Hacle Adlı Şiirinden Kesitler
İnsan bu hacle olmasa neylerdi ey ilâh
Evlenmemek değil mi hakikatte bir günâh?..
(…)
Bahşettiniz bu şeb-rev-i gümraha intibâh.
Gösterdiniz ki bir şeb-i maşrık-meâl imiş,
(…)
Necm-i ümidimi görürüm i’tilâ kılar,
Ey fecr-i reng-reng-i bahâr, olma sedd-i râh,.
(…)
Guşum duyar sizinle ederken sohbeti,
Bin nağme-i tuyûr ile bin cûşiş-i miyâh.[1]
Ey gönlümün saadeti bir ibtisâmınız,
Bilsem sizin melek mi ya huri mi nâmınız?
(…)
Ger varsa ahterânı semâ-yı muazzamın,
Andan geri kalır mı sizin ihtişâmınız,
(…)
Bilmem sabahınız ne hıred-sûz olur sizin,
Nûr-ı cemâli andırıyor çünkü şâmınız,
(…)
Mümkün müdür görüp de, acep sevmemek sizi?
Gerçek mi şüpheyi bu kadar iltizâmınız?
Tezyîf için bu halimi demdir şeb-i zifâf,
Bir böyle fırsatı sevilir iğtinâmınız[2]
Seyl-i fenâda mevce-süvâr-ı sirişk-i ye’s,
Zîrinde berk-ı âh ü sehâb-ı musîbetin,
Sevdalı bir türâb ile peyrev makabire
(...)
Az çok hayâlden gelir inşana tesliyet,
Hep iğbirardır yüzü gülmez hakikatin.
(…)
Makberle hacledir iki mâhir oyuncusu,
Fıtrat deriz bu perde-i i’caz-ı Kudret’in,
Makberle hacle birbirine zevc ü zevcedir
Bâdisi bin yetîm ile yüz bin übüvettin.
…..
Yarab nedir bu tayf ki tevkif eder beni,
Kimdir bu şey ki yardım eder mevt-i âcile,
(…)
Min ba’d beynimizde olur şey mi fâsıla?
Verdim size irâde-i cüz’iyyemi bugün,
Ettim havâle nefsimi Kahhâr-ı âdile.
Bir lahza-ı sürura o mâtem karışmasın,
Şek vermesin o hâtıra-ı nâbecâ size,
(…)
Çok ağladım deminde bu şeb gülmek isterim,
Lâzım değil o geçmiş olan mâcerâ size.
(…)
Ey ahterân o rûzeyi söndürmeyin sakın.
Olsun zamîme bir meh-i mazî-nümâ size,[3]
………
“Şair” diyorsunuz bana siz, pek garîbdir,
Yandıkça ben içimdeki sûz u güdâzdan,
Şâir odur ki sem’ine sesler gelir müdâm,
(...)
Nezdinde bir şeb-i ebedînin tulû’udur,
Durmaz mı Kâ’be’de geçen âdem Hicaz’dan
Olsun benât-ı magrib ü maşrık sizin bu şeb.
(…)
Sevdim sizi bununla sükût eyleyim. Fakat,
Feryatlar bu zıll-ı hakikat-güdazdan[4]
[1] Abdülhak Hâmid Tarhan, Bütün Şiirleri 2, s. 165-166.
[2] Abdülhak Hâmid Tarhan, Bütün Şiirleri 2, s. 167-169
[3] Abdülhak Hâmid Tarhan, Bütün Şiirleri 2, s. 172-175
[4] Abdülhak Hâmid Tarhan, Bütün Şiirleri 2, s. 175-179