Hanry James'in Daisy Miller Romanı İnceleme ve Özeti

02.08.2019

 
 
 
Öyle ince bir zekâya sahipti ki, onu hiçbir fikrin bozması mümkün değildi. James romanlarını yazarken, kendi görüşünü kaleme alan değme Fransız eleştirmene benzer; bir başka parazit fikrin esamisi bile okunmaz.” T.S. ELIOT[1]
 
 
 
Daisy Miller,  Amerikan gerçekliği denilen romancılık tarzının önemli yazarlarından olan Henry James ‘in en tanınmış romanlarından biridir. Daisy Miller adlı romanın ilk basımı 1878 yılında Cornhill Dergisi’nde bir dergide tefrika edilerek yapılmış, ertesi yıl ise kitap oylumu şeklinde okurlarıyla buluşmuştur.
 
Hanry James, bu romanı gerçek hayatta yaşanmış bir olaydan ilham alarak yazmış, Romalı bir servet avcısı ile arkadaşlık edip bunu da kimseden gizlemeyen saf ve tertemiz bir Amerikalı genç kızın [2]hayatından esinlenerek bu romanını meydana getirmiştir.
 
 Hanry James ‘in bu romanı yüzlerce yıldır oturmuş yapısı ile kökleşmiş bir Avrupa kültürü ile yeni yeni oluşan ve henüz oturmamış Amerikan kültürünü temsil eden kişilerin bir birlerini anlayamamaları üzerine kurgulanmıştır.  Yeni yetme Amerika’n kültürünü temsil eden, özgürce davranan ve başına buyruk ve doğallıkla yetişen, aristokratik kuralları bilmeyen Daisy Miller ile yaşlı Avrupa’nın aristokrat kültürünü temsil eden Winterbourne ‘nin arasında oluşan ve bu kültür farkları nedeni ile hayal kırıklığı ile sonuçlanan bir aşkı anlatmaktadır.
Çok güzel bir genç kız olan Daisy Miller, aşık olduğu Winterbourne ‘i kendisine aşık etmek için elinden geleni yapan uçarı bir genç kız rolüne girmek zorunda kalmıştır.  Daisy karakterinin bu yönü  romanın  kızlara kötü örnek oluyor diye yasaklanmasına bile yol açmış  romanı esas kurgusu da Daisy’in karakteri ve gerçek yüzü üzerinde odaklanmıştır. Roman arka planda görgüsüz  Amerikalı, Aristokrat Avrupalı gibi sınıf ayrımlarını vurgulaması yönlerinden de ilginçtir.
 
Yeni yetme Amerikan kültürü ile büyümüş olan Daisy Miller, Avrupalı toplumların yerleşik aristokratik kurallarını cinsiyet normlarına göre kalıplaşmış davranış normlarını bilmemektedir. Soylu ve köklü bir aileden gelen Winterbourne’u ise Daısy’e aşık olmuş;  ama genç adam aykırı davranışlar gösteren bu Amerikalı genç kızı anlayamamış ve aşkını ilan edememiştir.
 
Öykü, İsviçre’de bir otelde başlamış ve 19. Yy ı zaman olan seçen bu roman Daisy Miller ile İsviçre’de bir otelde karşılaşan Winterbourne’un gözünden anlatılmıştır. Romandaki diğer mekanlar ise İsviçre, Cenevre Gölü, Roma ve Kolezyum gibi mekanlar olmaktadır.
 
Romandaki çatışma aristoktrat değerlere sahip bir adam olan Frederick Winterbourne’nun başına buyruk hareket eden ve kuralları altüst ederek davranan Dasiy’ın kötü ve görgüsüz bir kadın mı veya saf ve temiz bir kız mı olup olamadığını anlayamamasından kaynaklanmaktadır.
Roman, romanın kahramanlarından Frederick Winterbourne’nun gözünden aktarılır.  Frederick Winterbourne olayları kendi gözü ile anlatmış ve romanın birini tekil yani ben anlatıcısı olmuştur.
 
Roman gördüğü ilgi nedeni 1974 yılında sinemaya da uyarlanmış, aynı adla uyarlanan filmde Daisy rolünü,  Cybill Shepherd üstlenmiştir.
 
Karakterler:
 
Frederick Winterbourne: Daisy'ye bir türlü aşkını ilan edemeyenaisy onu kıskandırmak için bir italyan ile kırıştırır. bir süre sonra da romadaki veba salgınından dolayı ölür. ölmeden önce annesine winterborne'u deli gibi sevdiğini itiraf eder. . el bebek gül bebek büyür.
Mrs. Costello:
Mrs. Walker:
Daisy:  dinamik, özgür, sonradan görme Amerikalı bir ailenin kızı. Avrupalıların yerleşik eski kültürlerini bilemediği için görgüsüz ve aşüfte bir kadın olarak damga yer.
Randolph Miller:
 
 
KONUSU
 
Aşırı dikkat çeken ve aşırı güzel bir kız olan Daisy, annesi ve erkek kardeşi ile Avrupa yolculuğuna çıkar.  Orada soylu bir genç ile karşılaşır. Fakat  genç adam bu genç kadının bir masumiyet abidesi mi, yoksa görgüsüz bir kaltak mı olup olmadığını bir türlü ayırt edemez.  Masumiyet abidesi olarak gördüğü genç kadının başka erkeklerle flört etmesini çözemeyen Winterbourne, en sonunda onun hafifmeşrep bir kadın olduğuna karar verir. Aam gerçek çok farklıdır ve Daısy artık ölmek üzeredir.
 
 
ÖYKÜNÜN ÖZETİ
 
Daisy Miller Amerika kültürünü yansıtan özgürlüğüne düşkün, istediği zamanda ve yerde istediği kişi ile arkadaşlık eden hatta flört etmekten dahi çekinmeyen,  çok alımlı bir kızdır.   Daisy annesi, kardeşi ve uşakları ile İsviçre’ye bir otele gelir ve orada Frederick Winterbourne adındaki asil bir ailenin oğlu ile karşılaşır.  Winterboume uzun süredir Avrupa'da yaşayan, Avrupa’nın değerlerini ve geleneklerini benimsemiş bir aileden gelmektedir.
 
Bir gün önce, küçük, buharlı gemiyle uzun süredir yaşadığı Cenevre'den bu otelde kalan halasını görmeye gelmişti. Ama halasının başı ağrıyordu-zaten halasının hemen her zaman başı ağrırdı - şimdi de odasına kapanmış nane ruhu koklayıp duruyordu. Genç adam dilediği gibi gezmekte özgür kalmıştı. Yirmi yedi yaşlarındaydı. Dostları kendisinin Cenevre'de "okuduğunu" söylerlerdi; düşmanlarıysa... Aslında düşmanı yoktu genç adamın; son derece sevimli bir gençti, herkes onu pek severdi.”[3]
 
Daisy Miller çok güzel, çok alımlı ve gönlünce hareket eden bekar bir kadındır. Frederick Winterbourne, kuralları umursamayan her hareketi yadırganan bir genç kızdır.  İki genç de birbirlerini çok sevmiştir.  Fakat Daisy'nin serbest, başına buyruk davranışlarını Winterboume ve çevresindeki Avrupalılaşmış Amerikalılar oldukça yadırgamaktadır.
 
Frederick Winterbourne Annie D. Miller’in,  aktif, çok sosyal ama ayakları yere basmayan kaprisli bir kadın mı yoksa saf ve tertemiz bir kız mı olup olmadığına bir türlü karar da verememiştir.
Winterboume korkuya benzer bir duyguyla irkildi. Söylemek gerekir ki, bu duyguda ferahlamaya benzer bir şey de vardı. Sanki Daisy'nin davranışlarındaki giz birdenbire aydınlanmış, bilmece çözülmüştü. Bir beyefendinin ona saygı göstermek sıkıntısına katlanması gerekmezdi” ( s.82).
 
Annie P. Miller’ın sürekli uyku problemi çeken,  kardeşi Randolph ise yaşadığı yeri beğenmeye biridir. Uşakları Eugenio ise kibar ve nazik bir yardımcıdır.
 
Daisy Miller, tesadüfen tanıştıkları Winterbourne’nin aklını başından almış,  Frederick Winterbourne ise tüm dikkati ile Daisy Miller’ın her hareketini gözlemlemeye ve anlamaya odaklanmıştır.
Aristokrat bir ailenin evladı olan Frederick Winterbourne,  kimsenin ayağına gitmeyen,  burnu bir karış havada, kendini ağırdan satmayı öğrenmiş ve ona göre davranan bir adamdır. Dasiy ise toplum kurallarını hiçe sayan çok rahat davranan uçarı bir kadındır.
 
Zavallı Winterbourne'u eğlendirmiş, şaşırtmış ve aynı zamanda da cezbetmişti bu sözler. O güne dek bir genç kızın ağzından böyle şeyler duymamış, duyduğu zaman da bunu, söyleyenin davranışlarındaki  'hafıfliğe' vermişti. Şimdi Daisy MilIer'l Cenevrelilerin  "hafıfmeşrep" dediği türden kadınlardan biri olmakla ya da en azından buna yatkın olmakla mı suçlaması gerekiyordu? Cenevre'de bu kadar uzun bir süre kalmakla çok şeyler yitirdiğini düşündü. Amerikalıların konuşma biçimlerine yabancılaşmıştı artık.”[4]
 
Winterboume bir türlü Daisy'i çözememiştir. Bu nedenle Daisy ile yakınlaşamaz. Bu yüzden de genç
kız Winterbourne ve diğer Amerikalardan uzaklaşır.
 
Frederick Winterbourne bu nedenle duygularını saklamakta, ama diğer bir yandan da deliler gibi aşık olduğu Daısy’ı çözmeye çalışmaktadır. Daisy saf, tertemiz gönlünce davranan  “Papatya Kız” bir melek mi yoksa önüne gelenle flört eden hafif meşrep bir kadın mı sorularını çözmekte zorlanmaktadır.  Üstelik Daısy sürekli olarak onun zihnini karıştıracak şeyler yapmakta, kendini cezbettirecek davranışlar da göstermektedir. Daisy Miller’ın, Roma’da sıradan bir adam olan Bay Giovanelli ile çok sık vakit geçirmeye başlaması Winterbourne’nin canını daha da sıkmıştır. Daisy’in karakterini çözemeyen Winterbourne, onu hafif bir kadın olduğuna karar verir. Bu nedenle de Daisy’den uzak durmaya çalışır. Oysaki Daisy onu tahrik edecek davranışlar yapmaya devam etmektedir.
 
Winterbourne, bir gece Roma’da bulunan Colleseum etrafında, Bay Giovanelli ile Daisy Miller’ı birlikte görmüştür.  Daisy'yi bir bilmece gibi gören ve sınıflandırmaya çalışan Winterbourne artık kararını vermiş, Daisy’in entrikacı ve hafifmeşrep bir kız olduğuna kanaat getirmiştir. Giovanelli ile ilişkisi masum bir ilişki değildir. O gece Daisy’ı sivrisinekler sokmuş ve Daisy’ sıtma olmuştur.  Dasiy ölmek üzere iken annesine her şeyi itiraf eder….
 
[1] Henry James , Daisy Miller, Çeviri, Gülümser Ağırer Çuhadar, Tanıtım yazısı
[2] Doç. Dr. N. Belgin ELBİR, Daisy Miller:Bir Inceleme'nin Incelenmesi, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi DergisiCilt: 18 / Sayı: 1 / ss. 59-72
[3] Henry James , Daisy Miller, Çeviri, Gülümser Ağırer Çuhadar, s.8-9
[4] Henry James , Daisy Miller, Çeviri, Gülümser Ağırer Çuhadar, s.19-20

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar