahi vardır. Güneş tutuldu ğunda namaz kılmak müstehaptır. Küsûf namazı için ezan okunmaz, kamet getirilmez. Namazı, Cumâ'yı kıldıran imam kıldırır. [3]Bu batıl itikatlara şiir dünyamızda da rastlanılır.
Divan şiirinde sevgilinin yüzünün görünmemesi Güneş veya Ay tutulmasına benzetilmiş, şairlerimiz Güneş ve Ay tutulmasına neden olan hadiselere daha güzel açıklamalar ve sebepler bulmuşlardır ( Hüsn-ü ta’lil)
Yüzüñe zülfüñ hicâb itme ki dir ehli nücûm
Rûm’da fitne olur ey meh tutulsa âftâb Zaifi
Bu beyte göre o, güneşin tutulması nedeni ile Anadolu(Rûm)’da bir fitne çıkacaktır. Güneşin tutulması esnasında Güneşe bakmak da hiç hayra yorulmaz.
Gün tutılur diyü kizb eyler müneccim bilemez
Kim yüzün gördi hayâdan perde tutdı âfitâb Sabâyî
“Güneş, kendisinden daha parlak olan sevgilinin yüzünü görünce g utancından yüzüne perde gerer. Müneccimler ise güneş tutulması var diye yalan söyler.”
Nûr uğurlarken ruhundan tutdı let urdı küsûf
Kararup a’zâsı çekdi çok belâyı âfitâb Zâtî, G.63/5 (Tarlan, 63)
“Güneş, parlaklığını sevgilinin yüzünden çaldı. Bu sebeple tokat Yiyen Güneş ‘in elleri ve ayakları kararıp görünmez oldu.”
Gelince hattı o şûhun aceb mi ah etsem
Küsûfa girdiği dem âfitâb ezan okunur. Nabi
“Sevgilin ayva tüyleri- yüzü- aklıma gelince acaba ah edip bağırsam mı? Çünkü Güneş tutulduğu zaman ezan okunması küsuf namazı kılınması vaciptir. “
Hat gelince ârız-ı dildâre hiç etmem niğah
Mihre hengâı küsûfunda nazar meş’umdur. Eşref Paşa
KAYNAKÇA
[1] A. T. Onay Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB Ank. 1996- shf. 246
[2] A. T. Onay Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB Ank. 1996- shf. 246
[3] ÜMRAN AY, Divan Şiirinde Güneşin Sevgili Tipine Yansıması Hakkında Bir Değerlendirme, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 2, İstanbul 2009, 117-162.
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın