HARCANAN YAŞAM MI YOKSA İNSAN MI?

31.10.2016
Bir şeyler harcanmakta, insandan doğaya, dostluktan vefaya, ahlaktan mâna ya kadar, harcayan harcayana, harcanana kadar. Ucuzlaştı her şey, ayağa düştü başlar.
Oysa sadece para vardı harcanmak için, biz parayla beraber kendimizi de harcadık.
Tüketime bayılır olmuşuz, kolayı seçmek. Bahanelerin getirdiği bir sonucu oluşturduk. Yaşamanın bir amacı olmalı ki değsin, neden bu sorumsuzluk, hep kendine yaşamak. Birine hiç destek verdin mi bu güne kadar, eğer vermediysen çok yazık. İnsan olarak bu sana yakışıyor mu diyesi geliyor insanın, hatta dedim bile. Ciddiye almadığımız o zamanların telafisi yoktu oysa hiç diye verilen boşluklara kaç hayat sığardı düşünebilseydik eğer.

Kırık döküklüğümüzün bir onarıma ihtiyacı var hepimizin, hep birilerinden medet arar olmuşuz. Oysa yoktu öyle birisi, kelin ilacı misali. Tırnağın varsa eğer sen git birinin başını kaşı da o beklenen birisi sen ol mesela. İnsan ki eşrefi mahlûk. Her yolu denemeye değer kazanmak için.
Belki harcanan diğer şeylerin telafisi mümkündür fakat insan denilince bambaşka bir şeydir. Öyle kolay harcanılası olmayanlardan, yerine alternatifi sunulanamayanlardan.
Su misali, zaman misali. Yani telafisiz. 
Vicdan herkeste vardır sadece üzeri örtülmüştür, onu duymak istemeyen kulaklar için. Bu hissiyatını kaybetmeyen birisi için en dayanılmaz olan şeyse acı çeken göz yaşı döken bir canlıyı görmektir. Kimin desteğe ihtiyaç duyduğunun hiç önemi yok yaratılmış olması yeterlidir el vermek için. Buna duyarsız kalmaksa çok korkunçtur. Böyle biri olmak herhalde en bedbaht insan tasviri olsa gerek. sebeple uzatılan eller boşta kalmasın,genelliklede ilk uzatılan el bizden olsun. Bekleyen değil beklenilen olmak varken, veren el alan elden üstün iken daha nasıl müjde olabilir ki. Kötü olmak kolaydır zor olan iyi olmaktır. Hayatla mücadele verilmeli hep bir üst için yarışmalı fakat bu yarış sadece iyilik adına olmalıdır. İhtiyacı var ellerin iyileştirici ellere tutunmaya, uzattığımız el ile sadece vermiş olmuyoruz farkında olmasak ta aynı zamanda bizde bir ele sahip oluyoruz zaten.

El neye dokunsa elde de o kalır, bal tutan bal yalar, zehre bulaşan zehir yalar. En iyisi de beklentisiz olanıdır iyiliğin, ikram olunanı ikram etmek. Hiç bir iyilikte kötülük te karşılıksız kalmaz. Beklentisiz olan iyiliğin verdiği vicdan rahatlığı her şeye değer. Sanki taş misali yastığın kuştüyüne dönüşmesi gibi, bu mucizedir hissedebilene. Genellikle çok şey değildir beklenen zaten, sıcak bir tebessüm, biraz şefkat, biraz gönülleri okşayan kelimelerdir. Rızk yaratıcı tarafından garanti altındaydı bunu biz biliyorduk. O zaman nedir bizim bu kadarcık merhamet göstermemizi engellleyen,üstelik zarar sıfır kâr yüzde yüz iken. 
Herkesin gözünde derin bir hüzün, adının ne olduğunun hiç önemi yok ama adı hüzün. Kimin de çaresizlikle sadece bir bilmem ki neden dir, kiminde hecelere dökülen sancılı kelimeler .fakat hepsinin ortak noktası derinlerde bir yerde iç yangını. Dumanı gözlere buğu olmuş. Belki yok edilemez izleri vardı yaşadıklarının, koparılmış, sönmüş, kurumuş duyguları ama yer değiştirilebilirdi verici katıklarla, olur neden olmasın ki bu sevgiyle onarılabilir.

İyileştiren iyileşir de!
Sadece başlamak lazım bir yerden, kahve kokusundaki sohbet, karanfil tadında ki tebessümle. Besler ve beslenirdi buruk yüreklerimiz. Eksiltmemeli insafiyet deva olmalı dertlere. Aramak yerine aranılan olmalı ki dünya yaşanmaya değer olsun.
Zehra Asuman-Denemeler
 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Mehmet Aluç

Mehmet Aluç

8 years ago

El neye dokunsa elde de o kalır, bal tutan bal yalar, zehre bulaşan zehir yalar. En iyisi de beklentisiz olanıdır iyiliğin, ikram olunanı ikram etmek. Hiç bir iyilikte kötülük te karşılıksız kalmaz. Beklentisiz olan iyiliğin verdiği vicdan rahatlığı her şeye değer. Sanki taş misali yastığın kuştüyüne dönüşmesi gibi, bu mucizedir hissedebilene. Genellikle çok şey değildir beklenen zaten, sıcak bir tebessüm, biraz şefkat, biraz gönülleri okşayan kelimelerdir. Rızk yaratıcı tarafından garanti altındaydı bunu biz biliyorduk. O zaman nedir bizim bu kadarcık merhamet göstermemizi engellleyen,üstelik zarar sıfır kâr yüzde yüz iken. Zehra kardeşim hoş geldiniz neşe sevinç getirdiniz bu güzel gönül güzelliğinizle yazmış olduğunuz bu güzel yazınızla,sağ olun var olun kardeşim,selam ve dua ile.

Zehra Asuman

Zehra Asuman

8 years ago

Hoş bulduk Mehmet bey... Ev sahipliğiniz ve karşılamanız ziyade memnun etti. Bende tanıştığıma memnun oldum. Çok teşekkür ederim. Yüreğinize sağlık...

Şahin Mutlu

Şahin Mutlu

8 years ago

Zehra Kardeşim, " İnsan ismiyle müsemmâdır" diye tevafûk bir tesbit vardır. Yazınız, Bir beyaz sayfa olarak isminiz ve soy isminizle özdeş bir tablo oluşturmuş. Tebrik ve teşekkürle hoş geldiniz... " İnsan… Bu bizim kavgamızın adıdır… Onun kaynağına inmenin ve onun doruğuna tırmanmanın kavgası… İnsan olmak ve insanı bulmak için on binlerce yıldan beri kendi kendimizle savaşmadayız. Bu savaşta vicdanımızdan başka herkes ve her şey hasmımız oldu bizim. Savaş içinde savaş verdik çok kere. İhanetin çelmesini dostluğun basamaklarında tanıdık. Yine de en büyük kuvvetin yalnızlık olduğunu öğrenemedik on binlerce yıldan beri…" Paylaşımlarınızın devamı dileğiyle esen kalınız...

Ecir  Demirkıran

Ecir Demirkıran

8 years ago

zehra hanım, çok tadında bir sohbet ve karşılıklı diyaloğa dayanan bir yazı yazmışsınız, insanı sıkmayan, sürekli düşünmeye sevk eden, belki sesimizi size iletemiyorduk, ama inanıyorumki ben bu satırları okurken siz hissediyordunuz, çünkü sizinle konuşuyordum ve çok güzel bir sohbet oluştu, söylediklerinizin tümüne katılıyorum, insan ın şekillenmesi tıpkı bir otomobil veya başka bir makine gibi ekonomik sınıfla başlar. ekliyeceğiniz her güzel şey onu gösterişli ve daha faydalı hale getirir. kendilerini dünyanın efendisi gören toplumlar bile tam bir mükemmeliyet sağlıyamıyor. neden çünkü madde ile namanın aynı katagoride olması insan fıtratına aykırı , madde manadan ahlaki yönden bir takım şeyler çalarken mana madiyatta hakkettiği değeri vermiyor. bu tezatlık şayet ilahi sınırlamalar kapsamaz ise insan eksik ve doyumsuz olur. orta doğuda yaşanan vahşet, bu çelişkinin en somut görüntüsüdür. daha yazılacak çok şey var, ancak bir yorum için bu kadar yeter, yoksa yorum olmaktan çıkar. kaleminize ve ömrünüze sağlık dedim ya çok tadında bir sohbet oldu . selam ve saygılar.

Hüsnü Özdilek

Hüsnü Özdilek

8 years ago

Siir tadinda cok akici, düsündürücü ve ayni zamanda insani dinlendirici harika bir yazi. "Oysa sadece para vardı harcanmak için, biz parayla beraber kendimizi de harcadık.".. iste yazinin özeti ve deyim yerindeyse eger, "cuk" diye oturmus günümüzün tüketici toplumunun yüreginin tam orta yerine. Tebrikler hocam.

Zehra Asuman

Zehra Asuman

8 years ago

@zehraasuman328 | Çok teşekkür ederim hocam. Eksik olmayın. Yorumlarınız bana her zaman ışık olmuştur. Saygı ve hürmetlerimle...

Zehra Asuman

Zehra Asuman

8 years ago

@zehraasuman328 | Merhaba Ecir Demirkıran. Bilmukabele ile. Siz bana söyleyecek veya yoruma izah bırakacak bir açık bırakmamışsınız. Elbette kelimeler bitmez, nefes bitmediği sürece. Fakat midede nasıl yer bırakıyorsak hareket ve hazmı için dimağa da bırakalım ki soru işaretleri tefekkür ile başka ufuklara yol alsın... Saygılar ve hürmetlerimle...

Zehra Asuman

Zehra Asuman

8 years ago

@zehraasuman328 | Teşekkür ederim Hocam. Emin olabilirsiniz sık sık yazılarımı paylaşacağım İnşaallah. İltifat ettiniz bende size hürmetlerimi gönderiyorum. Saygı ve selamlarımla...